Küçük Menderes havzası 9 yıldır kirlilikle boğuşuyor

İzmir’in ödemiş ilçesinde bir çok küçük derenin birleşmesiyle Bozdağlar’dan doğan ve selçuk ilçesinde denize dökülen Küçük Menderes nehri, 3 bin 503 dönümlük alanıyla bölgenin en önemli tarım alanlarından biri yaklaşık 10 yıldır artan kirlilikle boğuşan bereketli bölgede 2015 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından ıslah çalışmaları başlatılsa da kirlilik sorunu çözülemedi.

Doğa sanayiye kurban gidiyor

Büyük Menderes Havzası’nın üzerinde 14 organize sanayi bölgesi yer alıyor. Sekizinin hiçbir arıtma tesisi yok ve atık sularının tamamı Büyük Menderes’e veya kollarına boşaltılıyor.

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile Küçük Menderes Havzası’nda ciddi boyutlara ulaşan kirliliği gündeme getirdi. “Küçük Menderes Havzası çığlık atıyor” diyen Selçuk Belediye Başkanı Sengel’in çağrsını CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel 2019 yılında meclise taşıdı.

AKP Millet Vekili yerinde inceledi

AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya ise aynı yıl DSİ ‘nin çalışmalarını yerinde incelemeye gitti. Torbalı ilçesinin de temizlik çalışmalarına dahil edildi. Torbalıdaki sanayi bölgesinin atıklarının kontrollü hale getirilmesi ve kirliliğin önlemesi için çalışılacağını bildirdi ve herkesi Küçük Menderes havzası için iş birliğine davet etti.

HALA BİR ARITMA TESİSİ YOK

Tüm bu konuşmalara ragmen 2021 yılına gelindiğinde yerli halk hala kirlilkten şikayetçiydi.

14 OSB’den sekizinin hiçbir arıtma tesisi yok ve atıksuyunun tamamını Büyük Menderes veya kollarına boşaltıyor. Menderes havzasındaki evsel atıksuların özellikle Denizli ve Uşak illerindeki 25 yerleşim merkezi başta olmak üzere yine önemli bir bölümü yine Büyük Menderes Nehrine arıtılmadan bırakılıyor.

Sonuç olarak rapor Büyük Menderes nehri üzerindeki kirlilik baskısının kentsel ve endüstriyel atıksular, tarımsal sızıntı suları ve jeotermal sular olarak özetliyor.

Tabii raporun

Gediz Havzası için hazırlanan raporda da olduğu gibi çözüm önerileri var. Tabii çözüm önerilerinin başında da kentsel ve endüstriyel atıksuların arıtılması geliyor.

Ancak her zaman olduğu gibi konun uzmanları tarafından hazırlanan iki raporda ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; ne de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından dikkate alınmamış. Üstelik bölgedeki mevcut atıksu arıtma tesisleri bile elektrik faturasından kaçınmak için çalıştırılmamış.

Sivil Toplum orgütleri meslek odaları ve çevre örgütlerinin destek verdiği Küçük Menderes İnisiyatifi çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

2023 yılına gelindiğinde ise kirlilk sorununa hala bi çözüm bulunmuş değil.

HABER MERKEZİ