Kıvılcımdan Aleve Ege'deki Kuvayı Milliye

Yerel tarihimizin araştırıcısı, derleyicisi, yazarı, anlatıcısı kısacası duayeni Behiç Galip Yavuz öğretmenimizin öğrencisi Serra Mekenay’a ait...

Yerel tarihimizin araştırıcısı, derleyicisi, yazarı, anlatıcısı kısacası duayeni Behiç Galip Yavuz öğretmenimizin öğrencisi Serra Mekenay’a ait “Kıvılcımdan Aleve Ege’deki Kuvayı Milliye(*) adlı eseri yeni bitirdim. Yazarın çocukluğu Ödemiş’te geçmiş. Elimdeki 6. kitabı. Efelik ve zeybeklik kültürünü özümsemiş, sanki İbn-i Haldun’un “Coğrafya kaderinizdir!” deyişinin değerli bir örneği.

Kitabın kapağını Efelerin Ressamı Mustafa Ali Kasap çizmiş –Kıvılcımdan Aleve adlı- eşsiz yağlıboya eseriyle. Efe ve kızanı karısının Kurtuluş Savaşı’na gidişini temsil eder gibi! Yazar da, “Kadının katılmadığı hiçbir savaş kazanılamaz ve kalıcı olmaz” diyor “Ege’nin Ayşeleri”ni anlatırken… Mekenay, kitabının “telif gelirlerini köy ve kırsalda toplumsal, kültürel, ekonomik ve sosyal gelişime yardımcı olmayı hedefleyen Tohumluk Vakfı’na devretmiş.” Kutluyorum. Mutluluğum artıyor bu yüce gönüllük karşısında.

Önsöz’de değerli büyüğüm, Cumhuriyetimizin tarihçisi Dr. Alev Coşkun; “Serra Mekenay, ‘Kıvılcımdan Ateşe’ adını taşıyan bu yapıtıyla Ege’deki Kuvayı Milliye’nin gerçek öyküsünü anlatıyor. Bu yapıtını hazırlarken Ege Bölgesi’ndeki Kuvayı Milliye konusunda yazılan bütün kitapları incelemiş, hepsinden alıntılar yapıyor”, “Ege’deki Kuvayı Milliye’nin destanını sunuyor. Okuyucu kuşkusuz bu kitapta Kuvayı Milliye’nin ruhunu da duyumsayacaktır” diyerek yapıtın önemini, yazılış sürecini ve amacını sıralıyor. Mekenay; kitabının hazırlanmasında katkısı, desteği ve özendirici tutumları olan tüm yazar dostlarına, hemşehrilerine –Avukat Halil Tükel, Tarih Öğretmeni Behiç Galip Yavuz, Dr. Alev Coşkun, Mustafa Ali Kasap- teşekkür ediyor.

Mekenay, okuduğu “on binlerce sayfayı iki yıl uğraşıp, toparlayıp lezzetli bir kitap haline” getirmiş. Toplam 48 kitap, tez ve makale ile 10 adet internetten çevrimiçi kaynak okunmuş, incelenmiş, notlar alınmış. Toplam 40 tane dönemi belgeleyen ve hepsi özel izinle kullanılmış siyah-beyaz ve yıllanmış fotoğraflar durup soluk almak, dalıp geçmişe gitmek için bire bir.

Okurken tarihin o ders verici yaklaşımını görmedim. Sıkıcılığını ise, hiç hissetmedim! Aksine Mekenay, “bilimle sanatı el ele” tutuşturmuş, “gerçek öykülerle yüreklerimize dokunmayı” becermiş! Ki içinde daha önceden okuduğum pek çok kitap olsa da titizlikle merak ettim. Yazım tarzını özenle izledim. Yer yer çarpıcı bölümlerini eşimle paylaştım, ona okudum. O da en az benim kadar merakla dinledi.

Eser, sırasıyla (Yunan İşgali Öncesi Ege, İşgal ve Direniş, Bozdağların Kuzeyindeki Kuvayı Milliye, Aydın Dağlarının Güneyindeki Kuvayı Milliye, Düzenli Orduya Geçiş, Kuvayı Milliye Ruhu ve Mustafa Kemal, Doktor Mustafa Bengisu, Saracoğlu Şükrü, Sonsöz) başlıklı 8 bölümden oluşuyor.

Mekenay’ı ilk kez tanıyorum. Akıcı bir dili var. Çoğumuzda sıkıcı diye kötü nam salmış tarihi belgelere dayalı bir anlatımla sevdiriyor. Konuşur gibi yazıyor. Bu da okur da yazarla karşı karşıya sohbet ediyorsunuz hissi veriyor. Sıcaklık doğuyor kendiliğinden. DÜNÜ BUGÜNLE sıkı sıkıya bağlıyor. Ama nasıl bağlıyor! Öyle uyduruktan teğel atma, yanından dolanma yok! Resmen ve doğrudan. Bugün yaşananları DÜN’le iç içe harmanlıyorsunuz. Örneğin; “Gâvur İzmir” söylemini kaynağı, Ergenekon-Balyoz gibi kumpasların DÜNkü eşdeşleri, Wilson Prensipleri’ni başka bir pencereden –ABD’nin emperyalist kimliğini anımsatarak- değerlendirme… Daha neler neler…

“Sonsöz”deki sözleri hepimize açık bir çağrı:“Herkes bir şey yapabilir. Herkes bir şey üretebilir ve üretmelidir de. Bu hem sizi yetiştiren bu vatana ve ulusa borcunuzdur hem de kendinize gerçekleştirmenin yoludur.” “Mustafa Kemal yalnız değildi. Bu kitapta yazılanları gördünüz. Onların her biri, tıpkı Mustafa Kemal gibi, ne yapabileceğini bulup onu yapanlardandı. O halde haydi şimdi geçin aynanın karşısına, bakın kendinize ve sorun, ben ne yapabilirim diye. …”

Mekenay’la tanışıklığımız kalıcılaştı artık. Yapıtlarını okumak, paylaşmak bir görev benim için. Mutluyum bu yüzden!

Sahi, BİZ NE YA-PA-Bİ-Lİ-RİZ? SİZ NE YA-PA-Bİ-LİR-Sİ-NİZ?

________________

* Kıvılcımdan Aleve Ege’deki Kuvayı Milliye, Serra Menekay, Galeati Yayıncılık/36, Birinci Baskı, Ağustos-2019, Ankara, 256 Sayfa.

Bakmadan Geçme