ÖDEMİŞ'TE 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLANDI
24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında Ödemiş Hükümet Meydanı'nda tören düzenlendi. Törende ilk olarak Ödemiş İlçe Milli...
24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında Ödemiş Hükümet Meydanı’nda tören düzenlendi. Törende ilk olarak Ödemiş İlçe Milli Eğitim Müdürü Sunullah Desticioğlu tarafından Atatürk Anıtı önüne çelenk konulması daha sonra bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması yer aldı.
Buradaki ilk törenin ardından etkinlik, Ödemiş Belediye Kültür Merkezi’nde devam etti.
Kültür Merkezinde ilk olarak günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı Ödemiş Zafer İlkokulu Müdürü Gülhiz Gümüş yaptı.
Gümüş konuşmasında, “Bu gün 24 Kasım Öğretmenler günü. Öğretmenlik mesleğini öğretmenin toplumdaki yerini ve önemini belirtmek saygınlığını arttırmak, öğretmenler arasında sevgi, saygı ve dayanışma bağlarını kuvvetlendirmek, mesleğe yeni başlayan aday öğretmenlerin mesleğe kabul törenini gerçekleştirmek ve emekli öğretmenleri saygı ile anmak, mesleğini icra ederken çeşitli saldırılara maruz kalarak şehit düşmüş ve dünyadan ahirete göçmüş öğretmenlerimizi rahmet ve saygı ile anmak amacıyla, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün millet mektepleri başöğretmenliğini kabul ettiği 24 Kasım günü, 1981 yılından bu yana Öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.
Bugün tüm öğretmenlerimizin hizmetlerine karşılık, sevgi ve saygıyla anıldığı, öğretmen ve öğretmenlik mesleği ile ilgili farkındalığın oluştuğu güzel bir gündür. Baş döndürücü bir gelişimin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bu değişim doğal olarak eğitim ve eğitim ile ilgili unsurları da etkilemektedir. Eğitim artık durağan bir süreç olmaktan çıkmış, sürekli sorgulanması gereken dinamik bir süreç haline gelmiştir.
Öğrenciye devamlı bilgi yüklemesi yapılan klasik eğitim anlayışı artık geçerliliğini yitirmiştir. Bu anlayış yerine bireye değişen durumların gerektirdiği bilgi ve becerileri kişisel çaba ile öğrenebilme ve öğrendiklerini yaşamın özel durumlarına uygulayabilme yeteneğinin kazandırıldığı yeni bir eğitim anlayışı gelişmiştir. Öğrenciye öğrenmenin öğretildiği bu eğitim anlayışı beraberinde yeni bir öğretmen modelini de getirmektedir. Yeni öğretmen modelinde öğretmen öğrencilerini ayrı ayrı bireyler olarak görür ve değer verir. Her öğrencinin ayrı bir dünya olduğu, topluma mutlaka kazandırılması gereken bir cevher olduğu bilinciyle öğrenciye yaklaşır. Öğrencilerin kalplerini kazanma adına, onlara bir şeyler öğretme adına her fırsatı değerlendirir.
Yeni öğretmen modelinde öğretmen mesai kavramının dar kalıplarını kırmak zorundadır. Öğrencilerinde geliştirmek istediği kişilik özelliklerini kendi davranışlarında göstermesi gerektiğini bilmeli, kendi yaşamadığı şeyleri öğrencilerine anlatırken utanacak kadar civanmert bir kişilik sahibi olmalıdır. Yeni öğretmen modelinde öğretmen her zaman sorunun değil çözümün bir parçasıdır. Olmazların, yokların, imkansızlıkların içerisinde dahi Mustafa Kemaller, Fatihler, Mimar Sinanlar yetiştirmeyi kendisine vazgeçilmez bir hedef olarak görmelidir. Yeni öğretmen modeli aynı zamanda bir Mustafa Kemal modelidir. Yüzyıllardan beri süregelen yanlışlıklar karşısında bile onun gibi dimdik durabilmenin hikayesidir. Onun dün kara tahta başında başlattığı eğitimdeki yenileşme hareketini bugün bilgisayar ekranı karşısında devam ettirebilme şuurunda olmaktır. “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözünü okuduğunda sınıfta bir öğrenciyi değil topyekün bir milleti eğittiğini, bir milletin ruh dünyasına şekil verdiğini bilecek kadar geniş bir vizyon sahibi olmanın ifadesidir Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlar, öğretmenlerimize yaşamları boyunca başarı, sağlık ve mutluluklar dilerim.” dedi.
Öğretmenlik Mesleğine yeni başlayan Öğretmenler adına konuşmayı genç öğretmenlerden Tuğçe Aslı Türk Saygıner gerçekleştirdi.
Saygıner,“ Benim gibi mesleğin henüz ilk yıllarında heyecanları yüzlerinden okunan bir grup genç meslektaşım adına konuşma yapmak üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Meslekteki ikinci yılımın bitip, üçüncü yılımın başladığı bu öğretmenler gününde ilçenin en genç öğretmeni konuşmasının bana verilmesinin mutluluğu ve heyecanı içindeyim.
Çok daha gençken henüz ilkokuldayken karar vermiştim öğretmen olmaya. Öğretmeye, hayatlara dokunmaya, yol gösterici olamaya. Şimdi burada sizlere bu duygularımı anlatma fırsatını bulduğum için şanslı ve bir o kadar gururlu hissediyorum. Okul Psikolojik Danışmanı ve Rehber öğretmeniyim. Okullarda derslere girmiyorum. Ama zorlu hayat mücadelerinde omuzlarındaki yükleri bir bir nasıl kaldırabileceklerini, hayat yolunda ayaklarına takılabilecek birçok taşı nasıl temizleyebilecekleri, yorulduklarında dinlenmeyi ama tekrar devam etmeyi öğretebildiğim için ben bir öğretmenim. Kendi farkındalık süreçlerinde onlara yol gösterici olduğum için ben bir öğretmenim. Mutluluklarını, üzüntülerini, öfkelerini, kaygılarını, sevinçlerini, başarılarını fark ettikleri ya da etmedikleri daha birçok duygu ve düşünceleri paylaştıkları ilk insan olmanın sevincini sizlere anlatamam. Tam da yıllar önce hayal ettiğim sınıflarda hayal ettiğim öğrencilerimleyim ve bir çocuğun hayatına dokunurken aslında bir nesile hitap ettiğimin farkındayım. Aynı Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi yeni nesil biz öğretmenlerin eseri olacak. Bugün burada öğretmenlik mesleğinin toplumdaki yerini ve önemini belirttiğimiz bu kutlu günde Başöğretmenimizin bizleri yücelten, ifade ettiği birkaç cümleyi söylemeden geçemeyeceğim. “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. Buna yürekten inanıyorum ki bugün ben ve arkadaşlarım öğretmenliğe aday olmanın yanı sıra bir milletin geleceğini değiştirmeye aday olduğumuzun bilincindeyiz. Bu duygularla hepimizin öğretmenler gününü kutluyor, saygılar sunuyorum.”
Emekli öğretmenler adına konuşan Hayri Döne, “Bitişler hüzünlüdür çoğu kez. Hele bir de Öğretmenler Günü emekli Öğretmen konuşması derin bir hüzün bırakır yüreklerde. Öğretmenlerin bir ülke için en önemli yere sahip olduğunu herkes bilir ve buna göre de davranılmalıdır. Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk; Öğretmenlik mesleği için “Dünya’nın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.” diyor.
Çağımız bilgi çağı, teknoloji çağı, yüksek kültür çağıdır. Öğrenimde asıl amaç geçerli, etkili, faydalı ve sizi her toplumda, her platformda ön planda tutacak üstün bir kültür ve yeteneğe sahip bulunma olmalıdır. Yollarımız hiçbir zaman ayrılmayacaktır. Çünkü hepimiz; büyüğümüz, küçüğümüz Atatürk’ümüzün, Ata’mızın yolundayız. Bıraktığımız iz ve eserlerle bundan sonra da hep beraber olacağız. Bizden sonrakilerle de beraber olacağız. Hepinizi bu duygu ve düşünceler içinde sevgiyle selamlarım.
Ölüm ile ayrılığı tartmışlar, İki dirhem ağır gelmiş ayrılık.”
Konuşmamın ilk cümlesiydi ayrılık. Dile kolay, yıllarca her gün sabah erkenden evden çıkıp mini mini çocuklara karışıp onların cıvıltıları ile güne başlamak ve sonrasında yüzlerce çocuğun yüz siluetleri zihninde eve dönmek. Eve dönerken çocuklara verilen derslerden duyulan memnuniyetleri yol boyu yüzünde taşımak, gülümsemek; eve gülümseyerek girmek.
Bu duyguları bir tiyatro yapanlar bilir ki onlar sadece seyircinin alkışları ile beslenirler; bu duyguları ikinci ve en yoğun yaşayanlar ise öğretmenlerdir. Çocuğun bir bilgiyi öğrenebilmiş olmasıdır, bizi gülümseten. Ayrılık vaktinde sözcükleri boğazımıza düğüm düğüm; boğum boğum sıralayan da aynı heyecandır. Ömrü boyunca gülümsemesini yüzünden hiç eksiltmeyen öğretmenin veda konuşmasında sesinin tonu da bu sevgidir ve bu yazılanlar hamaset(yiğitlik) nutukları değil, gerçeğin yalnızca kelimelerle ifade edilebilen küçük bir kısmıdır.
Bunca yıllık Öğretmenlik Meslek Hayatımın en zor görevi belki de bu olsa gerek;24 Kasım Öğretmenler Günü’nde emekli bir öğretmen olarak konuşma yapmak. Bir öğretmen için meslekten ayrılış “Dünyanın bütün çiçeklerinden kopmuş, güzelliklerini görememek demektir. Şimdi daha iyi anlıyorum ki;
“Dünya’nın bütün çiçeklerini diyorum, Bütün çiçeklerini getirin buraya. Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer, Bütün çocukları getirin buraya.” Diyen son nefesini veren bir öğretmen, Dünyanın en güzel şiirini yazmış olsa gerek. Her doğan güneşin bir batışı vardır, tıpkı insan hayatı gibi. Hiç silinmeyecek anılar, hayaller bırakarak, sevdalar taşıyarak. Bu kutsal mesleği bizden sonraki öğretmenlere devretmenin mutluluğunu yaşıyorum. İnanıyorum ki bu meslekten bir öğretmen ayrılır, binlerce öğretmene bayrağı devrederek. Bunu ölümsüzleştireceğiz. Öğretmen öğrencilerinin gözünde çağlayan bir pınar gibidir. Bazen sıcak, bazen serin ama hep sevgi doludur.
Ne mutlu bana ki böyle kutsal bir mesleğe öğretmenliğe yıllarımı verdim, Mutluyum. Sevgili meslektaşlarım, yollarımız hiçbir zaman ayrılmayacak, yüreğimde hep öğrencilerim, okulum ve siz değerli arkadaşlarım olacaksınız.
Bu duygu ve düşüncelerle Başta Başöğretmen Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete göç etmiş aziz öğretmenlerimi rahmet, minnet ve şükranla anarken, emekli olan öğretmen meslektaşlarıma, mesleğe yeni atanan genç öğretmen arkadaşlarıma ve tüm eğitim camiasına sonsuz başarı ve mutluluklar diliyorum. Hepinizi bu duygu ve düşünceler içinde sevgiyle selamlar, saygılar sunarım.” dedi.
Programa Ödemiş İlçe Kaymakamı Fatih Aksoy, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Yasin Coşkun, Ödemiş İlçe Emniyet Müdürü Hasan Özge, Ödemiş İlçe Jandarma Komutanlığına vekaleten bakan Üsteğmen Yunus Emre Sonsöz, Ödemiş İlçe Milli Eğitim Müdürü Sunullah Desticioğlu olmak üzere çeşitli siyasi partilerin ilçe başkanları ilçedeki kamu kurum müdürleri katıldı.
Şazenuş Keskin
Bakmadan Geçme





