Küçük dokunuşlar…

Ülkemiz, öyle farklı bir sosyolojik yapıya sahip ki dün ‘hain’ denilen biri, bugün ‘vatansever’ olabiliyor. Sanki...

Ülkemiz, öyle farklı bir sosyolojik yapıya sahip ki dün ‘hain’ denilen biri, bugün ‘vatansever’ olabiliyor. Sanki bıçak sırtı inceliğinde…

Sakın nasıl olur demeyin! Ah o günlük politikalar ve şahsi çıkarlar…

**

Geçtiğimiz gün Ödemiş Yerel Hizmetler Şube Müdürlüğü’nden bir telefon aldım. “Hocam, size iletilmesi gereken bir yazı var. Siz mi gelirsiniz yoksa biz mi ulaştıralım?”

Bereket yakınlarda idim ve “Beş dakikaya oradayım” dedim.

Yılların geliver-gidiveri derken kapıdan içeri girer girmez “Oo hocam hoş geldiniz; buyurun sizi şöyle alalım.”

“Hoş bulduk da konu nedir?”

Bana bir yazı demeti uzattılar ve “Kendiniz okuyun” dediler.

Baktım İzmir Büyükşehir Mezarlıklar, Muhtarlıklar Müdürlüğü imzalı üç beş sayfalık bir dosya… Ve mezarlık fotoğrafları…

Konuyu anladım tabii hemen. Geçtiğimiz aylar ve yıllarda Birgi yolu üstündeki Küçükavulcuk yakınlarındaki mezarlık ile ilgili bir yazı yazmış ve “Yakışmıyor” demiştim. Birgi’ye özellikle dışarıdan yüzlerce, hatta binlerce ziyaretçinin geldiğini belirterek yol üstündeki bu mezarlığın elden geçmesi gerektiğini ve yıkılan taş duvarlarının onarılması gerektiğini yazmıştım. Aynı yazıda Birgi ve Gölcük yolu üstündeki Küçükavulcuk ve eski Zeytinlik beldelerinin de en azından görünen yüzlerinin restorasyon (onarım) işi ile tanışmasından bahsetmiştim. İlgili yazıları gazetemizin internet sitesinden bulup okuyabilirsiniz.

Konuyu Yerel Hizmetler Ödemiş Şube Sorumlusu Cumhur Şener ile de görüşmüştüm. Sayın Şener, bir dosya hazırlayıp fotoğraflar eşliğinde konuyu Büyükşehir’in ilgili müdürlüklerine aktarmış.

Yazıda da özetle diyor ki: “Evet haklısınız ve en kısa zamanda o bölgeye elimiz değecek.”

İlgili kişilere Ödemiş adına teşekkür edip “Takip etmeyi sürdüreceğim” diyorum..

Ee, sevinmedim desem yalan olur şimdi…

**

Önceki gün Kent Konseyi’nden yürütme kurulu üyesi arkadaşlarım Muhtarlar Derneği Başkanı, İnönü Mahallesi Muhtarı Nihat Savuran ve Gıda Maddeleri Odası Başkanı Hülya Çavuş ile Ödemiş’in güneyinde yer alan Ovakent ve çevresindeki muhtarlıkları dolaştık. Amacımız, bu bölgede Kent Konseyi’ne bağlı bir mahalle meclisi kurmak.

Biliyorsunuz, Büyükşehir Yasası’nın ardından belde belediyeleri kapatılınca bu beldelerimiz köye, hatta mahalleye dönüştü. Dönüşüm ile birlikte biraz sahipsiz kaldılar. İzmir, büyük bir coğrafya. Projemiz, bir koordinasyon oluşturup tespit edilen sorunları bir proje dahilinde Ödemiş Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile paylaşmak. Bu çerçevede Ovakent merkezli bir mahalle meclisi ile bu bölgedeki dağınıklığı bir nebze de olsa gidermek. Konuyla ilgili çalışmalarımız hakkında daha bilgiler vereceğim ama burada başka bir projeden bahsetmek istiyorum.

Biliyorsunuz, Bademli’nin doğusunda yer alan Pirinççi köyü, oraya yapılan sulama barajı ile zaten az olan ekilebilir alanlarını kaybetti. Böyle olunca da göç vermeye başladı fakat köyün önünde oluşan gölet alanı da köye ayrı bir güzellik kattı. Özellikle gölün dolu olduğu zamanlarda manzara müthiş.

Hani diyoruz, oraya da şöyle bir belediye eli değse de üstü kapalı pazar yerinin bulunduğu yere bir restoran ve çay bahçesi falan yapılsa… Göl çevresinde kalan evler, bakımdan geçirilip boyansa… Güzel olmaz mı?

Kent Konseyi olarak bu projeyi ilgili yerlere sunacağız. Öyle büyük paralar gerektiren bir inşaat falan da yok hani… Şöyle üç beş ustanın eli değiverse diyoruz… Belki bir inşaat firması ve boya markası… Birkaç mala, birkaç fırça darbesi…

Not: Bu yazı, gazetemizin 12 Ekim 2019 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

Bakmadan Geçme