Muhtar mı olcen Kezban yenge!

Türküyü bilirsiniz. Gerçi ben 'oldun' yerine 'olcen' yazdım ama bir dörtlüğünü yazı girişine alalım: 'Hasır sepet...

Türküyü bilirsiniz. Gerçi ben ‘oldun’ yerine ‘olcen’ yazdım ama bir dörtlüğünü yazı girişine alalım:

“Hasır sepet elinde / Gümüş kemer belinde / Cümle alem dilinde / Muhtar mı oldun Kezban yenge”

‘Şeysİ’ başlıklı iletileri bir kenara bırakarak yerel anlamda gönderme yapmayı, imalı ve atarlı sözler yazmayı sevmediğimi bilirsiniz ama örneğin Hıncal Uluç’a da bir gönderme yapmazsam ayıp olmaz mı?

Bazıları bana soruyor: “Muhtar olacakmışsın!”

Bu konuyu başka bir yazıda ele almak kaydıyla gelelim bugünkü yazı konusuna.

Biliyorsunuz, Ödemiş’in şu an atıl vaziyette bekleyen bir eski hastane bahçesi var. Sayısını hatırlamıyorum, daha önceleri de yazdım bu konuyu. Evimin hemen karşısında olduğu için beni de yakından ilgilendiriyor.

En azından evimin karşısında kaderine terk edilmiş boş bir alan görmek istemiyorum. Yeşil alan olarak değerlendirilirse ne ala!

Alan, bilindiği gibi Sağlık Bakanlığı’na ait. Sağlık Bakanlığı burayı ne yapıp edecek, belli bir plan var mı şu ana kadar net bir bilgi edinemedik. Diş Hastanesi denildi, Kadın Doğum adı geçti, bazı vatandaşlar da otopark isteklerini dile getirdiler.

Ben de zaman zaman “Ne yapılacaksa yapılsın ama bu terk edilmiş görüntüden kurtarılsın, ağaçlar da bakımsızlıktan kurumaya başladı” çerçevesinde yazılar yazdım.

Uzatmayalım. Geçtiğimiz günlerde bahçede küçük çaplı yangınlar çıktı. Çevre sakinleri ve mahalle muhtarının isteği üzerine Ödemiş Belediyesi ekipleri bahçeye girip ot temizliği yaparak kuruyan çam ağaçlarını dibinden kestiler. Sabah, motor sesleri ile uyandım. Ne oluyor filan derken bir de baktım ki bahçede hummalı bir çalışma var. Hah dedim, herhalde yazışmalar sonuçlandı, belediye ekipleri de içeriye girerek temizlik yapıyorlar.

Belediye başkanımızı aradım. “Başkanım, yazışmalar bitti de alan belediyeye mi tahsis edildi?” diye sordum ki ‘Hayır. Muhtar ve çevre sakinlerinin isteği üzerine temizlik çalışması yapıyoruz” dedi.

Yanlış görmedi isem yaklaşık 60-70 yıllık olduğunu tahmin ettiğim 5-6 çam ağacı kurudu. Çam ağaçlarındaki kuruma sorunu bölge genelinde var. Dikkatinizi çekti ise Birgi’deki ağaçlar da birer birer kuruyup kesiliyor. Çok sayıda ağacın kuruduğu ve kesilmesi için izin beklendiğini öğrendim.

Hani Marmara’da müsilaj sorunu var ya! Kimileri sorumlu kimileri de çözüm arıyor ya…

Aslında doğanın katili, bizzat insanın kendisi ama bunu ya anlamak istemiyoruz ya görmek istemiyoruz ya da işimize öyle geliyor…

**

Muhtar o’mucem emme 28 Haziran tarihinde yapılacak Kent Konseyi İkinci Dönem Seçimli Genel Kurulu’nda yeniden aday olmayı düşünüyorum ama muhtarlıkta veya Kent Konseyi’nde ‘olmasam da olur’ diyebiliyorum. Hayat, benim çevremde dönmüyor çünkü… Ama hiç bir şey olmasam da çevremdeki gelişme ve olaylarla ilgilenmeye devam edeceğim.

**

“Yenge yenge Kezban yenge / Muhtar moldun Kezban yenge / Yenge yenge Kezban yenge / Aza m’oldun Kezban yenge”

Bakmadan Geçme