Koleksiyonerlik emek ister

Görkem Özkan

Engin Çakmak,  “Pul toplamaya 1960 yılından beri devam ediyorum, pul satan tüccarlarla bağlantı kurdum, postanelere gittim. Bir pulun değerinin olabilmesi için öncelikle tirajının az, konu itibariyle de pulun arz edilmesi gerekiyor diye belirten Çakmak, alıcının cebindeki paraya göre satıcı da pulu o fiyata satar, fakat günümüzde bunu ticarete çeviren insanlar ortaya çıktı’’ dedi.

Çakmak konuşmasının devamında, “Ayrıca, her gördüğünüz pulu almaya çalışırsanız, bu denize su dökmeye benzer, ben onlara koleksiyoner demiyorum, amatörce pulla uğraşan diyorum koleksiyoner öyle olmaz. Her bulduğunuz pulu bir bedel ödemeden toplarsanız koleksiyoner olmazsınız.  Koleksiyoner olması için bilirkişi olmalısınız, Pulun üzerindeki konu neyi anlatıyor onu bilmelisiniz, ciddi bir koleksiyon en az 10 yılda oluşur ve bir bütçe harcamanız gerekir” ifadelerini kullandı.

Gümüş Madalya kazandım

2016 yılında İzmir’ de pul sergisine katıldığı belirten Çakmak, “Gümüş madalya aldım. Ayrıca, ulusal bir sergiye katılmak için 5 pano dolusu pul biriktirmelisiniz, bütün posta şubelerinde kullanılan sayısı milyonlarca olan ‘’Sürekli Posta’’ dediğimiz pullar olur, onlar genellikle Atatürk, çiçek, böcek gibi konular üzerine”.

Çakmak konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:

“Pullar bir hikayedir. O hikaye, ait olduğu ülkenin posta tarihini ve kültürünü anlatır. Posta pulları, ilk olarak İngiltere’ de 1940 yılında kullanılmaya başlandı. Dünya’ da kullanılan ilk posta pulu ‘’Black Penny’’ adıyla kullanıldı. Öncelikle devlet yetkililerinin kullandığı, daha sonra halk tarafından kullanılmaya başlanan bir posta materyeliydi.  Biz de Sultan Abdülaziz döneminde 1863 yılında basılmaya başlandı”.