'Küçük üreticilere ihtiyacımız var'

Gazetemizin temsilcileri, 20. kuruluş yıl dönümü kapsamında gerçekleştirdikleri ziyarette Yeşil Bademli Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Gülşen Görken’le buluştu.

Görken, kooperatifleşmenin önemine vurgu yaparak,”Kooperatifleşme, küçük üreticileri bir araya getirerek onların ürünlerini değerlendirmek amacıyla yapılan bir birleşmedir. Onların malını değerlendirerek onlara uygun bir pazar bulabilmek, kooperatifleşmenin asli unsurlarındandır. Büyük üreticilerin imkanları da çok büyük ama küçük üreticinin böyle bir durumu ve imkanı yok. Bunun yanında bizim asıl küçük üreticilere ihtiyacımız var. Aileden küçük yaşta bu işi öğrenen insanlar, küçük üreticiler ve bu insanlar mesleği geliştiriyorlar, bir sanat geliştiriyorlar ama aynı zamanda o insanlar, üretmedikleri ve pazarlayamadıkları için yok olup gidiyor” dedi.

“Gerçek kooperatifçilik bu”

Görken, Yeşil Bademli Kooperatifi’nin 136 ortağı olduğunu kaydederek, “136 ortak, 136 küçük üretici demek. Bu üreticileri bir yere getirip bir işletme kurmuşsunuz, bu insanların ürünlerini değerlendirip satıyorsunuz, onların ürünlerinin kontrollerini yapıp kaliteyi arttırıyorsunuz ve kaliteli üretim yaptırıyorsunuz demek. 136 ortağın oldu bir kooperatife kimse tarafından ‘Ne gerek var?’ denilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kooperatifimize dahil olmak isteyen pek çok üretici var ama küçük üreticileri bir araya getirdiğimiz için daha büyük işletmeleri bünyemiz içerisine almıyoruz. Diğer kooperatiflerden farklı olarak biz, kooperatifçilik yapmaya çalışıyoruz. Çoğu kooperatifte de bu yok. Küçük üreticiye dikim yaptırıyoruz, o ürünü değerlendiriyoruz. Çoğu kooperatif, ürünü kendisi yetiştirir, bahçe alır, kiralar, ne kadar kapasitesi varsa o kadar fidan üretir. Biz öyle değiliz. Biz fidanları temin ediyoruz, ortak üreticilerimize ürettiriyoruz. Gerçek kooperatifçilik budur.”

“Asıl olan, üreticimizin kazanması”

Küçük üreticinin çoğu şeyden habersiz olduğunu da belirten Görken,”Üreticileri düzenli hale getirmek ve ürün çeşitlerini güncel hale getirmek için küçük üreticilerin bize ihtiyacı var. Mesela erikte papaz cinsini biliyorlarsa papazla devam ediyorlar ama inanın o kadar çok çeşit yetişiyor ki birçok üründe. Onlara bu konuda daima destek olacağız. Satışlarımız, piyasaya göre değişiyor ama Orta Anadolu’ya çok fazla ürün gidiyor. Amacımız, ürünlerde paketleme yapıp kendi ürünlerimizi kendimiz ihraç etmemiz ama bu durum biraz zaman istiyor. Asıl olan, üreticimizin kazanması.  Biz burada kooperatif ayrımı gözetmeden, siyaset gözetmeden hareket ediyoruz. Diğer kooperatifin ortaklarına da siyaset gözetmeden çok yakın ve samimi davranıyoruz. Hiçbir zaman ‘Şu kooperatif bunu yapmış, biz de bunu yapalım’ demeyerek ve ‘O, bölgemize bir katkıda bulunmuş. Biz farklı ne yapabiliriz?’ şeklinde işe yaklaşarak yolumuza devam ediyoruz. Bence en güzel olanı da bu. Diğer kooperatifle aramızda rekabet yok. ‘Birimizin yapamadığını diğeri tamamlasın’ mantığıyla beraber ilerliyoruz” şeklinde konuştu.

Ece Köseoğlu