KOMŞULUK

Kainatın ve bizlerin yaratıcısı yüce Allah, bizleri doğumdan ölüme kadar insanlarla iç içe yaşamak üzere yaratmıştır, birbirimizin yardımına ve dayanışmasına ihtiyacımız vardır.

Bir sıkıntıya düştüğümüzde komşumuza sığınırız mutluluğumuzu, üzüntümüzü komşularımızla paylaşırız. Yüce dinimiz anne, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşulara iyi davranmamızı emretmiştir. Allah, kendini beğenen ve böbürlenen kişileri asla sevmezmiş. Komşuluk kumdan ve taştan yapılmış binaların yan yana veya üst üste bindirildiği yapıların içinde oturmak değildir. Komşuluk, saygılı, paylaşımcı fedakar ve duyarlı olabilmektir. Komşularımıza kötü davranmamak, şeref, haysiyet ve iffetlerine dil uzatmamak gerekir.

Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir yanlışı bir başkasına yapmamalıyız birbirimize karşı komşuluk haklarımız bulunmaktadır. Hasta olan bir komşumuzun ziyaretine gitmek, cenazelerinde bulunmak, sıkıştığında yardım etmek kısacası gerek mutlu gerek hüzünlü anlarında yanında olmak komşuluğun vazgeçilmezlerindendir. Komşuluk hukukunu ve geleneğini yaşatmalıyız, evimizden çıktığımızda karşımızdan gelen komşumuza selam vermeli en azından bir tebessüm etmeliyiz, müsaitsek sohbet edip hatırını sormalıyız. Apartmandaki büyüklerimizi ziyaret etmeli onların hayır dualarını almalıyız.

Çocuklarımıza büyüklerine saygıyı, sevgiyi öğretmeliyiz. sürekli büyüklerimizin ziyaretine gidemiyorsak en azından bayramlarda ziyaretlerine gitmeye dikkat etmeliyiz eğer gidemiyorsak telefonla arayarak hal hatır sormalıyız. Bir gün hepimiz yaşlanacağız gözümüz belki az görecek, belki kulağımız az işitecek, şimdilerde beni niye duymuyorsun diye söylendiğimiz insanlara dönüşeceğiz. bizim de yaşlanacağımızı unutmamalıyız, büyüklerimizi alay konusu etmemeliyiz. Komşuluk ilişkilerimize zarar verecek her türlü yanlış söylem ve davranıştan kaçınmalıyız. Sabır ve tahammülü elden bırakmayalım, unutmayalım ki Allah katında komşuların en hayırlısı komşularına karşı en güzel davranandır. Yukarıda belirttiğim komşuluk ilişkilerinde olduğu gibi sosyal yaşamımızda da aynı olmalıyız, çünkü biz Türk Milleti olarak aynı bayrağın altında yaşıyoruz biz bir aileyiz. Aile bireylerine her daim saygılı olmalıyız, büyüklerimize toplu taşımalarda yer vermeliyiz, onlara yardımcı olmalıyız elbette ki büyükler de küçüklerin hatalarını, yanlışlarını görmezden gelerek onları yumuşak bir dille uyararak onlara doğruyu göstermelidir. Gençlerimiz de bütün gün iş yerlerinde çalışıyor, okula gidiyorlar yoruluyorlar her şeyi de gençlerimizden beklemenin doğru olmadığı düşüncesindeyim.

Atatürk’ümüzün Ülkemizin geleceğini gençlere emanet ettiğini unutmayalım.