• Haberler
  • ihale
  • Küçük Menderes Havzası Tarihçisi Behiç Galip Yavuz….-2

Küçük Menderes Havzası Tarihçisi Behiç Galip Yavuz….-2

M.A.: Kaymakçı’dan sonra nerede göreve başladınız? B.G.Y.: 1975 yılında askerlik dönüşü Ödemiş Lisesi’nde göreve başladım. M.A.:...

M.A.: Kaymakçı’dan sonra nerede göreve başladınız?

B.G.Y.: 1975 yılında askerlik dönüşü Ödemiş Lisesi’nde göreve başladım.

M.A.: Ödemiş Lisesi’ndeki çalışmalarınızı da öğrenmek isteriz.

B.G.Y.: Bir gün okula yeni atanan Lise Müdürü Sayın Dursun Seval ile binaları gezerken depoda 15 parça arkeolojik ve etnografik değeri olan eski eserin atılmış olduğunu gördüm. Bunları okul müdüründen isteyerek Tire Müzesi’ne başvurup koleksiyonerlik yapmaya başladım. Bu, beraberinde “Eski Eserleri Koruma ve Tanıtma Kolu”nun kurulmasını getirdi. Bir yıl boyunca çevre kültür değerlerini araştıracaktık. Bunların hem kalıcı olmalarını sağlamak hem de çalışmalarımızla diğer öğrencilerimizle paylaşmak için yıllık BÜLTEN’ler çıkarmaya karar verdik. İşte ilk BÜLTEN, 1976’da bu biçimde yayınlandı.

Tüm BÜLTEN’ler tarafımdan mumlu kağıtlara daktilo edilir, sonra okulun kütüphanesindeki teksir makinesinde basılır, ön ve arka kapakları Doğuş Matbaası’nda hazırlanır, sonra harmanlanarak dikişlenirdi. Okul Müdürümüz, BÜLTEN‘in bu ilk sayısından M.E.Bakanı Ali Naili Erdem’e gönderince hem bu eğitsel kolu hem de BÜLTEN’i çok beğenen bakan, ertesi yıl bu tür bir eğitsel kolun Türkiye liselerinde kurulması için Eğitsel Kollar Yönetmeliği’nde yenilikler yaptı. 1987 yılında Eğitsel Kollar Yönetmeliği’nde adı “Kültür Varlıklarını Koruma, Tanıtma ve Müzecilik Kolu” olarak değiştirildi. BÜLTEN’lerde araştırmaları beğenilen öğrencilerimizin, okulumuzdaki öğretmenlerimizin ve Prof., Doç, Dr. gibi ünvanlar taşıyan akademisyenlerin (Ord. Prof. Dr. Semavi Eyice, Prof. Dr. Veli Sevin, Doç. Dr. Ülkü Altınoluk, Boston Üniversitesi’nden Prof. Dr. Clive Foss gibi) yazıları yayınlandı. 1992’ye kadar yayınlanmış olan 150’ye yakın makalenin 42’si, tarafımdan oluşturulmuştur. Bültenlerin sayfa hacmi 1250’dir. İki özel olmak üzere toplam 14 sayı çıkmıştır. Bültenlerde Tarih, Coğrafya, Sanat Tarihi, Arkeoloji, Etnografi, Epigrafi (Kitabeler Bilimi), Folklor ve Yöresel Mimari yer almıştır. Ayrıca eğitsel kolumuzun salonunda 605 parça arkeolojik ve etnografik eski eseri topladık. Sonra bunları 1987’de Ödemiş Müzesi açılınca oraya bağışladık.

M.A.: Okullarda yayınlanan dergi, bülten ve gazetelerin birer demokrasi eğitimi aracı olduğunu tüm eğitbilim çevreleri kabul etmektedir. Bu bağlamda, “BÜLTEN”in yayınlandığı dönemde gerek öğretmenlerin gerekse öğrencilerin demokratik tutum ve davranışlar gösterdiğini ve geliştirdiğini gözlemlediniz mi?

B.G.Y.: Eğitsel kollar, demokratik yaşamın öğrenildiği ve uygulandığı yerlerdir. Bizim eğitsel kolumuzda da gerek demokratik ortamın gerekse dayanışmanın varlığı, öğrencilerin sonraki yıllarda da aynı eğitsel kolu seçmesinin önemli bir nedeni olmuştur.

M.A.: Başka eklemek istedikleriniz var mı? Şu anda çalışan eğitimcilere önerileriniz nelerdir?

B.G.Y.: Geçenlerde televizyon izlerken hangi kanal olduğunu anımsayamıyorum ama küçük bir ortaokul öğrencisi, öğretmenlerinin maddi durumlarının kötü olması nedeniyle pazarcılık yaptıklarını, yorgun ve uykusuz ertesi gün sınıfta yeterince başarılı olamadıklarını söylüyor ve Milli Eğitim Bakanı’na “Öğretmenlerimizi bize verin!” diye sesleniyordu. Bugün toplumun ağır bir yükünü sırtlamış eğitimcilerin maddi yetersizlikler içersinde kıvrandıklarını bilmekle birlikte eğitimciler olarak beyinlerinin bütün açlığı ile karşımıza gelip saf tutmuş halkımızın çocuklarını doyurmanın da bir eğitimci olarak soylu görevimiz olduğunun ayırdında olmalıyız. Bu nedenle; “Al maaşını, salla başını!” bir öğretmen tiplemesi yerine bütünüyle kendimizi çocuklarımıza vermeli, maddi sorunlarımızı üyesi bulunduğumuz sendikalar aracılığıyla demokratik bir mücadeleyle halletme yoluna gitmeliyiz…

M.A.: Sayın Hocam, aldığımız duyumlara göre “Bozdağ” üzerine kitap hazırlığınız sürüyormuş. Biraz bu konuyu açar mısınız?

B.G.Y.: Yalnızca Bozdağ üzerine değil, Konaklı’nın da bir kitabını hazırladım.ÇEKÜL Vakfı tarafından bastırılacak. Bu kitap, Konaklı’yı her yönden ele almakta. Ayrıca elimde yine ÇEKÜL Vakfı tarafından bastırılacak olan “Birgi” kitabını genişletme çalışmaları bulunmakta. Onunla birlikte “Ödemiş Yöresinin Mitoloji ve Efsaneleri” adlı bir kitabımın da çalışmalarını sürdürmekteyim. “Bozdağ’ın Öyküsü”, üç yıl önce tamamlanmıştı fakat maddi olanağım olmadığından bastıramıyordum. Bu yıl Süzer Holding Enerji Grubu Başkanı Sayın Bekir Keskin kitabımın sponsorluğunu üzerine alınca kitabı İzmir’deki Okyanus Yayınevi’ne götürdüm. Dizgileri yapıldı. Redaksiyonu ile uğraşıyorum. Kitap, turizm merkezi durumuna getirilmeye çalışılan Bozdağ’ı çeşitli yönleriyle ele almakta. İngilizce kısmı “The Story Mount Tmolos” başlığı altında sayın Mehmet Bayraktar tarafından çevrildi. Yerli ve yabancı turistlere ve bu konuda bilimsel araştırma yapmak isteyenlere mesajlar iletmekte. Hiçbir dağın öyküsü ya da tarihi olur mu? Bunu kitabı okuyunca göreceksiniz. Bozdağ, her özelliği ile görülmeye ve tanınmaya layık bir konuma sahiptir.

M.A.: Teşekkür ederim Hocam…

B.G.Y.: Ben de teşekkür eder, başarılar dilerim…

NOT: Bu yazı, gazetemizin 5 Ekim 1999 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

Bakmadan Geçme