MICIR OCAĞINA KARŞI HUKUK ZAFERİ KAZANAN KAYMAKÇIDA SEVİNÇ VAR

“ZEYTİN VE İNCİR BAHÇELERİMİZİ GELECEĞİMİZ İÇİN KORUDUK”

 Kaymakçı’nın Işıklar Mevkii’nde ÇED sürecine tabi olmadan açılmak istenen mıcır ocağıyla ilgili hukuk zaferi elde eden vatandaşlar, zeytin ve incir bahçelerini gelecek nesiller için korumanın sevincini yaşadıklarını belirterek, bölgede bundan sonra olabilecek girişimlere karşı da duyarlı olmaya devam edeceklerini belirtti.

36 Kaymakçılı’nın İzmir 3. İdare Mahkemesi’nde açtığı dava sonrası mıcır ocağı için İzmir Valiliği’nin verdiği “ÇED gerekli değildir” kararı 24 Kasım’da iptal edildi. İptal kararı Kaymakçı’da sevinç yaratırken dava avukatı Cemal Gürsel Koygun, Havza-Plat destekçilerinden Eğitim-Sen Ödemiş Temsilcisi Selim Şahan, gazetemizin köşe yazarı Kaymakçılı emekli eğitimci Mehmet Şahan ile birlikte Büyük Mahalle’de vatandaşlarla durum değerlendirmesi yaptı.

Büyük Mahalle sakinleri, zeytin ve incir bahçelerini gelecek nesiller adına koruduklarını bundan sonra da benzer girişimlere geçit vermeyeceklerini kaydetti.

“BÜYÜK MAHALLE HALKI OLARAK MUTLUYUZ”

Vatandaşlardan Süleyman Şahan, “Büyük Mahalle halkı olarak mutluyuz. Biz geleceğimiz adına görevimizi yapmanın huzuru içindeyiz. Kaymakçı’nın geleceği kurtuldu diyebiliriz. Bu konu ilk gündeme geldiğinde tehlikeyi bize anlatıp bizleri aydınlatan Ödemiş’ten buraya gelen arkadaşlara, alakadar olan herkese, avukatlarımıza teşekkürü bir borç biliyoruz. Bütün bu olup biten sadece internette duyulmuş olsa bizim haberimiz olmasaydı belki de şu an doğamız tahrip edilmeye başlamıştı. Gelecek nesillere incirimizi ve zeytinimizi aktaracağız. Bu mahallenin %90’ı bu bahçelerden yararlanıyor. Bu bahçeler bize çocuklarımızın, torunlarımızın emanetidir. Sahip çıkmak görevimiz” dedi.

“ÖRNEK TAVIR SERGİLENDİ”

Kaymakçı’da doğanın talan edilmesine izin vermeyeceklerini kaydeden Nurdoğan Gütmüş de “Kaymakçı’nın geleceği açısından mahkeme doğru bir karar vermiştir. İlgilenen, takip eden herkese minnettarız. Bundan sonra halkımızın yararına olmayan şeylerle toprağımızın, havamızın, suyumuzun bozulmasına izin vermeyeceğiz. Kaymakçı’nın sergilediği tavır herkese örnek olmuştur” dedi.

KOYGUN: “84 GÜNDE BEKLEDİĞİMİZ KARAR ÇIKTI”

Dava avukatı Cemal Gürsel Koygun da iptal kararıyla ilgili süreci değerlendirerek, “ÇED gerekli değildir kararı elektronik ortamda verilmiş bir karar idi, elektronik ortamdaki bu kararın tebliği gerekiyordu. Ancak Kaymakçı halkı tehlikenin büyüklüğünün farkına varıp gerekli adımları attı. İlandan 27 gün sonra dava açıldı ve 84 günde beklediğimiz karar çıktı.

Dava sürecinde verilen ara kararda İlçe Tarım ve Kadastro’dan mıcır ocağı açılmak istenen bölgenin zeytinlik durumuyla ilgili bilgi istendi. İlçe Tarım ve Kadastro’dan gelen bizim için olumlu yazılar da süreci hızlandırdı. Ayrıca bu süreçte Kaymakçı yakınlarındaki bir Tümülüs ile ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği kararı da mahkemeye sunduk. 24 Kasım’da karar alındı. Kararın oybirliğiyle alınmış olması çok önemli. Kaymakçı’nın korunması adına önemli bir adım oldu. Hayırlı olsun. Bundan sonra bölgedeki bu tarz girişimleri yakından izlemek gerekiyor. Duyarlı halkımıza da teşekkür ediyoruz” dedi.

ŞAHAN: DOĞAL TAHRİBAT

“Benim de kayıtlarım, Kaymakçı nüfusundadır” diyen Havza-PLat destekçilerinden Eğitim Sen ilçe temsilcisi Selim Şahan da ocağın açılmasında kamu yararının bulunmadığını aksine doağl zaranın yanında ekonomik zararının da bulunduğunu belirterek, “Mıcır ocağı açılmak istenen bu bölge, zeytin ve incir bölgesidir. Kaymakçı’nın bu bölgesinde yaşayan insanların asıl geçim kaynağı ocak ile tehlikeye girmiştir. Kaymakçı’da doğup büyüyen bir eğitimci olarak bu haksızlığa sessiz kalmamız mümkün değildi. Gerekli girişimleri yaparak haklılığımızı elde ettiğimiz için ben de köylülerim adına sevinçliyim” dedi.