• Haberler
  • Genel
  • Nalbantoğlu'ndan Soyer hakkında açıklama: 12 Eylül öncesi devrimci mücadele dostluğu

Nalbantoğlu'ndan Soyer hakkında açıklama: 12 Eylül öncesi devrimci mücadele dostluğu

Yeni İzmir’den Berivan Kaya’nın haberine göre Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine sayılı günler kala ve sandıkların kurulacağı...

Yeni İzmir’den Berivan Kaya’nın haberine göre; Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine sayılı günler kala ve sandıkların kurulacağı gün yaklaşırken siyasi partilerde kampanyalar son hız devam ediyor. CHP Parti Meclis Üyesi, İzmir 2’nci Bölge Milletvekili adayı Rıfat Nalbantoğlu; seçime, listelere ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelik açıklamalar yaptı..

Seçimleri Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaorğlu’nun kazanması durumunda Türkiye’yi bir özgürlük ortamının beklediğini söyleyen İzmir 2’nci Bölge Milletvekili adayı Rıfat Nalbantoğlu, “Seçimi kazandığımız takdirde İzmir’i bekleyen büyük yatırımlarımız var. Bakanlıklarda, bürokrasinin çeşitli yerlerinde ‘un üzerinde yatırım imza bekliyor. Bunların çok ötesinde şeyler bekliyor. Yollar, metrolar, köprüler yapılır, bir şekilde hepsi hallolur. Beni en çok heyecanlandıran konu sadece İzmir’i değil Türkiye’yi bir özgürlük bir nefes ortamı bekliyor. İzmir, Türkiye’de oransal olarak en büyük vergiyi ödeyen ildir. Ödeme oranı da çok fazladır, tahakkuk edilen verginin yüzde 90’ı ödeniyor. İzmirli tüccar, sanayici ahlaklı, borcuna sadık. Devletin bütçe gelirleri içerisinde İzmir’in payı yüzde 14. İzmirli yüzde 14’ünü vergi olarak fiilen ödüyor. İzmir’in aldığı pay ise kağıt üstünde yüzde 2,5. Bu oranın yüzde kaçı gerçekleşiyor, bilmiyorum ama yüzde 1’den fazlasının gerçekleştiğini düşünmüyorum. Bu adaletsizlik. Bu seçimdeki en temel söylemimiz olan, ‘ herkes hakkını alacak’ buradan geliyor. İzmirli de, Artvinli de, berberler de hakkını alacak” cümlelerini kurdu.

‘KORKU İKLİMİ’

Seçimlere yönelik açıklamalar yapan vekil adayı Nalbantoğlu, “Şu anda insanlar parti tercihlerini kamuoyu yoklamacılarına bile telaffuz edemediği bir ortamda yaşıyoruz. Maalesef böyle bir korku iklimi yaratıldı. Seçmen düşüncelerini söylemiyor. Her kamuoyu yoklamasında Millet İttifakı ciddi şekilde önde görülüyor. Ben telaffuz edilen rakamların çok ötesinde ciddi bir dip dalganın var olduğunu düşünüyorum. Önceliğimiz Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya göndermek. Ardından parlamentoda Anayasayı değiştirecek çoğunluğun sağlanacağına inanıyorum” sözlerine yer verdi.

Milletvekili aday listelerinin açıklanması sonrası kadınlardan, engelli bireylerden tepkiler yükselmiş ve Roman Milletvekili Özcan Purçu, romanların yok sayıldığı gerekçesiyle partisinden istifa etti. Listelere yönelik konuşma yapan Rıfat Nalbantoğlu, “İdeal diye bir şey yoktur. Daha iyi olur muydu evet ama neye göre? İyi liste Özcan Purçu’nun olduğu liste miydi? Özcan’ın çabası, önemli işleri oldu, ama listede olmadığı için istifa etmesini ahlaki bulmuyorum. İzmir’i temsil edecek, sorunlarına çözüm olacak ve ülkenin meselelerine cevap alabilecek adaylar var. Bu seçim diğer seçimlerden farklı, bir ittifakla giriyoruz. Biz dahil 6 parti seçime girdik. Dengelerin doğru oturtulduğunu düşünüyorum. İttifaka fazla kontenjan verildi gibi söylemler oluyor, peki bu fazlanın ölçüsü ne? Türkiye’de ilk defa uygulanan bir iş bu. Bunun ölçüsü olmaz. Siyasi partiler sınırları belli alanlardır. Tartışmaya açık gri alanları yoktur. Siyasi partilerin nasıl yönetileceği siyasi partiler kanunu ve siyasi partilerin tüzüğünde bellidir. Partimizin yetkili organları bu kararları alacak mercilerdir. Eğer listeler bu organlardan geçmişse fazla-az diye bir durum yoktur” şeklinde konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yakın arkadaşı olan Nalbantoğlu, arkadaşlıklarının 12 Eylül öncesi devrimci mücadeleye dayandığını söyleyerek, “Başkan Soyer ile onur duyuyorum. Bizim arkadaşlığımız siyasette doğmadı. Biz eski arkadaşız. Yaşıtız, aşağı yukarı aynı günlerde doğmuşuz. Aynı yıllarda Ankara’da üniversitede okuduk. Tunç Başkan Hukuk Fakültesi’nde okurken, ben de Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okuyordum. Cebeci Kampüsü’nün çocuklarıyız. 12 Eylül öncesi devrimci mücadeleden gelen bir dostluğumuz var. Belediyeyle başlayan bir arkadaşlık değil bu. Benim içimi ısıtan bana güven veren bir arkadaşlık” şeklinde konuştu.

‘TEK HEDEFİ İZMİR’İ ADAM GİBİ YÖNETMEK’

6’lı Masa’da yaşanan adaylık kriz sonrası Meral Akşener’in isteğiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a, Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevleri verilmişti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in isminin yardımcılar arasında geçmemesi, İzmirliler tarafından tepkiyle karşılandı. Başkan Soyer’in öncelikli hedefinin İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni en iyi şekilde yönetmek olduğunu belirten Nalbantoğlu, “Soyer ne yaptığını bilen bir başkan. İzmirlilerden, İzmir’i yönetmek üzere yetki aldı. Soyer’in tek bir isteği var; yetkiyi, süresinde adam gibi tamamlamak. Başka bir isteği yok. Sayın başkanın cumhurbaşkanı yardımcılığı gibi beklentisi yok, tek hedefi İzmir’i adam gibi yönetmek. Hayatın ne göstereceği belli olmaz. Soyer, Cumhurbaşkanı yardımcılığını da çok iyi yapabilecek nitelikte bir başkan” sözlerine yer verdi. (M.T.)

 

Haber Merkezi

 

Bakmadan Geçme