Kurultayın ardından…
Ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin 36. Olağan Kurultayı yapıldı. Kurultayda sürpriz yaşanmadı. Sayın Kemal...
Ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin 36. Olağan Kurultayı yapıldı. Kurultayda sürpriz yaşanmadı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, diğer genel başkan adayı Sayın Muharrem İnce’den daha fazla oy alarak yeniden genel başkan seçildi. 60 kişilik Parti Meclisi’ne de ağırlıklı olarak genel başkanın listesinde yer alan adaylar seçildiler.
Siyasi Partiler Kanunu’na göre her parti, belli aralıklarla en yetkili organları olan genel kurullarını toplarlar. Delegeler, yönetimin geçen döneme ilişkin çalışmalarını değerlendirirler. Eksik yanları eleştirirler, önerilerini iletirler. Yapılan çalışmalar yeterli görülüyorsa yönetim aklanır, yeniden seçilir. Yeterli bulunmazsa yönetime yeni bir kadro getirilir. Cumhuriyet Halk Partisi’nde Sayın Kılıçdaroğlu, kadrosu ile birlikte yeniden seçildiğine göre genel kurulun iradesine saygı duymak gerekmektedir. Kongre süreci bitmiştir. Artık bir dahaki kurultaya kadar parti içi tartışmalar derhal sonlandırılmalı, seçilen yönetimin emrinde bir bütün olarak ülke sorunlarına odaklanılmalıdır.
Önümüzde yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri vardır. Bu seçimler, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceği için değil, ülkenin geleceği, demokratik, laik cumhuriyetin geleceği için çok önemlidir. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, kurultay havasından bir an önce sıyrılmalı, yapılan eleştirileri de dikkate alarak seçimlere hazırlanmalıdır.
Mevcut iktidar, 16 yıldır ülkeyi iyi yönetmemektedir. Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri izlenen “tüm komşularla iç işlerine karışmadan, barış içinde bir arada yaşama politikasından” uzaklaşılmıştır. Türkiye, tüm komşuları ile sorunlu hale getirilmiştir. Güney sınırımızda sıcak savaş devam etmektedir.
Emeklilerin durumu hiç iyi değildir. Yıllarca bu ülkeye hizmet veren emeklilerimiz aldıkları maaşlarla ay sonunu getirememektedirler. Köylümüzün durumu da iç açıcı değildir. Köyde geçinemeyen insanlar, iş umuduyla şehirlere göç etmekte, köyler boşalırken şehirlerimiz de sağlıksız yapılaşmalarla dolmaktadır. Tarımda üretim azalmıştır. Türkiye, tarım ürünlerinde kendi kendine yeten bir ülke iken dışarıdan tarım ürünü ithal eden bir ülke haline gelmiştir. Sanayi sektörü de dışa bağımlıdır. Eğitimde ve sağlık hizmetlerinde devletin katkısı azaldığı gibi verilen hizmetlerin kalitesi düşmüştür. Eğitim- sağlık hizmetleri, çok pahalı hale gelmiştir.
Muhalefet partileri için aslında çok elverişli bir ortam vardır. Ancak iktidar partisi çok çalışarak, kontrol ettiği medyayı ve devlet organlarını kullanarak başarısızlığını gizlemektedir.
Bu yüzden CHP, iktidar olmak için çok daha fazla çalışmalıdır. Hazırlayacağı çözüm önerileri ile diğer muhalefet partilerinin ve sivil toplum örgütlerinin desteğini alacak bir demokrasi platformu yaratmalıdır. Demokrasi mücadelesinde gerekirse yakın düşüncede olan siyasi partilerle ve gruplarla ittifak yaparak gelecek seçimlerde başarı yakalamayı hedeflemelidir.
Mevcut sistemi, yolunda gitmeyen şeyleri değiştirecek güç, ülkenin kurucu partisi olan ve en büyük sorumluluk kendisine düşen Cumhuriyet Halk Partisi’ndedir. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi, kurultayın ardından önümüzdeki seçimlere şimdiden hızla hazırlanmalıdır.