Ne desen kaldı ne düzen!

Hani 'Eğitim sistemimizde iki şey eksik: Biri eğitim diğeri de sistem!' demişler ya sıkı durun ben...

Haber

Hani “Eğitim sistemimizde iki şey eksik: Biri eğitim diğeri de sistem!” demişler ya sıkı durun ben de memleketin en önemli iki sorununu açıklıyorum. Biri sokak köpekleri diğeri de yolların dalgalı denize dönmesi…

Bir an yazıyı okumayı bırakıp düşündüğünüzü hayal ediyorum: Acaba doğru mu?

Bir eğitim-öğretim yılının başında yeni öğrencilerimle tanışırken ‘dünyanın en önemli iki saçma şeyi’ nedir diye sorduğumda herkes kendine göre yanıt verir. Sıra gelir bana!

Ben de ‘biri sigara içmek diğeri de takım tutmak’ dedim. Ayrıntılarını daha önceki yazılarımda yazdım ama kısaca özet geçeyim.

Sigaranın hiçbir yararı olmadığı, cebe ve soluduğumuz havaya verdiği zararı bildiğimiz halde neden insanlar sigara içerler? Hem de onca vergiye ve onca uyarıcı bilgilendirmelere rağmen? Gerçekten anlamak zor. Şu sıralar ortalıkta gezerken gözünüze takılan insanlara bir bakın: Bir elde telefon diğer elde sigara!

Bana göre ikinci saçma şey olan takım tutmaya gelince. Ey taraftar! Antrenör ve oyuncu parayı görünce takım değiştiriyorsa size ne oluyor?

Konumuza dönelim.

Son yıllarda nereye gidersem gideyim ortalıkta gezen köpek sürüleri görüyorum. Yanlış anlamayın, ben köpek ve kedilerden kaçmam hatta bana havlayan köpeklerle bile konuşmaya çalışır ve onları başlarından okşayarak sakinleştirmeye çalışırım. Ama sürüler halinde ortalıkta dolaşmaları da normal değil. Herkes benim gibi değil ki?

Enflasyonmuş, girdi maliyetlerinin artması imiş, komşularla gerginlikmiş, mülteci artışı imiş, üretim ekonomisinin zarar etmeye başlamasıymış, falan filan… Hepsini bir kenara koyalım, daha bu kısrak başı gibi Avrupa’ya uzanmış koca ülkede önemsediğim sorunu çözecek bir proje geliştiremedik gitti…

Sonra gelelim ikinci soruna…

Yolların hoyratça kazılıp, düzensizce kapatılması ve sokak ve caddelerin adeta dalgalı deniz haline gelmesi. Aslında bazı caddelerimizde 100 metrede bir kale duvarı gibi yükselen kasislere bile gerek yok. Zaten hız yapamazsınız ki!

Sokak ve caddelerin kilit taşlarla döşendiğini ve belediyelerimizin sosyal medya hesaplarından izliyorsunuzdur. Hem de desenli ve renkli…

Ama gelin görün ki aradan üç ay geçer hadi bakalım kepçelerle yeniden kazma çalışmaları. Ne desen kalır ne düzen!

Bir caddede her yıl kazma çalışması yapılır mı?

Yok, doğalgaz idi, yok elektrik idi, yok telefon idi, yok içme suyu idi veya atık su kanalı…

Orası böyle, şurası da öyle değil, inanın her yer aynı…

Bizim kazılmayan mahallelerde oturma hakkımız yok mu?

Türkiye’de kaz-doldur yapılmayan bir yerleşim alanı var mı ki!

Bırakın şu ‘Vatan, Millet, Sakarya’ nutuklarını da şu iki basit meseleyi çözelim önce.

Bakmadan Geçme