NELER OLİYİİİİİ

Facebook, dünya çapında etkinliğini başka sosyal medya ortamlarına bırakıyor. Şu sıralar ilgi daha ziyade Instagram ortamı…...

Facebook, dünya çapında etkinliğini başka sosyal medya ortamlarına bırakıyor. Şu sıralar ilgi daha ziyade Instagram ortamı… Benim için en keyifli ortam sosyal medya değil, halka birebir dokunmak onlarla kaynaşmak; özellikle de çarşı pazarda yaşlılar ile kurmaya çalıştığım ayak üstü sohbetlerin tadı bambaşka… Yavrimmm diye duaya başlamaları karşısında bazen burnumun direği sızlıyor. Çok duygulanıyorum. Çünkü ne kadar bir bağım Ödemiş’e ait olsa da bir yönümle İzmir’e aidim. Hem yerli hem kozmopolit olmam sanırım bununla ilgili… Mersiiii diye teşekkür edene de alışkınım Allah kabul etsin diyene de… Dil ile kullandığımız lisan ile aslında üzerimize kıyafetler giyer üzerimizden kıyafetler çıkarırız. Elma ile alma misali…

Birkaç ay önce Birgi’deydim. Bu köyün havası, suyu daha bir başka geliyor. Kapı önlerinde hanımların toplanması, çay fasılları yapıp radyo dinlemeleri yapması ile beni yıllar yıllar öncesine, çocukluğuma götürdüler. Sosyal medyadan, internetten uzak fakat dostluğa sıcacıklığa yakın bu güzel hanımlar hemen beni de aralarına davet etti. Orada içtiğim çayın keyfini hep arıyorum. Çocukluğumdaki sıcak komşuluk ilişkilerini hatırlattı. Siz de benim gibi çocukluğunuza hasret misiniz? Yaş kemale erdi, belki ondandır diyorum bu çocukluk özlemi…

Bazıları da şöyle diyebilir; yahu hanım biz senin hasretlerini, aşklarını öğrenmek değil günceli yorumlamanı istiyoruz. Hay hay efendim, emriniz başıma olsun. Çilli horozum tavuğunu kovalasın, sizi mi kıracağım? Eh malum müstakbel halife pederimiz geçen gün bir jest yapmışlar. Görünce şaşırdım. Lakin hoşuma da gitti. Hayır diyenler için artık terörist demiyor, hayırcıların bulunduğu alanlara ziyaret edip tarassut buyurup nabız yokluyor. “Söyle kızım, sen neden hayır diyorsun?” diye fikirlere hürmet ediyor. Vallahi ne yalan söyleyeyim, takdir ettim. Hep böyle ol be efendi baba, ne o bağırıp naralar atıyorsun. Millet Yusuf Yusuf oluyordu. Efendi babamız, kraldan çok kralcı geçinenler size bazen coşkuyu veriyor, ne dersiniz? Amanın muhterem ne coşkuya ne gaza gelmeyeniz, bu şakşakçılar hep aramızı açıyor, istirham ederim.

Şakşakçı demişken, Ne mi olmuş, neuzü tövbeler olsun… Ay nasıl söylesem dilimin ucunda ama… aaaa soldan geliyorlar; Hayrettin Karaman Hoca, hayır diyenleri neredeyse gayrimüslimler ile bir tutan söylemlere girişmiş. Hayrettin Karaman Hocaefendi, size yakışmadı. Daha önce de yolsuzluk ayrı, hırsızlık ayrı diye fetvalar verdiniz. Ne zaman mı? 17-25 Aralıktaki büyük soygunu aklayan fetvalarınız ile gündem yaptınız. Gönlüm isterdi ki bu tür ataklarla değil, peygamberimizin güzel ahlakını anlatan hasır üstünde bizlere örnek olmak için mütevazi hayat yaşadığını anlatsaydınız. Yolsuzluk ayrı hırsızlık ayrı mı sayın İlahiyatçı Karaman?!

Tabii ki sadece anlatmak yeterli mi? TV’lerde peygamberimizin bir lokma bir hırka anlayışını anlatıp, diğer taraftan program başına ne kadar alacağının hesabını yapan Dursun Ali Erzincanlı’yı, Nihat Hatipoğlu’nu çok ayıplıyorum. Hikaye yerine bir tane Allah’ın ayetini anlatsanız, zaten kazandığınız paraları kazanamazdınız. Birkaç yıl önce Bayındır’da peygamberimizin doğum günü münasebetiyle bir program vardı. Dursun Ali Erzincanlı Beyefendi davetliydi. Kapıdan geri döndük, neden mi? Giriş paralıydı. Bu kadar peygamber aşkından ağlıyorsunuz da yahu Allah rızasına peygamberinizi anlatamıyor musunuz?

Yasin Suresi 21. Ayet ne der diye okuyan var mı? Ne diyor ayet biliyor musunuz: “Sizden hiçbir ücret istemeyen hidayeti bulmuş kişilere tabi olun…”

Yasin Suresi’nin anlamı hayattır, insandır. Yıllarca mezarlarda okundu. Ölünün arkasında okundu durdu. El insafffff, hayat kitabını ölü kitaba çevirdiniz, kafanıza göre fetvalar verdiniz. Mitolojik hikayelerle biraz şiir, birkaç gözyaşı ağlaşmalarıyla al sana din!

Tüm peygamberler ve Allah dostları öğrettiği inançtan para kazanmamıştır. Geçimlerini zanaat ile el emeği ile kazanıp kimseden istememiş, kimseye de yük olmamışlardır.

Allah adına program yap, peygamber adına program yap ardından kazancına kazanç ekle, olduuuu gözlerimmmm dolduuuuuu.

Ancak Mehmet Okuyan Hoca ve onun gibiler bambaşkadır. Mehmet Okuyan, konferanslarından ve TV programlarından hiçbir ücret almıyor. Tefsir, meal dini ilimlerde bilgilenmek istiyorsanız Prof.Dr. Mehmet Okuyan’ ı okuyun dinleyin derim.

Hızımı daha alamamışken şöyle Suriyeli gençlerle fitnese gideyim, nasıl olsa Mehmetçiğim bizim için de onlar için de vuruşur… Gelsin bitki çayları, yürüyüş bandımız hazır mıydı?!!

Bakmadan Geçme