MUHABBETİN İÇİNİ BOŞALTMA

Kısalıyor gittikçe fitili yılın. Ne kaldı şuracıkta. Son yaprağı düştü düşecek… Hep yeni yıla dair bir...

Kısalıyor gittikçe fitili yılın. Ne kaldı şuracıkta. Son yaprağı düştü düşecek…

Hep yeni yıla dair bir fotoğraf vardır hafızamda, karlı, bembeyaz bir tabiat, sıcacık bir soba başı, çıtırdayan odunların kızdırdığı soba üzerinde kestaneler ve demlenen muhabbet. Son nefesini vermeden gönlünü almak gibi giden yılın. Ne konuşurduk hatırlamıyorum. Ama çok mutlu olduğumuzun fotoğrafları kayıtlı belleğimde…

Yine kar yağdı.

Yine kış gösterdi yüzünü herkese.

Yine yıl torbasını sırtlandı, koyuldu yola.

Yine insanlar umutlarını büyütmeye koyuldu yeni yıla dair.

Beklentilerimiz ne kadar az ise mutluluğumuz o kadar fazla olur deniyor ya, öyledir herhalde. İsteklerimizi azaltıp, sadeleştirirsek hayatı o kadar sadeleşir düşüncelerimiz. Sadeleşmek netleştiriyor manzarayı. Dinginleştiriyor. Dimağımızı, ruhumuzu yormuyor. Kendi elimizle karmaşık hale getirmeyelim dünyamızı. Belki konuşmalarımızı da sadeleştirmeli, azaltmalı. Daha çok düşünmeli, süzgeçten geçirmeli diyeceklerimizi. Çok konuşuyor bazı insanlar. Hem de çok fazla. Konuşmak için konuşuyor. Karşısındakinin durumu nedir? Konuştuklarımla sıkıyor muyum? Onu ilgilendiriyor mu? Bunu gerçekten konuşmama gerek var mı? Sorgulamadan konuşuyor. Haliyle bir noktadan sonra bezdiriyor dinleyeni. “uzun konuşanı kısa dinlemek lazım” diyor Farabî. Öyle yapmalı belki de. Konuşmak için konuşanları, muhabbetin içini boşaltanları boşuna dinlememeli. Yormamalı duyguları…

Dinliyormuş gibi yapanlar var bir de. Onlar gibi mi olmalı acaba. Sadece kendi derdini dert edinen, sadece kendi söyleyeceğini önemseyen, sadece benim sözüm var diyenlere “mış” gibi yapmak mı gerekiyor, bilmiyorum. Varın biraz da siz düşünün…

Ömür uzadıkça yıllar kısalıyor mu ne?

İşler kocadıkça, yükler de kocuyor mu ne?

Ufuk yaklaştıkça, büyüyor mu görüntü?

Yıl yoruldukça, yılgınlaşıyor mu insan?

Yarım kalmışlıklar çoğaltıyor mu kendini?

Düşünceler, düşünceler…

Yıl biterken, düşünceler de artıyor mu ne?

….

küçük bir çocuk zaman

kıskançlık büyüyen bir çığ

ha koptu ha kopacak…

yeninin muştusu kapıda

hoş geldin yeni yıl…

Bakmadan Geçme