• Haberler
  • ihale
  • Hayvanlardaki Şap hastalığı, insana bulaşır mı?

Hayvanlardaki Şap hastalığı, insana bulaşır mı?

Bildiğiniz gibi Şap virüsü bir kez daha gündemde. Türkiye'nin farklı illerinde yaklaşık 2 aydır görülen SAT-2...

Bildiğiniz gibi Şap virüsü bir kez daha gündemde. Türkiye’nin farklı illerinde yaklaşık 2 aydır görülen SAT-2 tipi şap virüsü nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı harekete geçti ve hayvan pazarlarının çalışması ikinci bir emre kadar durduruldu. Hastalık aslında sığır, koyun, keçi gibi çift tırnaklı hayvanlarda olur. Sığırlarda süt ve et verimini düşürür. Peki bu şap virüsü nasıl bulaşır, hayvandan insana ya da insandan hayvana bulaşır mı?

Yanıtı en baştan yazayım; evet çok nadir olsa da bulaşır ama insanda hastalık öldürücü değildir. İnsanlar hasta hayvanların sütünü iyi kaynatmadan içtiğinde, çiğ sütten yapılan peynirlerden veya iyi pişmemiş hasta hayvan etinden virüsü alırlar. Hastalık insandan insana atlamaz ama hayvan bakıcısı hasta ise hayvana bulaştırabilir. İnsanda ateş, kollarda ağrı ve ağız ve dudaklarda keseciklere neden olur.

Şap hastalığı diğer adıyla dabak yada tabak hastalığı, hasta olan hayvanların salyası, derilerinde olan döküntü, solunum yolu, süt ve idrar yolu ile bulaşır. Virusun hava yolu ile çok uzak mesafelere taşınması nedeniyle hastalık yayılır. İnsan ve hastalığın konakçısı olmayan hayvanlar (kuşlar, fareler, vs.), kontamine materyaller (yem, ot, su, vs.), nakil araçları, et, et ürünleri, süt, süt ürünleri, suni tohumlama ve embriyo transferi enfeksiyon kaynağı olabilir.

– Yaklaşık 7 farklı türü vardır. Bu serotipler çok sayıda alttip ve varyanta sahiptir. Diğer tek iplikçikli RNA viruslarında olduğu gibi şap virusu da doğal şartlarda yüksek mutasyon oranına sahiptir. Antijenik varyasyon en çok A tipinde belirgindir. Bunu O ve C tipleri takip eder. Asia l suşları arasında da önemli antijenik varyasyonlar tespit edilmiştir Bu çeşitlilik, hastalıkla mücadelede aşı kullanımını güçleştiren bir etmendir. Şap virüsü çok hızlı mutasyona uğradığı için hazırlanan aşılar, hastalığın önlenmesinde bazen etkisiz kalabilmektedir.

– Virus fiziksel etkenlere karşı değişik duyarlılık göstermektedir. Isıya dayanıksız olup 37 C’de 12 saatte, 60-65oC de yarım saatte, 85oC de ise birkaç dakika da etkisiz hale gelmektedir. Virus çevre şartlarına da oldukça dayanıklı olup;  Yapağıda 24 gün, sığır derisinde 4 hafta, samanda 15 hafta, kepekte 20 hafta, toprakta 4 hafta, süreyle bulaşma yeteneğini korur. Kimyasal etkenlere karşı dayanıksız olan şap virüsü, asit ve alkali şartlarda kısa sürede inaktive olur.

– Şap hastalığı nasıl bulaşır? Hasta hayvanların salyası, deri döküntüleri hayvanlara virüsün bulaşmasını sağlar. Ahırlara girilen ayakkabılar, kıyafetler, saman ve otlarla, salya, burun akıntısı, solunum yolu, süt, idrar, vajinal akıntıların teması etrafa yayılmayı artırır. Hayvanlara bakıcılık yapan, satıcılar arasında yayılabilir. İnsanlardan hayvanlara da bulaşabilir.

– Şap hastalığının belirtileri nelerdir? Hayvanda ve insanda hastalığın ilk belirtisi yüksek ateşlenmedir. Ağız yaraları nedeniyle hayvandan ip gibi salya akışı vardır. Hayvanda diş, diş eti, ağız içi, memede mercimek tanesi kadar içi sıvı dolu kesecikler oluşur, bu keseler zamanla patlar ve yaralar oluşur ayrıca ayaklarda ve tırnakların arasında yara vardır hayvan yürüyemez ve topallar. Genç hayvanlarda öldürücüdür.

– Nasıl korunma yapılır? Hayvanlar mutlaka veteriner hekim kontrolünde olmalıdır. Hastalık çok bulaşıcı olduğundan hasta hayvanlar hemen tecrit edilmelidir.

Şapa karşı yapılacak en önemli şey temizlik kurallarına uyumdur. Ayrıca aşı da mutlaka yapılmalıdır  ancak 20 kilometre çevrede olan tüm hayvanlar aşılanmalıdır.

Sağım öncesi eller veya sağım makineleri temizlenmeli ve şap hastalığı olan ahırlar da kireçle dezenfekte edilmelidir. Yeni alınan hayvanların aşıları kontrol edilmeli, ahıra yabancı insanlar alınmamalıdır. Sağımda ve sağım sonrasında aletler dezenfekte edilmelidir. Şap hastalığı oluşmuşsa hasta hayvanların eti ve sütü satılmamalıdır, satıcılar çiftliğe girmemelidir.

Hayvan bakıcılarının kendilerine bulaşmaması için temasa çok dikkat etmeleri; eldiven, çizme ve ahıra özel kıyafetlerle girmeleri gerekir.

Sonuç olarak biz et ve süt tüketicileri için; aldığımız sokak sütünün iyice kaynatılması, peynirin uzun süreli fermantasyonu veya sütün pastörizasyonu sonucu peynirin üretilmesi ile birlikte etlerin de iyi pişmiş olarak yenmesi çok önemlidir.

Sağlıkla ve sevgiyle kalın…

 

Bakmadan Geçme