Küsmek aslında sevmektir

Merhaba kıymetli okurlarım, bu makalemde sizlere birçoğumuzun zaman zaman kendine yakın bulduğu kişilere küsmesinin aslında o kişiye asıl duygusu olan sevgisinden kaynaklandığını aktarmaya çalışacağım.

İnsan, bazen çok sevdiği birisine kendini ifade edemediğini anladığında araya mesafe koyup görüşmeyi keserek küsme duygusunu yaşıyor. Bilinenin aksine bu durum, aslında çok masum ve iyimser bir harekettir.

Eğer size küsen birileri varsa hayatta o kişinin sevgisinin samimiyetinden sonuna kadar emin olabilirsiniz. Temelinde çocukça ve masum bir duygu olan küsmek, küsen tarafın küstüğü kişiden duygusal bir beklentisi olması anlamını da taşır. Bazen bir özür, bazen bir ‘haklısın’dır beklentisi. Küskünlükler hiç olmasa keşke ama önemli olan bir birini yormadan, üzmeden, kırmadan düzeltebilmektir her küskünlüğü. Hangi çocuk küsmemiştir ki büyüklerine ya da oyun arkadaşlarına…

Sonra belki sıra arkadaşı ya da öğretmenine. Ergenlikte en yakın arkadaşına, büyüyünce en yakın dostuna da olmuştur. Sonra sevgiliye ve elbette eşine. Bazen anne-baba evladına, bazen de çocuk anne-baba ya.

Yeter ki insanlar ne istediğini bilsin, aşılamayacak güçlük yoktur. En büyük zenginliğimiz, sıhhatimizin yerinde olması. Hiç ummadığımız bir kişiden ummadığımız hareketi görüp kırdığı bir kalbi onarmaya çalışmayan bir insan olduğunda küsmek bile anlamını yitirmiş hale geliyor. Kimseye çok fazla bir duygu yüklemeden herkesin her an her şeyi yapabileceğini bilmek ama bunu ön yargı haline getirmememiz de gerekiyor. İnsanların yaşamlarındaki öncelikleri, zaman geçtikçe değişebilir. Eğer siz o kişilerle güzel anılara sahipseniz her şeyi öyle olduğu gibi güzelce orada bırakın.

Bu hayat, bitişlerle olduğu kadar her güzel şeyin de başlangıçlarıyla doludur görmesini bilene.

Sevgi ve saygılarımla, sağlıcakla kalın.