Kültürpark kente geri kazandırılmalı

Yeni İzmir Gazetesi'nden Sıla ARABACIOĞLU'nun haberine göre, İzmir Kültürpark kaderin pençelerinden kurtarılmayı bekliyor. İzmir'de 2020 yılında...

Yeni İzmir Gazetesi’nden Sıla ARABACIOĞLU’nun haberine göre, İzmir Kültürpark kaderin pençelerinden kurtarılmayı bekliyor. İzmir’de 2020 yılında meydana gelen depremin ardından belediye binası Kültürpark’ın içinde yer alan kapalı etkinlik hollerine taşındı. Meslek örgütleri tarafından alanın işlevsizliği sıklıkla gündeme getirilirken, Kültürpark Platformu’ndan Yasemin Sağlam ve Uluğ Cem Balkanlı Kültürpark’ta yaşanan değişime dikkat çekiyor. Sağlam, Kültürpark’ın içinde yer alan yapılarla ilgili de dikkat çekici noktalara parmak basıyor. Kültürpark’ın bakımsızlığını ve kente hiçbir yararı olmayan etkinliklerle parkın tüketilmesini istemediklerini dile getiren Sağlam, “Ada, Göl gazinoları, Paraşüt Kulesi’nin terk edilmişliğine, Lunapark’ın perişanlığına hemen son verilsin” sözleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne çağrıda bulunuyor.

Kentin en önemli müştereğine ihanet olarak görüyoruz

Uluğ Cem Balkanlı, Kültürpark’a adını veren fuarın tamamen işlevini yitirdiğini dile getiriyor, “Kültürpark’ın önemi ve değeri giderek artan ana işlevi artık kentin bütünüyle ve içinde bulunduğu bağlamla ilişkili olarak spor, kültür ve dinlence faaliyetlerini doğrudan karşılayan bir kamusal kent parkı olmasıdır. Kentte İnciraltı’na kadar nefes alınacak hiçbir yeşil alanın olmadığını unutmayalım. Giderek artan kent nüfusu ve iklim krizinin etkilerine karşı mücadelede; yeşil alanların önemi ortadayken, bu çok değerli alana kongre merkezi gibi herhangi bir kalıcı yapı yapılması, Parkın Basmane Çukuru’nun arka bahçesi olarak ele alınması ve kentin en önemli müştereğine ihanet olarak görüyor ve karşı çıkıyoruz” sözleri ile Kültürpark’ın işlevselliği ve kente kazandırılması konusunda görüş bildirdi.

Yönetimlerin gösteriş arayışı

Uluğ Cem Balkanlı Kültürpark’ın bir kent parkı olarak işlevini sağlıklı bir şekilde sürdüremediğini belirterek “İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2 yıl önce yaptırılmış olan araştırmada yer aldığı gibi park an itibariyle en fazla 5 bin 600 kişiyi barındırmalıdır. Oysa, deprem sonrası Kültürpark’a yerleşen belediyede binlerce kişi çalışırken, binlercesi de işini görebilmek için belediye kurumlarına girip, çıkmaktadır. İnsan trafiği, aslında parka girişleri yasak olan araç trafiğini de beraberinde getirmiştir. Ayrıca butik etkinliklerle parkın işlevi korunarak sürdürülebilecek iken, gösteriş arayışında olan yönetimler devasa organizasyonları parka taşımaktadır. Bunların yanı sıra hiç de gerekli olmayan bir şekilde park, pazar yerine dönüştürülmüştür” aksayan ekolojik denge ve kirletilen çevreye de değindi.

Yaşamları tehtid altında

Çeşitli canlı türlerinin yuvası olan Kültürpark’ın yalnızca insanlara ait olmadığını d a hatırlatan Balkanlı  “Ama duyarsız ve özensiz kullanımlarla onların yaşamlarının tehdit edildiğini de unutmamalıyız. 2 yıl önce İzmir’de bu yıl da 11 kentimizde yaşadığımız depremler göstermiştir ki, park niteliğindeki açık ve yeşil alanlar, tüm canlılar için yaşamsal önem taşımaktadır. Kültürpark’ın işlevini sürdürebilmesi ve gerçekten kamusal alan, kent müştereği haline dönüşebilmesi için; yerel yönetimin yapması gereken yapısal yüzeyleri azaltmak, yeni yapılaşmalara ihtiyaç duyulacak işlevler yaratmamak, Kültürpark’tan en hızlı şekilde taşınarak, korunması konusunda mutabık kalınan yapılar dışındaki tüm yapıları yeşil alana katarak önünü açmaktır. Aksi durumda, Kültürpark’ın hassas ekolojik dengesi kısa süre içinde yok olup gidecek. Biz Kültürpark Platformu olarak parkımızın ekolojik eksende değerlendirilmesini, rehabilitasyon sürecinin ciddi bir şekilde ele alınıp korunmasını istiyoruz. Kültürpark’ın ekolojik dengesinin kaybı, tüm İzmir’in ekolojisinin yok olmasının ilk adımı olacaktır, bunun sorumluluğunun da çok büyük olduğunu kimse unutmamalıdır” şeklinde konuştu.

Tarihi ve doğal sit alanı

Kültürpark Platformu’ndan Yasemin Sağlam ise Kültürpark’ın içinde hem tarihi hem sosyal hem kültürel hem de sportif değer taşıyan alanlar olduğunu söyledi ve ekledi:
“Parkın kapıları, Ada Gazinosu, Göl Gazinosu, Paraşüt Kulesi, Gül Bahçesi, Celal Atik Spor Salonu bu değerlerin en önemli örneklerindendir. 1930’ların sonunda ya da 40’lı yıllarda yapılmış olan bu değerlerimizden hiç birisi bugün kamusal kullanıma açık değil. 2019 yılının son ayında “Tarihi ve doğal sit alanı” olan parkımızın barındırdığı Göl, Ada Gazinosu gibi yakın Cumhuriyet’in mimari değerlerine denetimsiz olarak müdahale edilerek sözde restore edilmeye çalışıldı. Oysa ki; Ada Gazinosu Kültürpark’ın önemli eğlence mekanlarından biriydi. 1937’de Behçet Uz’un belediye başkanlığı döneminde, çay bahçesi olarak inşa edilmiş, 1958’de önemli mimarlarımızdan Rıza Aşkan tarafından yenilenmişti. Halkın çay içmesi ve annelerin çocuklarını emzirebilmesi için tasarlanan yapı, ismini de üzerinde bulunduğu adacıktan almıştı. Bu ada, Park’a yapılan gölün içinde, gölün hafriyatından elde edilen toprakla oluşturulmuştu”

Öte yandan yine Kültürpark’ın içinde yer alan Paraşüt Kulesi’nin Behçet Uz’un THK’na önerisi ile 1937 yılında yapıldığını ve yıllarca havacılığı sevdirmek adına sayısız etkinlik düzenlenen alanın sorumluluğunun üstlenilmediğini belirten Yasemin Sağlam,“Son yıllarda ne THK ve ne de Belediye yönetimi Kule’nin sorumluluğunu üstlenmedi, restorasyona dönük ihtiyaçlar bir diğerinden dolayı bekleyip, kulenin faaliyet dışı kalmasına neden oldu. Kültürpark Platformu olarak Kule’nin de en kısa sürede tamir ve bakımının yapılarak, Gazinolar gibi aslına uygun işlevleri ile kamunun kullanımına sunulmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Celal Atik Spor Salonu’nun da yapı eklentilerle bozulmuş ve oldukça yıpranmış durumda olduğunu söyleyen Sağlam, “Özgün haline dönüştürülebilir veya Celal Atik Yüzme Havuzu ile birlikte daha kamusal ve çağdaş bir anlayışla, yıkılıp inşa alanını arttırmadan yeniden projelendirilmelidir” ifadelerini kullandı.

İçeride yapı istemiyoruz

Yasemin Sağlam Kültürpark’ta ‘Kongre Merkezi’ yapılmasının İzmir Halkı’nın tercihi olmadığını belirterek, “Vatandaş, parkına kavuşmak istiyor. Kültürpark’ın bakımsızlığına, kente hiçbir yararı olmayan Terra Madre gibi kime yararı olduğu anlaşılamayan etkinliklerle parkın tüketilmesini istemiyoruz. Ada, Göl gazinoları, Paraşüt Kulesi’nin terk edilmişliğine, Lunapark’ın perişanlığına hemen son verilsin istiyoruz. Yeşil dokunun bakımının düzenli olarak yapılmasını bekliyoruz. Tekrar anımsatıyoruz bunların herhangi birisi için Koruma Kurulu’nun kararı gerekmiyor. Son olarak tüm İzmirlilere çağrı yapıyoruz Kültürpark’a, İzmir’in yaşam vahasına hep birlikte sahip çıkalım” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme