Kent Konseyi seçiminin ardından

Geçtiğimiz hafta Cuma günü Ödemiş Kent Konseyi’nin genel kurulu yapıldı. Haberi ertesi günü çıkan gazetemizde okumuşsunuzdur. Kısaca bilgi vermek gerekirse Kent Konseyleri, kentin sivil yöneticilerinin seçimle oluşturduğu sivil bir kuruluştur.

Ödemiş Kent Konseyi’nin amaçları, internet sitesinde de belirtildiği gibi şu şekilde ifade edilmiş: “Ödemiş kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışmak ve sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir kent yaratma amacı ile Ödemiş’in sorunlarını ele almak ve Ödemiş Belediyesi’nin karar alma süreçlerine halkın katılımını sağlamak, kentin kalkınma/gelişim ve eylem planlarını hazırlamak, bu planların hayata geçirilmesini sağlamak, yerel demokrasinin gelişim ve yerleşimine katkıda bulunmak”

Özetle “Ödemiş’in sorunlarını ele almak ve Ödemiş Belediyesi’nin karar alma süreçlerine halkın katılımını sağlamak” diyebiliriz. Yönetmelik gereği, Kent Konseyleri yerel seçimler sonrasındaki üç ay içinde genel kurul yapmak zorunda.

Bu çerçevede ilçemizde, belediye başkanlığı tarafından organize edilen son genel kurul ile birlikte yeni bir yürütme kurulu ve başkan seçimleri yapıldı. En az yedi kişilik yürütme kurulu için 24 aday ortaya çıktı.

Gizli oylama ile yapılan seçimde Elvan Boz 58, A.Aziz Özgen 52, İsmail Dalcıoğlu 50, Fikret Aras 50, Erdem Derya 49, Tuğsal Yener 43 ve İsmail Gülşen 42 oy alarak yürütme kuruluna seçildiler.

Başkan olarak da Din Adamları Derneği Başkanı imam Mesut Ekmekçi seçildi.

2009’daki ilk genel kurulda yanılmıyorsam 21 kişi aday olmuş ve aday olanların hepsi genel kurul üyesi seçilmişti. İki yıl sonra yapılan seçimlerde ise 7 kişinin dışında aday çıkmamıştı.

Yürütme kurulunun görev süresi 2 yıldır. Yürütme kurulu üyeleri ve başkan, bu işten maddi bir karşılık almaz. Sadece belirlenecek yeni genel sekreter ile bir sekreter ücret alır.

Bu kadar genel bilgiden sonra biraz da genel kurulda yaşanan ama basına yansımayan bazı ayrıntılar üzerinde durmak istiyorum.

Yasal kimliğine önceki yerel seçim döneminde bürünen ve çoğu il ve ilçede biraz da yasal zorunluluktan dolayı kurulan bu sivil toplum kuruluşu, kentlilik bilincini yerleştirme ve kentin sorunlarına sivil katkı koyma açısından önemli. Yine genel anlamda değerlendirirsek, bence bu tür kuruluşlara iktidardaki belediye başkanının biraz karşısında duran ya da muhalif diyebileceğimiz kişilerin seçilmesi yerinde olacaktır.

Tabii görevdeki başkanlar kendi karşılarında muhalefet edebilecek kişilerin bu tür yerlerde bulunmalarını istemeyecekler, kendileri açısından daha uyumlu kişilerle çalışmayı tercih edeceklerdir!

Hemen belirtmem gerekir ki bence bir genel kurul, demokratik gelenekler doğrultusunda eski yürütme kurulu tarafından organize edilmelidir. Eski yürütme kurulu da geçmiş dönemde neler yapılıp yapılamadığına ilişkin bir rapor sunmalı ve katılımcıların bilgisine sunmalıdır.

Cuma günü yapılan genel kurulda, eski yürütme kurulu ne rapor sunabildi ne de eski başkan bir değerlendirme konuşması yapabildi! Öyle bir genel kurul gerçekleşti ki başkan adaylarının kendilerini tanıtmasına bile fırsat verilmedi.

Genel kurulda oy veren birçok üye, kendi iradesinin dışında adayları tanımadan, yönlendirmeler sonucunda kime oy verdiğini bile bilemeden oy kullandı. Genel kurulun oylama nedeniyle uzamasından dolayı gitmek isteyen çok sayıda üye, ‘mahalle baskısı’ sonucunda gidemedi.

Başta belediye başkanı Mahmut Badem ve başkan yardımcısı Halil Güler, belediye tarafından hazırlanan listenin kazanması için (Başkan Badem çok çalışmadık dese de) epey gayret sarfetti. Son anlara kadar süren başkanlık seçiminde farkın 1-2 oya kadar düşmesi de genel kurula ayrı bir heyecan katarken, kullanılan iki sahte oy, tek kelime ile yakışmadı!

24 kişinin aday olduğu seçimde belediye tarafından hazırlanan/desteklenen 7 kişilik listenin yanı sıra, bazı parti ve sivil toplum kuruluşları tarafından hazırlanan ve daha önce kent konseyi toplantılarına ilgi/katılım gösteren kişilerden oluşan ikinci bir liste çıktı.

İlçe temsilciliğini yürüttüğüm Eğitim Sen’in de desteklediği bu ikinci liste, yeterli ön çalışma ve örgütlenme gerçekleştirilemediği için zorlu bir çekişmenin ardından kaybetti. Sonuçta belediye tarafından hazırlanan/desteklenen liste, 1 fire ile yeni yürütme kurulunu oluşturdu.

Son genel kurul, daha üzerinde çok şeyler söylenip yazılabilir ama artık geride kaldı.

Bu gönüllülük esasına dayanan çalışmanın yeni dönemde daha verimli olmasını, ilçedeki diğer sivil toplum kuruluşlarını bu işin içine çekebilecek çalışmalar yapmasını dilerim.

Şimdi, yeni yürütme kurulundan beklenen Ödemişlileri yaşadıkları sorunlara duyarlı hale getirmek, kentte yaşayan hemşehrilerin yaşadığı sorunları tespit etmek ve belediyeden bu sorunların çözülmesini istemektir.

Kendilerine kolaylıklar dilerim…

Not: Bu yazı 1 Temmuz 2014 tarihli Küçükmenderes Gazetesi’nde yayınlanmıştır