Nemrut Dağı'nda eşek üstünde gelin

Nemrut Dağı, eski çağlarda Kommagene olarak bilinen ve bu alanda bulunan arkeolojik kalıntılara ev sahipliği yapmaktadır....

Nemrut Dağı, eski çağlarda Kommagene olarak bilinen ve bu alanda bulunan arkeolojik kalıntılara ev sahipliği yapmaktadır. Yenikale, Karakuştepe ve Cendere Köprüsü, milli park içinde kalan kültürel değerlerdir.

Kommagene kralı Antiochos Theos, M.Ö. 62 yılında bu dağın tepesine pek çok Yunan ve Pers tanrısının heykelinin yanı sıra kendi mezar tapınağı da yaptırmıştır. Mezarda bir kartalın başı gibi tanrılarının taş oymaları bulunan diziliş şekli olarak bilinir.

1881 yılında mezarda Alman mühendis tarafından kazı çalışmaları yapılmış, daha sonraki yıllarda yapılan kazılarda Antiochos’un mezarı bulunamamıştır. 1987’de UNESCO tarafından dünya mirası ilan edilen Nemrut Dağı, 1988 yılında tesis edilen Nemrut Dağı Milli Parkı ile korumaya alınmıştır.

  1. Dönem İzmir İl Genel Meclisi olarak 12 Eylül 2012 tarihinde bir eğitim semineri düzenlendi. Bu seminer, beş gün dört gece olmak üzere Şanlıurfa GAP İdaresi Başkanlığı inceleme programı kapsamında yapılırken Mardin, Hasankeyf, Adıyaman ve Gaziantep ziyaretinden sonra İzmir’e dönülecekti. Yaptığımız bu eğitim gezilerini sürekli kameramla kaydediyor, ölümsüzleştirmeye çalışıyordum. Döndük, dolaştık ve sıra Nemrut Dağı’na gelmişti. Bazı meclis üyesi arkadaşlarım Nemrut Dağı’nın yüksek olması ve araç yolunun bulunmaması nedeniyle yaya veya köylülerin getirdiği eşeklerle çıkabiliyorlardı.

Nemrut Dağı’na geldiğimizde aslında yol, benim gözümde çok büyümüştü. Ben, rahmetli eczacı Erol Soyuer ve Mehmet Emin Davran ile yukarı tırmanıyordum. Erol Soyuer bana dönerek, “Adnan, arkana bak” dediğinde dönüp baktım. Bir gelin, beyaz gelinliği ile bir eşeğe binmiş ve damat ile yanındakiler de yaya olarak Nemrut Dağı’na tırmanıyorlardı. “Acaba neden Nemrut Dağı’na eşek ile gidiyorlar?” diye sorduğumda “Herhalde hayatlarında bir anı kalsın” dediler. İşte benim de bu gezide böyle bir anım oldu.

Bakmadan Geçme