Haram, mahrem, muharrem…

Arapça kökenli bir sözcük olan 'haram', kısaca 'yasak' demektir… Arapçada kelime kökleri vardır. Arapça kelime kökleri,...

Haber

Arapça kökenli bir sözcük olan ‘haram’, kısaca ‘yasak’ demektir…

Arapçada kelime kökleri vardır. Arapça kelime kökleri, genellikle üç sese (harfe) dayanır.

Buradan hareketle ‘mahrem’ de ‘yasaklanmış’ demektir.

Hicri takvime göre Araplarda ilk ay ‘muharrem’dir… Muharrem’in anlamı da ‘yasaklanan’ demektir.

Özetle üç kelimenin kökü, MHR seslerine dayanır ve akraba sözcüklerdir. Her üçünün de dini anlamları vardır.

Bir ek bilgi daha vereyim: Muharrem adı Arapçadır ve İslamiyet’ten önce de Arap coğrafyasında kullanılmaktadır.

**

Bilindiği gibi Hicri takvime göre Muharrem ayının içindeyiz. Kaynaklar, konuyla ilgili şöyle yazıyor:

“Hicri takvime göre ‘1 Muharrem’, yılbaşı olarak kabul ediliyor. Şehrullahi’l-Muharrem olarak meşhur olan yani Allah’ın ayı Muharrem olarak bilinen Muharrem ayı; ilahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. Muharrem ayının birinci günü, 9 Ağustos 2021’de başladı.”

Muharrem ayının 10. gününe de aşure günü deniyor. (18 Ağustos 2021)

Neden aşure günü denildiğine dair çeşitli söylentiler (rivayetler) var.

**

Muharrem ayı ile ve aşure gününün ‘Alevi’ inancında ayrı bir yere sahip olduğunu biliyorsunuz veya duyuyorsunuz. Size buradan ayrıntılı dini bilgiler verecek değilim. Haddim olmadığı gibi bilgim içinde de değil. Her zaman yazarım; bilmediklerimi araştırırım.

Ama ‘kahir’ çoğunluğu Müslüman olan halkımızın birçok konuda olduğu gibi bu konularda da hiçbir şey bilmediğini söyleyebilirim.

Alevilik konusunda da birçok kimse, doğru dürüst bir şey bilmez. Kelimenin bile alev kökünden oluştuğunu sanırlar. Farklı açıklamalar olsa da kelimenin anlamının ‘Ali taraftarları’ veya ‘Aliciler’ olduğunu söyleyebiliriz. Musevi, İsevi, Muhammedi gibi…

**

Araç kullanırken ağırlıklı olarak TRT Türkü kanalını dinlerim.

Bugünlerde ‘Alevi’ inancı doğrultusundaki deyişlere özel bir önem veriliyor, doğrusunu söylemek gerekirse her zamankinden daha çok yer veriliyor. Alevi inancı / kültürü ile de genel geçer bilgiler veriliyor. Kerbela deniliyor, şehitlikten söz ediliyor, Hasan ve Hüseyin’den bahsediliyor, Muaviye ve Yezit kötüleniyor…

Dikkatimi çeken şu oldu:

Ağıtlar eşliğinde bir güzelleme ve yüceltme yapıldığını söyleyebilirim.

Çoğu söyleşide de bu isim ve kavramların İslamiyet’in ilk dönemine ilişkin tartışma ve çatışmalardan bugünlere geldiği pek söylenmiyor.

Peki ama mücadele veya savaş kime karşı yapıldı?

Yahudi ve Hıristiyanlara karşı mı?

Neden Aliciler denilmiş?

Kerbela’da katledilenler kimlerdi?

Kimler şehit oldu ya da şehit etti?

Muaviye ve Yezit kimdir?

Tamam, eski yaralar kaşınmasın ama tarih de doğru anlatılsın…

Bakmadan Geçme