İntihar vakalarının artış sebebi: Depresyon
Torbalı'da son bir ayda yeniden artış gösteren intihar vakalarına ilişkin Pelda Psikoloji'nin sahibi Psikolog Türkan Şimşek,...
Torbalı’da son bir ayda yeniden artış gösteren intihar vakalarına ilişkin Pelda Psikoloji’nin sahibi Psikolog Türkan Şimşek, intihar vakalarının psikolojik boyutlarını değerlendirdi.
Torbalı’da son zamanlarda artış göstermeye başlayan intihar vakalarının ardından intiharların altında yatması muhtemel olan psikolojik sorunlara ilişkin sorularını yanıtlayan Şimşek çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şimşek, intiharların birçok nedeninin bulunabileceğini ve bu nedenlerden birinin depresyon olabileceğini aktardı. Kişilerin çektiği ruhsal bunalımdan kurtulabilmek için çare olarak intiharı düşünebileceklerini iletti. İntihar eden kişilerin maksadının ölmek olmadığını ifade eden Şimşek, profesyonel destekle bu durumun aşılabileceğini söyledi. Depresyonun tek bir nedenden kaynaklanmadığını da söyleyen Şimşek, “Depresyon, son derece kompleks bir durum olarak göze çarpıyor. Dolayısıyla ekonomik sorunların, ailevi sorunların veya çevresel sorunların tek başına depresyona neden olmadığını söyleyebiliriz. Öyle ki görünürde bir sorun yaşamadığı düşünülen bir insan bir anda intihar edebiliyor. Bu da durumun ne kadar kompleks olduğunun en somut göstergesidir diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
“Depresyon ilk sinyalleri çok önceden verebilir”
Depresyonun kişinin içine kapanması demek olduğunu vurgulayan Şimşek, “Depresyondaki kişilerin kendilerini dışarıya kapatılabilme ihtimallerinin bulunabileceğini söyledi. Mesela evden çıkmak, işe gitmek, insanlarla bir araya gelmek istemeyebiliyorlar. Bu durum kişilerin derin bir yalnızlık içinde hissetmesine neden olabiliyor. Kişilerin geçmişte ve şimdi yaşadıkları sorunlarının üzerine fizyolojik durumları gibi pek çok faktörün bir araya gelmesi ile var olan depresyon aslında ilk sinyalini çok önceden verebiliyor.” dedi.
“Ergenlik dönemi en riskli dönem”
Özellikle ergenlik dönemindeki kişilerde yoğunlaşan duygu durum değişikliklerinin bu bağlamda önemsiz görülmemesi gerektiğine işaret eden Şimşek, “Ergenlik çağındaki bireyler çok yoğun duygu durum değişiklikleri yaşamaktalar. Özellikle anlaşılmaya ilişkin şikâyetleri olabilmek de bu bireylerin. Bu geçiş dönemi bir tür bunalım, depresyon olarak dışa vurabiliyor. Bu noktada ebeveynlerin çok dikkatli olması gerekiyor. Bu çağlarda başlayan duygusal ve psikolojik sorunlar ilerleyen dönemlerde riskli durumlara neden olabiliyor.” açıklamasında bulundu.
Depresyon, intihar ve madde kullanımı üçgeni
Öte yandan madde bağımlılığının da depresyona neden olabileceğini vurgulayan Şimşek, “Madde kullanımının kişileri yakınlarından ve çevrelerinden uzaklaştırabilme ihtimali olduğunu ve kişileri yalnızlaştırabileceğini bunun sonucunda kişilerin depresyona girme ihtimalinin olabileceğini söyledi. Madde kullanımının bedene ve zihne verdiği zararın yanı sıra etkisinin geçmesinin ardından daha derin sıkıntılara yol açabileceği.” şeklinde konuştu.
Basının intihar vakalarına etkisi
Psikolog Türkan Şimşek, intihar vakalarına ilişkin basının üzerine de önemli görevler düştüğünü ifade etti. Şimşek, “İntihar haberlerinin okunurluğunun yüksek olduğunu biliyoruz. Lakin basının sırf okunmak adına böylesi vakaları detaylandırarak yayınlaması özendirici etki görevi görebiliyor. Bu noktada basın emekçilerine çok kritik bir görev düşüyor: intihar vakalarına ilişkin haberleri olabildiğince yalın ve sade bir biçimde vermeleri toplum sağlığı ve huzuru açısından son derece önemli” ifadelerini kullandı.
Ayşe Mingir