KÜÇÜK MENDERES KABINA SIĞMADI

 “NEHRİN SADECE ADI KÜÇÜK”

Başar Uçar – Küçük Menderes havzasında hafta başından bu yana etkili olan yağış havzaya adını veren Küçük Menderes Nehri’ni de coşturdu. Üzerinde Beydağ Barajı’nın da bulunduğu nehir bölgedeki derelerden gelen suyla kabına sığmadı. Ödemiş ile Tire arasındaki Gökçen köprüsü yakınlarında onlarca dekar arazi sular altında kaldı.

1981 yılından beri Küçük Menderes Nehri’ni hiç bu kadar şiddetli akarken görmediklerini belirten vatandaşlar, “Beydağ Barajı da olmasa durum ne olurdu bilemiyoruz. Nehir çevresindeki tüm araziler su altında kaldı” yorumunu yaptı.

“KENDİ İMKANLARIMIZLA SUYU TAHLİYE EDİYORUZ”

Ödemiş ile Tire arasındaki Gökçen köprüsü yakınlarında arazisi sular altında kalan Kemal Kılıç, kendi imkanlarıyla suyu tahliye etmeye çalışırken, “Eskiden de Küçük Menderes Nehri yağışlı havalarda coşkulu akardı. Ama bu defa çok başka oldu. Uzun süredir böyle bir yağış görülmedi. Gökçen’de nehir kıyısında aşağı yukarı tüm araziler bu durumda. Doyranlı altlarındaki araziler göle dönüştü. Kendi imkanlarımızla suyu boşaltabildiğimiz boşaltacağız. Uzun bir süre arazilere girmemiz zor gözüküyor. Küçük Menderes nehrinin Gökçen’deki sonraki kısmının bir an evvel ıslahı şart” dedi.

“1981’DEN BERİ BÖYLE BİR DURUM YAŞANMADI”

1981 yılından beri Küçük Menderes Nehri’nde böyle bir tabloyu görmediklerini söyleyen vatandaşlardan Kuray Kuru, “Büyüklerimiz önceki yıllarda daha büyük sel felaketleri görmüş. En son 5 Şubat 1981’de böyle bir taşkın görmüşler. Ben de hatırlıyorum. Şu an gördüğünüzün çok daha fazlası sabah saatlerinde çevreye taşıyordu. Yatağın genişliği 65 metreye ulaştı.

Nehir yatağı kıyısındaki pek çok yer su altında. Nehrin taşkını Ödemiş-İzmir karayolundan da rahatlıkla görülebiliyor. Nehrin sadece adı Küçük Menderes, su önüne neyi katarsa sürüklüyor. Çöpleri, dalları sürükleyip getirmiş. 30 Aralık akşamından beri yağış hiç durmadı. Akmayan dereler bile akmaya başladı” şeklinde konuştu.

“BARAJ OLMASA DURUM NE OLURDU BİLEMİYORUZ”

Kuru, Küçük Menderes Nehri’nin “menderesler” çizmesi nedeniyle taşkınların yaşandığını ifade ederek, “Gökçen’den önceki bölümlerde geçen yıllarda ıslah çalışması yapıldı. Yatak değişti büyük ölçüde ip gibi dümdüz akıyor. Ama bu kısımlarda sıkıntı büyük. Gökçen’den sonrasının da bir an evvel düzenlenmesi lazım. Menderes denen “S” şeklindeki nehir yatağı sıkıntı yaşatıyor. Doyranlı, Derebaşı gibi yerlerin nehir yatağına yakın tüm arazileri su altında.

Beydağ Barajı olmasa durum ne olurdu bilemiyoruz. Sadece dereler sayesinde gelen su bu. Baraj olmasa herhalde buradan Ödemiş yoluna kadar tüm arazileri su basardı. Ova köylerinde yaşanan altyapı sıkıntıları da ayrı. Birçok hayvan damını su bastı. Bölgemiz süt üretim merkezi ama hayvan damlarıyla ilgili altyapı yetersiz. Her büyük yağışta bu tabloların yaşanmaması için özellikle hem ıslah hem de altyapı yatırımları gerekiyor” şeklinde konuştu.