- Haberler
- 'Ödemiş, geçiş döneminde'
'Ödemiş, geçiş döneminde'
Ödemiş Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Eriş, odanın çalışmalarını ve misyon edindiklerini gazetemize anlattı. Eriş,...
Ödemiş Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Eriş, odanın çalışmalarını ve misyon edindiklerini gazetemize anlattı. Eriş, Ödemiş’te son zamanlarda açılan pek çok iş yerinin olduğunu kaydederek, “Ödemiş’te artan nüfus sayısı, beraberinde hizmet sayısının da artmasına sebep oluyor. Bu şekilde rekabet artıyor. Rekabetin artışı, firmaların hem fiyat hem de kalite bakımından daha da gelişmesine katkıda bulunuyor. Bu anlamda Ödemiş’te artan dükkan sayısının olumsuzluğundan bahsetmek mümkün değil. Bunun yanında bazı sektörlerde açılan dükkanlar konusunda neredeyse doygunluk noktasına ulaşıldı. Geçtiğimiz günlerde açılışını yaptığımız mimarlık ofisiyle beraber mimarların sayısının artışına baktığımızda son iki senede bu sektörde odamıza 175 tane firma odamıza kayıt oldu. Bu sayıya rağmen bu sektördeki firma sayısının yeterli olduğunu düşünmek de çok doğru değil. Ödemiş’te bu sektörde hizmet veren çok değerli insanlarımız var fakat mevcuttaki mimarların yeterliliği de bizim için yeterli olmayabilir” dedi.
“Ancak verimli tarım yaparsak kazanırız”
Başkan Eriş, Ödemiş’in geçiş döneminde olduğunu vurgulayarak, “Ödemiş Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) toplantımız vardı. Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem’le birlikte bu toplantılara katılıyoruz. Bu noktada OSB’nin aktif hale geçmesi için birkaç senesi kaldı. Ödemiş, bilindiği üzere tarım ağırlıklı bir ekonomiye sahip. OSB’yle birlikte beyaz ve mavi yakalılar da ekonomimize katkı sunacak. Bölgeye 3000-4000 kişi kadar istihdam sağlanacak. Bu da sosyal çevremizde bazı gelişmeleri istemsizce tetikleyecek. Baktığımızda Ödemiş’ten tarım anlamında iyi bir gelir elde ediyoruz. Örneğin, günlük bin ton süt satışı var Ödemiş’te. Bu da şu demek: Günde bir buçuk milyon lira Ödemiş’e giriyor. Tabi bunun yarısına yakını, Ödemiş’e hiç giremeden yeme gidiyor. Bunun yanında üreticilerimiz, yeteri kadar iyi kazanamadığını düşünüyor. Mesela hayvancılıkta şöyle bir durum var, bu işte girdilerin nasıl olduğu çok çeşitlidir. Örneğin, 100 sağımlı hayvan var ve verdiği süt ortalaması 20 litreyken bir başkasının 100 sağımlı hayvanının verdiği süt ortalaması 30 litre. 100 hayvanda bu 1000 ton demek ve 1000 ton da günlük 1500 lira yapar. Aylık düşünürsek 45 bin lira para yapar. Biz ne yazık ki hayvancılıkta da tarım sektörünün diğer kollarında da modernizasyona ayak uyduramıyoruz. Ödemiş olarak daha makineleşmemiz, daha çok modernleşmemiz lazım. Ne kadar çok modernize olursak o kadar verimle ilgili hareket kabiliyetimiz artar. Bu sayede de daha çok verim çalışmaları yapabiliriz. Az önce verdiğim örnekteki 20 litre ile 30 litre arasında hiçbir şey yapmadan yemi daha kuvvetli vererek aylık gelirini daha iyileştirebilirsin. Ancak verimli tarım ve verimli hayvancılık yaparsak kazanırız. Üreticimizin serzenişleri de bu verimli, iyi tarımı gerçekleştiremediklerinden kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Doğru sulama, az maliyet, çok ürün
Eriş, tarımda sulama konusunda da açıklama yaparak,“Devlet, imkanlar dahilinde damlama ve yağmurlama sulamayla yeni dönemde destek verecek. Bu hareket, bizim için çok önemli çünkü dünyanın en verimli üç ovasından birinde yaşıyoruz. Bizim küçüklüğümüzde 5 ila 7 metreden tulumbayla su çıkarılırdı. Şimdiyse bazı bölgelerde 150-200 metrelerde su çıkarılırken bazı kuyular tamamen kapatılıyor. Barajların olması, havzamızda umut kaynağı ama sadece barajlarla da iş bitmiyor. Bir an evvel sulama kanallarının hazırlanması ve bu kanalların tarlaları sulayacak seviyeye gelebilmesi lazım. Bu da iki noktada önem arz ediyor; birincisi elektrik maliyetlerini düşürüyor, ikincisi de yer altındaki suyun yok olması nedeniyle çölleşme riskine engel oluyor. Sadece bunlar da yeterli değil, sulamanın doğru yapılması lazım. Modern sulama teknikleriyle uygun ürüne uygun şekilde sulama yapıp daha iyi verim alarak daha az su tüketmeliyiz. Açıkçası biz, su tüketimini çok düşünen bir toplum değiliz. Ne kadar doğru sulama yaparsak az maliyetle o kadar çok ürün alırız. Bunun yanında yılda üç bazen de dört ürün ekilen tarlalar artık insanları şaşırtmamalı. Evet, toprak yoruluyor ama vitamin ve mineralini de sürekli veriyoruz. Eskiden insanlar, bir günde daha az iş yaparken şimdi bir günde çok farklı işler yapabiliyoruz. Eskiden küçük bir traktörle bir haftada zar zor sürülen tarla, şimdilerde silaj makineleriyle 100-150 dönümlük bir arazi biçilip kaldırılabiliyor” şeklinde konuştu.
”Ödemiş, turizm açısından da çok güçlü bir coğrafyaya sahip”
Bazı kesimlerin Ödemiş’e yerleşmekten çekindiğini belirten Başkan Eriş, “Dışarıdan Ödemiş’in imajı ne kadar iyi?’ diye sormamız gerekiyor belki de. Bizde kültür olarak daha çok kahvehane ve meyhane kültürü var. İyi ve kaliteli beyaz yakalıların Ödemiş’e göç etmesine engel olan önemli unsurlardan biri de bu. Şu anda yapım aşamasında bir gençlik merkezi var. Belki daha da geliştirilerek lokantalar, kafeler çoğalır, sanatsal etkinlikler arttırılırsa insanlar burada kalmayı tercih edeceklerdir. Ödemiş’te beyin göçü çok oluyor. Buradan üniversiteye yolladığımız çocuklar, okul bittiğinde buraya geri dönmek istemiyor. Bu konuda o çocukları suçlayamayız ancak Ödemiş’in de hak ettiği değerler var. Ödemiş, verimli bir tarım arazisi üzerinde olmasının yanında turizm açısından da güçlü bir coğrafyaya sahip. Gölcük, Birgi, Bademli gibi yerlerimiz, ovalarımızla dağ köylerimiz birbirinden güzel vakit geçirilecek yerler ama bunların restorasyonu ve görüntüsü bakımından eksiklerimiz var. Aynı zamanda otel eksiğimiz de var, otel sayısının artması gerekiyor. Bütün bunları çözüme ulaştırabilirsek ve Ödemiş insanı kendini daha da geliştirirse Ödemiş çok daha güzel bir yer olacak” cümlelerini kullandı.
Ödemiş İpeği için patent girişimi
Eriş, geçtiğimiz hafta Birgi’de açılışı gerçekleştirilen Ödemiş Kadınlar Kooperatifi’nin çok doğru bir yolda olduğunu kaydederek, ”Ödemiş İpeği’ni duyurmak için çok önemli bir yerin açılışı yapıldı. Kadınların emeklerini sergileyeceği, satıp para kazanabileceği bir dükkan oldu. Biz de bu hareketten çok memnunuz. Aynı zamanda onlarla beraber Ödemiş İpeği’ne coğrafi işaret alma çalışmasını da yakında başlatacağız. İlerleyen günlerde onunla ilgili bir komisyon kurarak coğrafi işaret alma çalışması için patent enstitüsüne başvuru da bulunacağız.
Geçtiğimiz günlerde Kadın Girişimciler Kurulumuzu da oluşturduk. Kadın girişimciler, ekonomimiz için çok önemli bir unsur çünkü bizde hep erkek iş gücünden bahsediliyor. Kadınların da ekonomiye katkı sağlamaları, bizim için daima artı bir değer olacak. Bu noktada kadınların Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nde (TOBB) bir masası da var ve odaların bu tip kadın ile genç girişimcilere arka çıkması isteniyor. Daha önce odamızda kağıt üzerinde kurulmuş bir sistem vardı fakat biz, aktif çalışacak insanlarla kurul oluşturduk. Onlara belirli bir bütçe sağlayarak düşünce ve fikirlerini bizim aracılığımızla yapabilme sözünü verdik. İlk olarak 13 Ocak’ta Kadın Girişimciler tarafından Ümmiye Koçak, Ödemiş’e getirilecek. Koçak’ı yedi kişilik tiyatro ekibiyle misafir edecekler. Biz kurulu oluşturduk, çalışma sırası onlarda” diye konuştu.
ÖTO seçimlerine ikinci altı aylık erteleme
Ekim ayında gerçekleşecek seçimlerin altı ay ertelendiğini, bir altı ay daha ertelenebileceğini söyleyen Başkan Eriş, “Biz dört yılda bir stratejik plan hazırlıyoruz, bu planımızın yenilenme dönemindeyiz. Şu an Nisan ayında yapılması planlanan seçimin kulislerde bir altı ay daha ertelenmesi konuşuluyor. Dört senelik stratejik plan oluşturacaksın fakat önünde kısa bir süre sonra seçim olacak, dolayısıyla bu istediğimiz bir yandan olması gereken bir yandan da istediğimiz bir şey değil. Seçimler, her zaman için belirsizlikle gelir. Biz en iyi şekilde plan ve projelerimizi yazacağız, sıralayacağız ve politikaları gerçekleştirmek için uğraş vereceğiz. Bu noktada güçlü meclis ve güçlü insanlar, bizim daha hızlı yol almamızı sağlayacak. Bu seçim belirsizliği, bizi yavaşlatıyor. Bakanlar Kurulu ile oda seçimlerimizin bir sene ertelenebilme durumu kanunda da sabit, altı ay daha ertelenmesi neredeyse muhtemel” ifadelerini kullandı.
“Bu oda ne iş yapar?” sitemi bitti, “Neden gelmiyorsun?” sitemi başladı
Yaklaşık bir senedir yürüttüğü başkanlık dışında dokuz yıldır meclis üyeliği de yaptığını söyleyen Eriş, son olarak şunları söyledi: “Bir emek verdik ve bu emeğin karşılığında Ödemiş için faydalı şeyler yapmak istedik. Oda olarak yapmamız gereken çok şey vardı, seçimlerin hemen ardından yönetimle beraber ziyarete çıkıyorduk ve olumsuz dönütlerle karşılaşıyorduk. Haklılardı ama artık insanlar, bizim ne yaptığımızı biliyorlar. Eskiden esnaflar, ‘Bu oda ne iş yapar’ diye sitem ediyorlardı şimdi ‘Neden gelmiyorsun?’ diye sitem ediyorlar. Bizim en önemsediğimiz konu, üye ziyaretleri. Üyelerden aldığımız enerji, bizi daha çok hızlandırıyor ve hırslandırıyor. Odalar, Osmanlı’daki Ahilik Teşkilatı’ndan geliyor, Ahilik Teşkilatı da esnaf ve tüccarların sıkıntılarını alıp yerel yönetim ya da ulusal yönetimlere iletiyor. Biz de bu misyonla Ödemiş’le ilgili yüz elliye aşkın konuda bakanlık nezdinde lobiler sürdürüyoruz. Esnaflarımızın istedikleriyle kanunları değiştirmek açısından uğraşlar veriyoruz ve bu noktada bu 15 farklı konu için odamızı her ziyaret eden ulusal yönetim üyesine onların takibi ve durumu için çalışmalara devam ediyoruz.”
Ece Köseoğlu