ÖDEMİŞTE BAYRAM ŞEKERLERİ TEZGAHTA

Usluca: “Küçük esnaf her geçen gün eriyor”

 Ramazan bayramının yaklaşmasıyla birlikte bayram şekerleri de tezgâhlardaki yerini aldı. Marketlere ve alışveriş merkezlerine şeker stantları kurulmaya başlanırken, çarşı esnafı da her çeşitteki ve fiyattaki ürünleri tezgâhlarında müşterilerine sunuyor.  Ramazan ayının son günleri yaşanırken bayramın simgelerinden olan şeker ve çikolatalarda görücüye çıktı.

Ödemiş Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi başkanı ve aynı zamanda Altın Çerez işletme sahibi Turgut Usluca, eskiden şeker satışlarının daha çok yapıldığını büyük marketlerin açılmasıyla esnafların satışlarında azalmalar olduğunu, sıcaklar nedeniyle çikolata satışlarının durduğunu belirtti.

Turgut Usluca şunları ifade etti: “Yaklaşan ramazan bayramı münasebetiyle satışlarımızda hareketlenme oldu ancak biz eskiden bayram öncesi daha çok satış yapardık.  Çok eskiden açık akide şekerleri vardı daha sonra teknoloji ilerledikçe ambalajlı şekerler çıktı onu sattık. Daha sonra çikolata ve çeşitlerini satmaya başladık. O zaman sadece küçük esnaf vardı. Halk bayramda alacağı şekeri ya tezgâhtardan ya çerezciden alıyordu. Sonra kapitalizm ile birlikte açılan büyük marketler küçük esnafı etkiledi. Vatandaşlar alışverişini büyük marketlerden kredi kartı ile yapmaya başladı. Büyük marketlerin en büyük avantajı satamadığı ürünleri fabrikaya iade edebiliyor. Ama küçük esnafta bu yok, ramazan bayramında satamadığını kurban bayramında satmak zorunda kalıyor. Küçük esnaf her geçen gün eriyor. Pazarcı esnafımızda çeşit azaldı, özellikle havaların sıcak gitmesiyle birlikte esnaf çikolata çeşitliliğini azalttı. En az 6 TL’den başlayıp 60 TL’ye kadar giden çikolata fiyatlarımız var. Her kesime uygun şekerlerimiz mevcut.”

“ ESKİDEKİ BAYRAM KÜLTÜRLERİMİZ KALMADI”

“Bayramların yaz aylarına denk gelmesiyle beraber insanlar yazlıklara tatile gidiyorlar. Eski bayram havası yaşanmıyor. Hal böyle olunca şeker satışları da bu durumdan etkileniyor. Eskiden insanlar çikolatalarını ve şekerlerini alıp bayram ziyareti için hazırlanırlardı. Ama günümüzde bayram ziyaretleri oldukça azaldı.”

“İKLİM DEĞİŞTİ”

“Son zamanlardaki iklim değişikliklerinden dolayı fındık ve fıstık üretiminde düşüş yaşandı. Bu durum çikolata fiyatlarına yansıdı. Ayrıca şu bilgiyi de paylaşmak istiyorum. Fındık üretiminde dünya da birinci sırada olmamıza rağmen fındık satış fiyatlarını Almanya belirliyor. Fıstığa geldiğimizde bu da çok ilginçtir ki tabiatın getirdiği güzellikler aynı zamanda götürebiliyor. Antep ağacı nemi ve rutubeti sevmez. Gaziantep ve Siirt bölgesinde yetiştiği için bu illerimizde yapılan barajlarla gelen nem Antep ağaçlarını verim olarak etkiledi. Mesela bizim Ödemiş’te Beydağ barajında sonra nem oranı değişti. Antep’te de nem oranı değişti fıstık fiyatları arttı. Antep fıstığı, badem, ceviz, kuru kayısı doktorların tavsiye ettiği ürünlerdir. Hepsi sağlığa yaralı yiyecekler.”

“ESKİDEN BAYRAMDAN BAYRAMA ALIŞVERİŞ YAPILIRDI”

“Eskiden bayramdan bayrama alışveriş yapılırdı şimdi ise bayramlarda değil ihtiyaç zamanlarında alışveriş yapılır oldu. Eski alışkanlıklar kalmadı. Maddi güçlükler eski bayramları aratır oldu. Bir aile eskiden alışverişe çıktığı zaman çocuğuna elbise, ayakkabı ve tatlı bir şeyler alırdı. Bütçesi bunları almaya yeterdi. Ama şimdi çoğu ailenin bütçesi bunu karşılayamıyor.”

“TÜKETİCİLER DİKKAT!”

“Gıdada da markalaşma çok önemlidir. Tüketicilerin tanıdıkları ve güvendikleri markaları almalarını tavsiye ederim. Eskiye göre denetimle şimdi daha çok ama merdiven altı üretim hala devam ediyor. Çikolatanın iki hammaddesi var biri yağ biri kakaodur. Merdiven altı üretim yapanlar yağ oranını arttırıp kakao oranını azaltıp istediği gibi fiyatlarda oynayabiliyorlar. Esnafın önerdiği ürünü almak daha mantıklıdır. Özellikle Ödemiş esnafı bu konudaki duyarlılıkları sayesinde ayakta kalabiliyor. Müşteri ile arasında güven ilişkisi çok önemlidir. Büyük marketlerin karşısında direnmek kolay değil bunu güvenilirliğimiz sayesinde başarıyoruz.  Bende bir esnaf olarak tüm esnafımıza ve Ödemiş halkına hayırlı bayramlar diliyorum.”

Şule Bozbağ & Büşra İkizpınar