İple çekiyorum…

Bir gün, öğretmenevinde arkadaşlarla otururken, yanımızdan geçen Kaymakçılı öğretmen arkadaşlarımdan biri, çevresindekilere, “Ben Selim’i Kaymakçılı saymıyorum” deyince, ister istemez konuşmayı nasıl sürdürecek diye merak ettim. Evet doğum yerim Beydağ’ın Yağcılar köyü ama çocukluk ve gençlik yıllarım Kaymakçı’da geçti. Yurtdışı, üniversite ve öğretmenlik derken uzun yıllar gel git yaptım. Peki neden Yağcılar? Babamın ilk öğretmenlik yaptığı yer olduğu için. Neyse dağıtmayalım.

“Ne içkisi var ne de kumarı!”

Doğru, Kaymakçılılar çevrede içki ve kumarı ile tanınır.

**

Yılbaşı günü yalnızdım. Oldum olası; kalabalık, gürültülü ve içkili ortamlardan hoşlanmam. Ben sakinliği severim. Yani sizin anlayacağınız yılbaşında PTT yaptım: Pijama, Terlik, Televizyon…

Demledim çayımı. Getirdim çerezlerimi…

Kanallar arasında gezinirken Halk TV’de takıldım. Aslında TV izlediğim de söylenemez. Dizi hiç seyretmem desem yeridir.

Halk TV’de Serhan Asker’le Görkemli Hatıralar Yılbaşı Özel programı vardı. Selda Bağcan, Zülfü Livaneli, Moğollar, Yeni Türkü, Kardeş Türküler, Fuat Saka, Güler Duman, Ender Balkır, Hüseyin Turan, Tolga Sağ, Tolga Çandar, Suavi, Musa Eroğlu, Onur Akın ve Niyazi Koyuncu gibi TRT’de yer bulamayan sanatçılar…

Çok profesyonel bir program değildi ama son dönemde en uzun izlediğim Tv programı oldu. Benim sevdiğim sanatçılar, benim sevdiğim şarkılar ve türküler… Simitçi Hülya ablayı izleyecek değilim ya!

Yeni yıla İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte girdik sayılır.

Sosyal medyaya da takılmadım desem yeridir. Kutlamalar umut ve sağlık dilekleri…

Girdik ama 10 dakika sonra haberler düşmeye başladı. Akaryakıta büyük zam!

Hayırlı yıllar.

İnşallah 2023’e girerken; doğalgaz, akaryakıt ve elektrik harcamaktan kaçınmayacağız. Hatta belki de bunları bedavaya kullanacağız. Ne de olsa Lozan’ın kilitleri açılacak ve dünya bizi kıskanmaktan çatlayacak…

**

Yılbaşından önce aracımı bakımdan geçirip yeni yıla sağlam gireyim istedim.

TÜVTÜRK… Biliyorsunuz araç muayene istasyonları… Belli aralıklarda araçlarınızı kontrol ediyorlar. Zorunlu ve başka alternatifiniz yok. Herhangi bir aparat veya malzeme takıyorlar mı? Hayır! Sadece 15-20 dakikalık bir kontrol ve ver şu kadar para. Yanılmıyorsam 500 liraya yakın ödedim. Üstümde fazla para taşımayı sevmem. Doğal olarak kredi kartı geçtim.

O da ne! 10 küsur lira da kredi kartı komisyon ücreti. Oh ne güzel dünya…

Garanti kapsamında 50 bin bakımı zamanı gelmişti. Sabah saat 09.30’da bıraktım, “Akşama doğru 16.30’da alabilirsiniz” dediler. Bir de “Şikayetiniz var mı?” diye sordular. “Geri görüş kameram çalışmıyor” dedim.

Akşama doğru aracı almaya gittim ve 1.700 küsur para sıkışmış. “Geri görüş kamerası da ömrünü doldurmuş.” Yenilenmesi gerekiyormuş. Kaliteli bir şeymiş. Ellerinde de yokmuş, sipariş geçmeleri gerekiyormuş. Falanmış filanmış… Peki kaç para? Şimdi, 90 mı dedi 900 mü dedi hatırlamıyorum… Herhalde 900 civarı bir şey idi. “Şimdilik dursun, sonra bakarız” dedim ve ayrıldım.

Geldim Kaymakçı’ya. Öyleyken böyle, şöyleyken böyle. Elektronik ve ses sistemleri işi yapan Volkan Eriş, “Abi getir, bir ben bakayım” dedi. Kamera ve ekran sağlammış. Minik bir cihaz bozulmuş, bir iki yere de lehim gerekiyormuş, o kadar.

Yıllık vergilerini de ödedik. Sigortaları falan derken… Gitti mi bir maaş! Yeni yılımız kutlu olsun!

2023’ü iple çekiyorum. 20 yıldır oy vermedim, bu sefer tamam gari… 2023’te çay ve kekler bedava… Püskevit de yanında bonus olacak.