KÜSKÜN

Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ağlardım.' Atilla ilhan Gözlerinle buluşuyor gözlerim, hüznü, acıyı, kanayan iç yarayı,...

Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ağlardım.” Atilla ilhan

Gözlerinle buluşuyor gözlerim, hüznü, acıyı, kanayan iç yarayı, hayatın acımasızlığını buluyorum. Çağının getirisini yaşıyor insan ve en çok çocuklar yaşanılanlardan payına düşeni alıyor. En büyük parsayı. Savaşlar, yokluklar, göçler, afetler… “cahildim dünyanın rengine kandım” demeye bile fırsatı olamadan acıyı yudumlayan nice canları bir çırpıda büyütüyor. Belki de her biri bir dramı içinde barındıran yaşanmışlıklar biriktiriyorlar, umutlarını ketleyen, ışıklarını söndüren.

Bir çocuğun yüzüne bakınca nerede olursa olsun masumiyeti, saflığı ve güzelliği yakalar insan, hangi zümreye, hangi kökene ait olursa olsun. Ve acıların yaşandığı dönemlerde ise en buruk ifadeyi onların yüzünde yakalamak mümkündür. Geçmişe dair hangi fotoğrafa bakarsanız bakın o minik yüzlerde yakalarsınız o içler acıtan ifadeyi ve bir de gözlerinde korkuyu, ürkmüşlüğü, tedirginliği ve de güvensizliği, emniyetsizlik hissiyatını…

Sevgiye, sarılmaya, sıcaklığa, samimiyete ve gülümsemeye en çok ihtiyaç duydukları bir zamanda ne olduğunu anlayamadan kendini zorlukların içinde boğuşurken, hayata tutunabilmek için direnmeye çalışırken bulan çocukların kırılan inancı yansıyor yüzlerine…

Umudumu tazelemek istiyorum ama yıkık bir gülüş karşılıyor beni. Kırılmışlık, incinmişlik, küskünlük akan gözlerini destekler nitelikte. “Bir insanın yüzünde taşıdığı ifade; sırtında taşıdığı elbiseden mühimdir” demiş Dale Carnegıe. Yüzünden, libasına inemiyorum bile. Bilmem kaç rengin harelendiği o gözlerin daha kaç gün üzerimde etkisi devam eder ama insanlığın yüzkarası bu tablo bunu iyi biliyorum ve insanlığımızdan utanıyorum. Diliyorum ki çocuklar hiçbir coğrafyada üzülmesin, ağlamasın. Garibanlık boylanmasın mevsimler üzerinde…

YAKICI TEBESSÜM

Onulmazlarını gömdüğü

kovuğunda

Devindi

ışık

Başını uzattı

menekşe

İlişti yüreğine

taze ekmeğin kokusu

Koptu içindeki kısrağın

kem damarı

Baş kaldırdı

bahara kardelen

Düştü son damlası

avuçlarına

Çocuk oldu…

Bakmadan Geçme