ÖDEMİŞ'E GELEN BİR DEPZEMDENİN YAŞADIKLARI

6 Şubat'ta meydana gelen büyük deprem sonrası hayatta kalan vatandaşlar farklı şehirlerde yeni bir hayata gözlerini...

6 Şubat’ta meydana gelen büyük deprem sonrası hayatta kalan vatandaşlar farklı şehirlerde yeni bir hayata gözlerini açıyorlar. Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesinden Ödemiş’e gelen Ömer Bey de bu depremzedelerden biri. Yaşanan depremi, kendisinin ve ailesinin o sırada neler yaşadıklarını ve sonrasını tv9 İzmir kanalına anlattı.

 

Her Şey Bir anda Başladı

 

Bir anda oldu deprem ve dışarı çıkamadık. Çocukları ve ailemi bir araya toparladık. Depremin geçmesini bekledik, sarsıntının bitmesini bekledik, zaten o anda çıkamazdık. Çünkü her taraftan molozlar dökülüyordu, dışarıya hemen çıkamadık. Binanın kapısı molozlardan açılmıyordu, camlar kırıldı. Çocuklar camları kırdı, demirlerini kırdılar, sürünerek oradan çıktık. En yakın yerde kendimizi korumaya aldık. 3 gün hiçbir şey yemedik. Soğuk var, yağmur yağıyor, kar yağıyor…

 

Depremi Bekliyorduk

 

Depremi bekliyorduk. Çünkü son iki yıldır Elazığ, Malatya depreminde de sarsıntıları hissettik. O depremde de biz dışarı çıkmıştık, eve girmedik. Toplanma alanları var, orada bekledik. Yani böyle büyük bir deprem mi bekliyorduk, hayır; ama işte bu şekilde olacağını bilmiyorduk, kimse bilemez. Ben 2 dakika falan sürdüğünü düşünüyorum, 2 dakikadan da fazla sürdüğünü söylediler. Tabi onu bilmiyorum, hesaplayamadık. Yatarken nasılsak sabah öyle kalktık. Ayakkabı yok, terlik yok, kar yağıyor, yağmur yağıyor, hava soğuk… Daha sonra gün ışıdığında girme şansım oldu eve. Çocukların montlarını, botlarını, çoraplarını o anda alabildik. 3-4 gün pek fazla bir şey yiyemedik yani bulamadım. Sığındığımız yer düğün salonuydu, orada onların sularını kullandık. Çünkü yardım tırları gelmemişti. Kızılay, çadır, su,  gıda hiçbir şey yok. Sadece kuru bir çadır kurulmuştu. Daha sonrasında 4. ya da 5. gün bir yardım tırı geldi dışarıdan. Onlar bir yemek verdi, mobil yemek kuruldu ancak o akşam yiyebildik yemeği.

 

Yardımlar Sistematik Değildi

Benim farklı bir diyeceğim var. Yardım tırları ya da yardım gönülleri geldiğinde o

tırların birdenbire dağıtılması değil organize bir şekilde olması gerek. Çünkü mesela bir tane mont ihtiyacı olan iki tane üç tane alabiliyor. Koordineli olup sistematik bir şekilde dağıtılması daha iyi olur. Ben mesela fazladan fazladan suların sağa sola atıldığını gördüm, fazladan ekmeklerin sağa sola atıldığını gördüm. Bunlar hep sistemli ve koordineli olursa daha güzel olur. Aynı zamanda halkımızın da bilinçlenmesi lazım.

 

 

 

 

 

 

 

Her Şeye İhtiyaç Vardı

 

Orada her şeye ihtiyaç vardı. Battaniye mesela, küçük çocuğu olanlara mama lazım,

bez lazım, gıda lazım. Bunlara ihtiyaç vardı. İlk gün yardımlar gelmedi. Sanırım Kayseri ya da Konya üzerinde olan hava muhalefetinden dolayı gelemiyorlar. Ondan sonra yollar patlamış. Havaalanı daha sonra 24 saat süreyle çalışmaya başladı.

Şu anda ise psikolojik desteğe çok ihtiyacımız var. Ondan sonra tabii her ailenin ya da her kişinin farklı farklı sıkıntıları var. Benim hastam var. Ben onun tedavisini yaptırıyorum. Halkımızdan, memleketimizden Allah razı olsun, geri kalan her şey halloldu.

 

Müteahhitlerin Demirden, Çimentodan Kısmamaları Lazım

 

Enkaz olarak pek fazla bir şey kalmadı diye tahmin ediyorum ama bir yıl içerisinde hemen hepsi hallolmaz. Eğer ki bir yıl içerisinde hallolacak olursa ben de yeniden gideceğim. Toki evleri yapılacak. Ben de sabrederim bir yıl içerisinde girerim. Ama bir

yıl içerisinde tamamlanacağını zannetmiyorum. Çünkü az bir şey değil yani çok bina

yıkıldı. Yani bu bir ilde de değil. Bir ilin bile ilçeleri var, köyleri var. Hepsine ev yapılması gerekiyor.  Ama bina yapıldığı zaman altına kesinlikle dükkan yapılmaması

gerektiğini düşünüyorum. Alışveriş merkezleri ya da dükkanlar tek bir yerde olsun. Bir de müteahhitlerin demirden çimentodan kısmamaları lazım. Can kayıpları

zaten genelde bunlardan dolayı oldu.

 

 

Toki Ve Belediye Binalarında Hasar Yok

Maraş merkez olarak söyleyeyim TOKİ binalarında %90 hiçbir şey yok. Çatlaklar

mutlaka vardır. Çünkü sarsıntısı çok büyüktü yani ayakta durmak bile zordur. Ondan sonra belediye binalarımız var. Onlarda da bir şey yok. Yıkılan binaların çoğunun 99’dan önce yapıldığı söyleniyor.

 

 

 

Bakmadan Geçme