- Haberler
- İlk ders İlber Ortaylı'dan
İlk ders İlber Ortaylı'dan
Ege Üniversitesi'nin 2017-2018 Akademik Eğitim Öğretim Yılı açılışı, ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın ilk dersi...
Ege Üniversitesi’nin 2017-2018 Akademik Eğitim Öğretim Yılı açılışı, ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın ilk dersi ile başladı. ‘Türkiye Tarihinde Ege’ başlıklı konusuyla ders veren Ortaylı, İzmir’in sadece bir kıyı kenti olmadığını söyledi. Ortaylı, Sultan Alparslan’ın niyetinin Küçük Asya’ya yerleşmek olmadığını, hedefinin Suriye, Filistin ve Mısır olduğunu belirterek, “İzmir, bizden çok uzaktaydı. İzmir bölgesi, geç antikitenin sonunda başlayan dönemini yaşamaya devam ediyordu. Küçük Asya’nın metropolisi sayılan Efes bile 5. miladi asırdan itibaren çöküntü içindedir. İzmir tabii talihine bırakılmıştır. Ne büyük mimari eserler ortaya çıkabilmektedir ne de felsefe kalıntısı olan bilimler hayatını sürdürebilmektedir. Modern Yunanistan’da Hıristiyanlar geldiği zaman Helenistik geldiği zaman Helenistik kalmaz fikriyle Küçük Asya değişimi yaşamaktadır. İzmir şehrini Türk dünyasına hediye eden, garip bir tezatla Timurlenk’tir. Anadolu seferi sırasında İzmir’i son olarak ele geçirdi. İzmir, bir daha başkasına geçmeden Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı ile hayatına devam etti. Öte yandan, Osmanlı donanmasının Ege’deki büyük üssü bile İzmir’in kendisi değil, Sığacık’tır” dedi.
“Gavur İzmir lafı…”
İzmir’in yerleşik nüfusunun çevre köy ve kasabalardan gelenler olduğunu belirten Ortaylı, “Bunların şehrin iktisadi hayatı üzerinde dominant faktör olması düşünülemezdi. Girit, Bosna, Arnavutluk ve Bulgaristan’dan göçlerle gelen insanlar, belki ilk anda bereketli toprakta Hıristiyan unsurun olmasına kızmış olabilirler. ‘Gavur İzmir’ lafı başkalarından çok onların koyduğu bir ad olabilir. ‘Gavur İzmir’ diyen adamlar kavga etmektense bu bereketli topraktan istifade etmeyi tercih etmişlerdir. Şehrin sanayi ve ticaretinde boy göstermişlerdir. Yunan işgali sırasında Helenistik nüfus, Yunan valisinin Levantenlerini tuttuğunu ve kendilerine fırsat vermediklerini söylerlerdi. İşgalin bittiği 9 Eylül günü arkada yangın geçiren ve o yangının niçin çıktığı belli olmadığı bir harabe kalmıştır. Batı’da resmi görüş, Türklerin şehri yaktığı manasındadır. İnsanlar, “Gelen Türkler niye yaksın? Gidenler yaktı” demektedir. Her halükarda İzmir, Levanten tüccarlar ve Helenik tüccarlar arasındaki rekabeti verimli bir duruma ulaştırmadan hayattan çekilir bir durumdaydı. Onun yeniden dirilmesi, İzmir İktisat Kongresi’nden beri bu devletin çok önemli uğraşlarından biri olmuştur. İzmir, Türkiye’nin bir müddet için en önemli ihracat limanı olmuştur, Türkiye sanayileştikten sonra da bu vasfını devam ettirmektedir. İthalat limanı olarak bu rolü birinci derecede tutamadığı çok açıktır” dedi.
“İzmirliler, kozmopolit fikirlidir”
Anadolu direnişi sonrasında İzmir’in Türk nüfusun hakim olduğu bir yer olduğunu söyleyen Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama bir özellik ortadadır. 1912’den beri Rumeli ve adalar, İzmir’e akmıştır. Galiba şehrin uygar hayatını devam ettiren, onun Akdenizliliğini muhafaza etmesidir. İzmirliler, Katalanlardan da Marsilya’nın Fransızlarından da çok daha açık ve kozmopolit fikirli bir millettir. Bu referanstan hareket ederseniz İzmir’i daha iyi yorumlarsınız. Türkiye’de üniversite demek, bireylerin başarı gösterdiği yerler demektir. Onların bile başarıları beynelmilel alana çıktığı zaman anlaşılır. Bu vasıf değişmezse tabii ki üniversitenin toparlanması çok zor olacaktır. Şundan eminim ki çok yakın bir gelecekte bunu aşmak durumundayız. Zaten aşmazsak yaşayamayız.”
Konuşmaların ardından Ege Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya Ege Üniversitesi Rektörlük Rölyefi hediye etti.
Haber Merkezi