HAYATA DAİR

Yerel gazetelerimize ve radyolarımıza lütfen sahip çıkalım olur mu canlarım, inci tanelerim… Yollarda hep bir yerlere...

Yerel gazetelerimize ve radyolarımıza lütfen sahip çıkalım olur mu canlarım, inci tanelerim…

Yollarda hep bir yerlere yetişme telaşından sonra eve dönerken yolda Selim Şahan hocam ile karşılaştık. Eksik olmasın her zamanki beyefendi kişiliği, güler yüzü ile hoş sohbet ettik. Maşallah kendisini daha da gençleşmiş gördüm. Hizmet eden başkalarının derdiyle dertlenenler her zaman hangi yaşta olursa olsun evelallah genç kalır diye düşünüyorum. Sevgili Selim hocam, hep yanımızda olun, size ihtiyacımız var. Kendisi ile sohbetimiz esnasında bir ara darbeden de konuştuk. Bu yazım Selim hocam ile sohbetimizden esinlenerek yazıldı, bir süredir bu konuda yazmak istiyordum. Demek ki kısmet bugüne imiş.

15 Temmuz darbesi, ardında pek çok soru işareti bıraktı. Cumhurbaşkanı, “Bu darbe aslında Allah’ın bize bir lütfudur” diyerek ertesi gün hemen OHAL yani olağanüstü hal ilan ederek akla hayale gelmeyecek hukuksuzluklar yapıldı. Hiçbir açıklama yapılmadan sap ile saman, yaş ile kuru aynı sepete atıldı. Bir gece içerisinde birçok işadamının, gazetecinin mal varlıklarına el konuldu. Halen pek çoğunun neden suçlandıklarına dair bir belge de mevcut değil. O günden bugüne birkaç akademisyen, öğretmen, subay, polis kendi hayatına kıydı. Delilsiz, ispatsız fetöcü olarak suçlanmayı gururlarına yediremediler.

Meydanlara, sokaklara çağrılan onlarca kişi maalesef hayatını kaybetti. Bir lider, gerçek bir devlet adamı halkını sokaklara meydanlara tankların önüne gönderir mi diye düşünüyorum. O akşam herkesi sükunete, sakinliğe çağırsalardı bir kişinin dahi burnu kanamazdı.

15 Temmuz darbe girişimini kendi lehine kullanan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Hükümeti, darbe gecesinden şu ana kadar bazı soruları cevaplamış değildir. Neden ve niçin darbe komisyonuna MİT ve Genelkurmay Başkanı ifade vermeye gitmedi?

Darbeden bir iki gün önce Bakan Fikri Işık, Adil Öksüz ile neler konuştu?

Adil Öksüz, darbenin kilit ismidir. Onlarca kişi hapis yatarken Adil Öksüz niçin dışarıda rahat gezebilmektedir?

Biz bu soruları önce halk için sonra Hak için sormak zorundayız.

Gerçek, biz olsak da olmasak da elbet bir gün açığa çıkacak. Fetö kalkışması, darbe girişimi hükümet tarafından çok önceden biliniyordu da neden onlarca kişiyi sokağa döktünüz? Sırf OHAL‘i ilan edebilmek, bazı kanun hükmünde kararlar alabilmek için mi? Bu sorular gazetecilik adına soruluyor. Falanca parti, filanca grup, cemaat adına değil, adalet ve doğruluk adına sorulan sorular cevabını bulursa bu ülkede demokrasi hukuk adalet var demektir. Adalet demişken, badem bıyıklı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir zamanlar meclis kürsüsünden “Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi” diye methiyeler okurdu, bugün fetö diyor. Kendisini de acaba fetöden içeri tıkıp tıkmayacak mı diye bekliyoruz, rahmetli Kamer Genç’e neler neler söylemişti. Hey gidi yıllar… Fethullah Gülen ile AK Parti bir zamanlar kanka idi, kul hakkı ala ala bugün kan davalı oldular. Tiyatro gibi izliyoruz. Olan masum onlarca kişiye oluyor. İşte bu haksızlıklar karşısında susan dilsiz bir şeytandır. Konuşma, yazma diyenlere hatırlatmak isterim.

Dün, Ödemiş İsabet Kırtasiye’de çalışan Tolga kardeşimizin hayatını kaybetmiş olduğunu öğrendim. Çok genç yaşta hayata veda etti. Dün kırtasiye, “Cenazemiz var” diyerek kapalı olmayı tercih etti. Kırtasiyemiz doğru, ahlaki olanı yapmıştır. Tolga kardeşimize de Allah rahmet eylesin.

Yerelgüç Gazetemizin Bayındır Temsilcisi ve köşe yazarı, güçlü kalem Serdar Ulusoy’un da ölüm yıldönümü… Sevgili gazeteci arkadaşımız, Yerelgüç gazetesinin yöneticisi Dilek Acar Özdemir, facebook sayfasından duyurusunu yaptı. Yerelgüç Ailesi’nin, hepimizin tekrardan başı sağ olsun.

Allah, Serdar Ulusoy’a rahmet eylesin. Hepsi ışıkta, nurda uyusunlar.

Geldik gidiyoruz. Nisa suresi 78.Ayet: “Nerede olursanız olunuz ölüm size ulaşır, en korunaklı sağlam kaleler içinde olsanız bile…”

Hayata veda etmeden önce emanet edilen yaşama ne katkıda bulunuyor, kimin gözyaşına, çaresizliğine ortak olup paylaşıyoruz? Bunun lütfen bilincinde olalım.

Bu duyguları kaybetmeden dostlarımızın mutluluk haberleri ile de hayata tutunmaya çalışıyoruz. Ödemişimizin iftiharı Radyo Remix, 28 Nisan günü 23.yılına “Merhaba” dedi. Can-ı gönülden tebrik ediyoruz. Yerel basın ve radyo hepimizin. Bu havzaya hizmet edenlerin hepsi bizim kardeşimizdir. Salı sabahları saat 11:30’da Radyo Remix kurucusu ve Genel Koordinatör Sayın Rasih Bozulu ile Kent Gazetemiz Köşe Yazarı Türkan Can, Hayata Dair programı ile bizlere sesleniyorlar. İyi ki gazetelerimiz ve radyolarımız var.

30 Nisan akşamı saat 20:00’de Ahrandı Aile Gazinosu’nda Radyo Remix, 23.yılını doğum gününü kutluyor olacak… Hizmetleriniz sonsuz olsun, hep var olunuz…

Bakmadan Geçme