KATEGORİLERLE YAŞAMAK

Zihinlerimiz bilgiyi kategorik bir sınıflandırmaya tabi tutar. Ortak noktaları bulunan şeyleri birbiriyle ilişkilendirir. Eğer daha önceden...

Zihinlerimiz bilgiyi kategorik bir sınıflandırmaya tabi tutar. Ortak noktaları bulunan şeyleri birbiriyle ilişkilendirir. Eğer daha önceden edinilen bilgilerle sonradan edinilen bilgiler arasında herhangi bir benzerlik yoksa yeni bir kategori oluşturulur. Tam tersi durumda ise zihnimizdeki mevcut kategori ağacına yeni bir dal veya yaprak eklenir. Kategorinin ana mantığında genelden özele doğru bir ilerleyiş söz konusudur. Bu şekilde zihnimiz, dışımızdaki nesnel dünyayı soyutlayarak beynimize aktarır.

Zihnimizdeki kategori mantığını örneklendirecek olursak; zihnimiz yenilebilecek her şeyi yiyecekler kategorisi altında, içilebilecek her şeyi de içecekler kategorisi altında sınıflandırır. İçeceklerin temel özelliği akışkan olmalarıdır. Çiğnemeye gerek kalmadan yutulur. Yiyecekler ise akışkan olmayan katı bir özelliğe sahip olup çiğnendikten sonra yutulabilir hale gelirler. Ancak yiyecekler ve içecekler kendilerinin bir üstünde yer alan gıda kategorisinin üyeleridir. Böylelikle zihin, her şeyi mevcut bir kategoriye dahil ederek en az çaba ile en çok veriye ulaşabilme yetisine sahip olur.

Peki, kategorileri bizim için önemli kılan husus nedir? Kategoriyi oluşturan ilklerdir. Yani bir şey bir alanda ilk ise o kategori ile eşdeğer tutulur. Özellikle pazarlama alanında ilk olmak satış için çok önemli bir artı deşerdir. Zihin her zaman ilk olanı hatırlar. Hatırlanır olmak yani bilinir olmak güvenilir olmayı destekleyici bir detaydır. Bizler ise güvendiğimiz şeyleri satın alırız.

Hep denildiği gibi; herkes aya ilk ayak basan kişiyi hatırlayacaktır. İkincinin kim olduğunun hiç önemi yoktur ve hiçbir zaman da olmayacaktır. O nedenle, her firmanın ana hedefi kategori lideri markalar yaratmak olmalıdır ve çoğu zaman öyledir de. Böylelikle tüketicilerin aklına ilk gelen marka olma avantajını elde etmiş olacaklardır.

Benim, kategorinin mantığını ve dolayısıyla soyutlamayı insanlara daha iyi anlatabilmek amacıyla hep verdiğim bir örnek vardır. Kocaların, eşlerinin yemekleriyle annelerinin yemeklerini neden sürekli kıyasladıklarıyla ilgilidir bu örnek. Burada da kategorinin genel işleyişi karşımıza çıkmaktadır. Herkesin damak tadı annesinin yemekleriyle oluşmuştur. O nedenle sonraki her yemek kategoriyi oluşturan ilk örnekle yani annelerin yemekleriyle kıyaslanarak değerlendirilmektedir. Bununla mücadele etmek boşuna bir çabadır. Çünkü kategoriyi oluşturan ana ögeyi değiştirmek maalesef imkânsızdır.

Kategori bir sınıflandırmadır. Mesela herhangi bir online alışveriş sitesine girdiğiniz takdirde ürünlerin belli kategoriler altında sınıflandırıldığını görürsünüz. Bu ana kategorilerin altında yer alan her bir ürün o kategorinin genel özelliklerini yansıtır. Ana kategorilerin altında ise daha özellikli ürünlerin bulunduğu alt kategoriler bulunur. Ne kadar alta inerseniz daha spesifik özellikler karşınıza çıkar. Örneğin elektronik ürünler elektrikle çalışan cihazların en genel adıdır. Bunun bir altında telefonu, televizyon, beyaz eşyalar gibi bir alt kategori takip eder. Telefonun altında ev telefonu ve cep telefonu yer alır. Cep telefonunun altında ise çok farklı markalar bizi karşılar. Daha alta inersek işletim sistemlerine göre bunları sınıflandırabiliriz.

Görüleceği gibi kategoriler, hayatımızın dört bir yanını çepeçevre sarmaktadır. Ancak biz kategorinin ne olduğunu ve ne işe yaradığını bilemediğimiz için bunu tam olarak idrak edemeyiz. Bu hususta en azından bir farkındalık yaratabilmek amacıyla kategori kavramına değinmek istedim. Umarım faydası olmuştur.

Bakmadan Geçme