LGBTİ İLE SAMİMİ SOHBET

'Kimseye etmem şikayet titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime' Yıllar içerisinde pek çok LGBTİ ile tanışıklığım oldu....

‘Kimseye etmem şikayet; titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime’

Yıllar içerisinde pek çok LGBTİ ile tanışıklığım oldu. Bu yazı çalışması için kendilerinden bir katkı cümlesi bekledim. Lakin pek çoğu böylesi bir çalışmanın içerisinde bulunmak istemedi. Kendinden bile korkar mısın sorusunun cevabı bu olsa gerek.

Dürüstlüğünü, içtenliğini takdir ettiğim, kendi sosyal medyasında İlya Tila olarak bilinen eşcinsel arkadaşım yazı çalışmamın içerisinde yer alma cesaretini gösterebildi. Kişinin eşcinsel olduğunu kabul etmesi bir önemli yol ayrımıdır; lakin bu gerçeği herkese haykırabilmek apayrı bir aşamadır.

İlya Tila, bir gazetenin bünyesinde Radyo Genel Yayın Müdürü ve Televizyon Programcısı olarak çalışıyor.

1993 yılında Özel Radyoların gündemde olduğu bir zamanda 82 Anayasası gereğince radyoların devlet tekelinde olması sebebiyle kapatılan özel radyolar tekrardan Tansu Çiller dönemi ile yeniden açılmıştır. İşte tam bu yıllarda henüz liseli iken radyoculuğa adım atan İlya, Radyoaktif, Radyofon, Ege TV Radyo Ege, Sky TV Sky Radyo gibi pek çok medya kuruluşunda radyoculuk, program yapımcılığı konularında uzmanlaşmıştır. Almanya’da iki yıl sosyoloji eğitimi de alan sevgili İlya 21 yaşından beri kendisini Lgbti bireyi olarak tanımlamaktadır. İşlerinin çok yoğun olmasına rağmen beni kırmadı; konu ile ilgili röportaj verdi. Gerçek aşkı bulduğunda evlilik yapabileceğini de söyleyen İlya ülkenin bu tür ilişkilere saygı duymadığını da üzülerek belirtiyor. Cinsiyetin ve cinsel yönelimin hakikaten çok karmaşık bir durum olduğunu belirtip panseksüellerin, omniseksüellerin de varlığına dikkat çekiyor. Nedir panseksüel; trans erkek, trans kadın ya da interseks bireylerle ilgili bir kavramdır. Omniseksüel ise; cinsiyet, cinsel yönelim ayrımı yapmadan tüm cinslerden hoşlanıp birlikte olabilendir. Kimi zaman panseksüel ile omniseksüel aynı anlamda da kullanılmıştır.

İlya Tila, kendisi gibi Lgbti bireyleri için de şu açıklamada bulunuyor: ‘Asla mutsuz olmasınlar. Durumlarını ister aileleri ile paylaşsınlar ya da isterse hiç mevzu etmesinler her halükarda kendi içlerinde huzurlu olabilsinler. Başkaları ne der, ailem benim bu halime üzülür mü gibi düşünceleri beyinlerinden atabilsinler. Başkalarının gözlerinden kendilerini yargılamasınlar, kendileri olabilsinler.

Duygularıyla, düşünceleriyle birer birey olmayı başarsınlar. Sevmekten, sevilmekten vazgeçmesinler…’

İlya’ya katılmamak mümkün mü?

Tamam, eyle beni ey aşk, sarıp sarmala gönül yaralarımı…

Nice aşk acısını da yaşadığını itiraf eden İlya her şeye rağmen gerçek aşkı aramayı bırakmamış. Bu acıların kişiyi olgunlaştırdığı hayata farklı bir açıdan bakmayı sağladığı da kabul. İlya umutsuz da değil; mutsuz da… Yakın zaman önce haber ajanslarında iki eşcinselin evliliği yansıdı. Kendisinin arkadaşları olan lgbti bireylerine can-ı gönülden mutluluk diliyorum. Eh, darısı İlya ve isteyenlere olsun diyorum.

Şimdi sevgili okurlarım, bazı eski okurlarım neden yazar hanım rotayı değiştirdi de böyle bir yazı kaleme aldı diyebilir. Mükemmel olan kim var ki; Yaradan bizi olduğumuz gibi kabul ederken bizlerin birbirimize tahammül edemeyişi yine başka bir eksikliğe yol açıyor. Kırgınlıklar koskoca kul haklarından başka neye yarıyor ki? Bir şeyleri düzeltmeye doğrultmaya çabalarken aslında daha da eğri büğrü yapıyoruz. O bakımdan bırakalım bazı şeyler de dağınık kalsın.

Değişiyoruz; aynı kalan ne var ki?

Filozof Heraklitos’un dediği gibi değişmeyen hiçbir şey yok. Çember bütünleninceye kadar halden hale evriliyoruz; aynı kalsaydık hepimiz birbirimize benzeseydik ne hikmeti kalırdı dünya bilmecesinin! Farklılıklarımızla sevebiliyorsak birbirimizi ne yaşanırsa yaşansın saygılı olabiliyorsak tercihlerimize o zaman insan-ı kamil olabiliyoruz demektir.

‘ Zehretme hayatı bana cananım; elemlerle doldu benim her anım…’

İlya bizlerin ötekileştirip, dışladığı kalbini tırnakladığı bir birey; tıpkı bizim gibi… Ademoğulları Havvakızları ne vakit kardeşçe yaşayacak bilinmez; ama Tanrı bizi gerçekten de insankardeşi olarak yaratmış.

Vah başımıza taş yağacak hey yazar diyen okurlarıma da sakinleş, kendi iç dünyana yönel ve dillendiremediğin günahlarından, kul haklarından bir arın bakalım diyorum. Kıymetli okur, sahi arınabilip bir anda Nirvana’ya erebiliyor musun, hımmm?

Not: Bir dahaki yazımızın konusu LGBTİ-3 Tarihte Eşcinsellik

Bakmadan Geçme