KARLUK'TAN 'ERGENLİKTE AİLE İÇİ İLETİŞİM' SEMİNERİ

Gazetemizin köşe yazarı Psikolog Rezzan Karluk, Çekül Vakfı tarafından yapılan bir organizasyon ile velilerle buluştu. Çok sayıda velinin katıldığı seminer Birgi Çekül Evi’nde yapıldı.

Karluk, yaklaşık iki saat süren seminerde ‘ebeveyn ve ergen olmanın sıkıntıları’ konusunu ele aldı.

Seminere izleyici olarak gelen katılımcılara ergenlikte meydana gelen psikolojik ve fizyolojik değişimlerle ilgili açıklamalar yapıldı.

Karluk, seminerle ilgili verdiği bilgide şunlara değindi:

“Ebeveynlik, anne ve baba olarak üzerimize alabileceğimiz en zor sorumluluk. Üstelik bunu kendi kendimize öğreniyoruz ve hayatımız boyunca bu sorumluluğu taşıyoruz. Bu zorlu süreçte hayatın en güzel hediyesine sahip oluyoruz. O da ’koşulsuz sevgi’dir. Her ebeveyn zamanında ergen oldu. Fakat çocuklarımızın şuan yaşadığı gibi değildi. Çocuklarımızın ergenlikleri çok daha karmaşık, çetrefilli ve dişli. Çünkü akran grupları ve içinde yaşadığımız teknolojik çağ çocuklarımızın üzerinde oldukça etkili. Bundan dolayı eskisi gibi, yetişkinlerin düşüncelerine hayranlık ya da saygı duymuyorlar”

Ergenlerin beyninde gerçekleşen değişiklikler, özellikle duygu ve düşünceleri arasındaki dengeyi kurmayı zorlaştırır. Duygularını daha yoğun ve baskın olarak yaşarlar. Bu durumda riskli davranışlar sergileme, yetişkinlerin doğru kabul etmeyecekleri düşünceleri ortaya koymalarına neden olur.

Ergenler de çocuklar gibi model alarak öğrenir. Dolayısıyla görmek istediğimiz davranışı, önce biz göstermeliyiz. Özellikle aile içi yaşanan çatışmalarda gerilim yükseldiğinde üstelemek ya da diretmekten ziyade ‘’mola tekniği’’ kullanarak ara vermek ve sakinleştikten sonra konuya devam etmek çok daha yararlı olur.

Ergenlerle konuşurken söylemek istediğimiz şeyi olabildiğince kısa ve öz tutmalı bu sıra da göz teması kurmaya özen göstermeliyiz. Konuşmamıza, hoşuna gidebileceği bir karakterden ya da izleyip etkilendiğimiz bir videodan örnekler vererek başlamaksa bizim için çok daha kolay onun içinse çok daha dikkat çekici olacaktır.

Ergenlerle iletişim kurarken, konuşmaktan ziyade onları konuşturmaya çalışmak özellikle duygularını okumak büyük önem taşır. Günümüz çağında duygu okumak her ebeveynin sahip olması gereken bir meziyettir. Bunun için de önce kendi duygularımızı çok iyi bilip tanımalı, sonra bunları çocuklarımıza öğretmeliyiz. Ayrıca sohbet esnasında çocuğumuzun beden diline ve bu dilin hangi duyguları taşıdığına dikkat etmeliyiz.

Ergenlerin anlamlı ya da anlamsız birçok sorunu olur. Bu sorunları lütfen önemseyin ve ciddiye alın fakat bunları çocuğunuz adına çözümlemeyin. Çözümlemesi için ona rehber olun ve güven verin.

Çocuklarımız adına onların çözüm becerilerini yüklenirsek, gerçek zorluklarla yüzleştiklerinde çözümleyebilme becerisi ya da cesareti gösteremezler.. Onların sağlıklı birer yetişkin olmasını istiyorsak çözebilmeleri için lütfen onları fırsat tanıyın.

Her ailenin kendine özgü bir kültürü ve kuralları var. Bunların doğru ya da yanlış olduğunu tartışamayız fakat şu bir gerçek ki, çocuğunuza dört yaşında koyduğunuz kuralı, sekin yaşı için, sekiz yaşındaki kuralı da onaltı yaşı için kullanamazsınız. Kurallarınızı, çocuğunuzun yaşı, bilgi, beceri ve yeteneklere göre yeniden yapılandırmalısınız.

Çocuklarınız her ne kadar kendi hayat ve kendi arkadaşlarına düşkün bir tavır takınsa da, onların en sevdiği kişiler sizlersiniz. Bizlerinde en çok sevdiği varlıklarımız, çocuklarımız. Onlara uzun vadede bırakabileceğimiz en iyi miras, dış dünyada karşılaştıkları sorunlarla baş edebilecekleri donanımlarla onları yetiştirmektir.”

Örnek vaka ve olaylarla zenginleştirilen seminer, ebeveynlerden gelen soruların yanıtlanması ve daha farklı konularla tekrar bir araya gelinmesi kararıyla sonlandırıldı.

Seminerin sonunda Psikolog Rezzan Karluk’a yaptığı çalışma için teşekkür amacıyla, kurum adına diktirilen ağacın sertifikası, Birgi Çekül Evi sorumlusu Melike Dilber tarafından takdim edildi. 

Haber Merkezi