HADİ GÜLÜMSE

'Bir kedim bile yok anlıyor musun …' Kahraman şehitlerimiz adına Ödemişimizde halı saha maçının düzenlenmesi güzel...

‘Bir kedim bile yok anlıyor musun …’

Kahraman şehitlerimiz adına Ödemişimizde halı saha maçının düzenlenmesi güzel bir jest olmuş. Adlarının unutulmaması onların da halen aramızda yaşıyor olduğunu göstermek, acılı ailelerinin bir miktar yüreklerine su serpmektir. Şehitlik makamının ne kadar kutsal bir mertebe olduğuna iman etmekle birlikte devletin ilk ve en önemli görevinin vatandaşının can güvenliğini korumak olduğunu hatırlatmak isterim. Kimsenin şehitliğe bir şey dediği yok ama şehitlik mertebesini kullanarak görev savsaklamak da hoş ve edep çizgisine yakışmıyor.

Toplumda özellikle gençlerde bu tür etkinliklere karşı son derece bir duyarlılığın olması hali hazırda hayata pozitif duygularla yaklaşabileceğimizi gösteriyor. Hayat, aslında her birimizin hayalhanesinden ya da hüzünhanesinden ibaret bir handır.

İşte bu han içinde hayal dünyasını her olumsuzlukta besleyen büyüten güzel yürekli bir hanımdan da bahsetmek istiyorum. Daha önce kendisini bir belgeselde izlemiştim. Bu aralar onu Türk Telekom reklamlarında görüyoruz. Film yönetmenliğine soyunmuş. Ümmiye Koçak hanım, Mersin Arslanköyü’ne gelin geldiğinde tarlalarda üç çocuğu ile çalışmış. Çalışmış olduğu paraların bir bölümü ile 2001 yılında tiyatro kurmuş. İlkokuldan sonra çok okumak istemesine rağmen 10 kardeşli olmaları nedeniyle bir anlamda kardeşlerine annelik yapmış. Okuma yazma sevgisi ile dopdolu olan Ümmiye hanım, yaşadığı olumsuzluklara karşın hiçbir zaman yılmamış, kurduğu hayallerin peşinden gitmiş. Pek çok tiyatro oyunu yazmış. En son kadınların şiddet görmesine hayır dediği Yün Bebek filminin senaryosu ve yönetmenliği de kendine ait. İki Öküz parası tiyatro oyunu ile küçük yaşta kız çocuklarının evlendirilmesine karşı çıkmış; yürekleri fethetmiştir.

Emeklerinin karşılığını görmüş olması mutluluk verici. Ben kendisini izlediğim zaman böylesi hanımların Küçük Menderes Havzamızda, Ödemişimizde de olmasını o kadar çok istedim ki, anlatamam. Bizim hanımlarımızın kahir ekseriyeti bir araya geldiğinde enerjilerini yıpratan negatif dedikodumsu bıdıbıdılara harcıyorlar. Falanca ne demiş, filanca ne giymiş; fıstıklı badem ceviziçi adem… Oysaki Ümmiye Hanım, yıllar önce bir hayal kurmuş. İrade gösterip çok çalışarak hayal gerçek olmuş. Ümmiye hanım gibi bir araya hanımları toplayıp sanat tiyatro kültür sohbetleri yapılsa ne güzel olur. İlgili hanımlar, bir hayal de siz kurun diyorum.

Efendim, bu hafta 18 Mart Çanakkale Şehitler Haftası. Tüm şehitlerimizi saygıyla, rahmetle anıyoruz. Birçok defa Çanakkale Şehitliği’ne gittim. Oraya gidip gezip de ağlamamak mümkün değil. Henüz ergenliğe merhaba diyen, bıyıkları yeni terlemiş gencecik fidanlar önce vatan diyebilmişler. Bu topraklar için canlarını hiçe saymışlar, bizler onların emaneti için hizmet etmişiz çok mu? Daha önce bu köşede, Bir Somun Ekmek adlı bir makale yazdım. Orada da bahsetmiştim. Çavuş Onbaşı, savaştan çıkan zorlukları geride bırakan asker için yemeğin yanına mümkünse bir somun ekmeğin daha konmasını diler. Görebiliyor musunuz o güzel büyüklerimiz neler neler yaşayarak bu topraklara destan yazdırdı. (Ekmekler yerlere, çöplere atılmasın)

Her zaman tüm içtenliğimle belirtmeye çalışıyorum ki hangi siyasi görüşten olursak olalım hangi fikri inancı desteklersek destekleyelim, bu vatan hepimizin. Hiç kimse bir başkasını dışlamaya değersizleştirmeye çalışmasın. İnanın dün maziye karıştı, bugün de düne… Geldik gidiyoruz. Bir varmış bir yokmuş denilen bir masal alemindeyiz. Zaman kardeşlik, zaman birlik zamanıdır. Arada atarlanıyorum , lütfen deliliğime veriniz. Zaten biliyorsunuz ki bizim gönül soframızda herkese yer var.

Bu satırları bu mevsimde ıssız kalan Avşa Adası’nın sahilinde yazıyorum. İn cin top atıyor denilse yeridir. Düşünüyorum da her şey ama her şey insanoğluyla güzel ve anlamlı… Issız ada, bana hayatta can emaneti taşıdığımızı bir kere daha öğretiyor. Duygular doruktayken derviş Yunus Emre’den bir söz ile sizlere hoşça kalınız, demek istiyorum: ‘Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan, halka müderris ise hakikat olana yabancıdır…’

Bakmadan Geçme