MUCİZENİN ÖNEMLİ AYAĞI 'GLOKOSAMİN'
İki gündür ana fikri ile aslında insanoğlu için çok çok önemli olan bir kök bitkisinden yani...
İki gündür ana fikri ile aslında insanoğlu için çok çok önemli olan bir kök bitkisinden yani Altın Kırmızı Kore Ginsengi’nden bahsettik ve diğer madde olan ve de aynı kök bitkisinin içerisinde bulunan temizlikçiler grubuydu ki, onlar da Saponinlerdi…
Özetle; Altın Kırmızı Kore Ginseng’in belirgin özelliği neydi!
1-Bağışıklık sistemini güçlendiriyor,
2-Kan dolaşımını düzene sokuyor,
3-Hücre yenilenmesine yardımcı oluyordu.
Ve bu sayede de;
1-Vücudun hastalıklara karşı direncini arttırıp
2-Ve içindeki Saponinler sayesinde de damarları ve iç organları toksinlerden temizliyor demiştik.
Aslında bu Saponinleri gerçek dünyamıza da aktarabilmenin bir yolu olsa ne güzel olurdu kim bilir!
Canını sıkan mı var? Saponini devreye sok, soluğu başka yerde alsın…
Yüreğini acıtan mı var? Sok Saponinleri devreye, ne acı kalsın ne de izi..
Ya da kurtulmak isteyip de beceremediğin birileri mi var? Hooppp Saponinler devrede… Ah ne güzel olurdu valla.
E bu kadar fantastik hayal sonrası gelelim ürünümüzün mucizevi üçüncü maddesine;
3-GLUKOSAMİN (lütfen haricen araştırınız)
Glukosamin, doğadaki en kuvvetli EKLEM KORUYUCU ve ONARICI bir maddedir.
Araştırmalar göstermiştir ki; insan vücudu, belirli yaşa kadar (20’li denebilir) bu maddeyi üretiyor. Ancak sonrasında en büyük sıkıntıların başı olan beslenme problemlerinden (buraya dikkat lütfen) ötürü vücudun bunu üretemediği tespit edilmiştir.
Nedir? Ne işe yarar? Eksikliğini nasıl giderebiliriz? Bir bakalım isterseniz;
Glukosamin, eklemlerin çevresindeki koruyucu dokuları oluşturan maddelerin bir parçasıdır.
Ürettiği Proteoglikanlar, doku elastikliğine yardımcı olduklarından eklemleri sararak bir sünger vazifesi görür. Diğer bir deyişle su tutar, ani sarsıntıları emer ve bir yastık gibi görev yaparlar.
Eğer vücudumuzda Glukosamin açısından eksiklik oluşmuşsa eklem sağlığımız ciddi manada tehlikede demektir. Kemik çıkıntısına kadar varan önemli rahatsızlıklara sebep olur ki kadınlarda erkelerden daha çok görülen bu rahatsızlık, ileriki yaşlarda şekil bozukluğu yanında bizi ağrılı bir döneme de sokacaktır.
Basit bir tabirle eklem sıvısı diye de nitelendireceğimiz bu maddenin zaman içerisinde eksikliği oluştuğunda eklemlerimizin mevcut hareketi ile kemiklerimiz birbirine sürtecek ve fazlasıyla can yakıcı acılı bir sürece girmiş olacağız…
Çünkü ya enjeksiyon yöntemi ile eklemlerimize bu sıvı enjekte edilecektir (ki uygulatanlar bilir, can acısı fazladır) ya da yaşın ilerlemesi ile birlikte dışarıdan alınması zorunlu olacaktır.
Glukosamin’in dünyada sadece deniz kabuklularında olduğu düşünülürse onları da günümüz kimyasallarına karışmadan tüketmek zorunda olduğumuzu da bilmeliyiz. Zor mu? EVET!
O halde bunu dışarıdan en güvenilir ve en acısız şekilde vücudumuza nasıl entegre edebiliriz?
Painless Night GLU ile (mucizeye ramak kaldı)
Özetle; Deniz kabuklularından (yengeç, karides, ıstakoz… v.s.) elde edilen Glukosamin, eklem ve eklem arası rahatsızlıkların, ağrıların giderilmesinde ve kireçlenme gibi hastalıkların iyileşme sürecinde etkin rol oynayan ciddi bir destektir.
Huzurlu, sevgi dolu ve ağrısız bir hafta sonu diliyorum…
Hafta başı görüşmek ve kaldığımız yerden devam etmek üzere, hoşça ve sağlıkla kalın inşallah…
İyi Tatiller.
Sevgiler…