'Haberlerimden…'

Çocukluğumda, yolda bulduğum gazete parçalarını okumaya çalışırdım. Okuma sevgim, sanıyorum o dönemin çok sevilen resimli fotoromanları ile arttı. Kahve kahve gezer, Günaydın ve Saklambaç gibi gazetelerde yayınlanan fotoromanları günü gününe takip ederdim. Sözünü ettiğim dönem 70’li yıllar…

Fotoromanları okurken ara ara Ödemiş haberlerini de görür, bu haberlerdeki Yüksel Balcı, Mustafa Erdal ve Tevfik Konuralp imzalarını da merak ederdim.

Yıllar sonra Ödemiş’e tayinim çıktığında bir yerel gazete çıkarma sevdasının içine düştük. Rahmetli öğretmen kırtasiyeci Kazım Appak’ın mali destek ve cesaretlendirmesi ile bilindiği gibi 1997 yılının son günlerinden itibaren Ödemiş’i fotokopi gazeteciliğinden kurtaran Küçük Menderes’i okuyucusu ile buluşturduk.

Yüksel Balcı’yı o yıllar yeni yeni tanımaya başlamıştım. Yanılmıyorsam Tevfik Konuralp de o zamanlar yaşamıyordu. Mustafa Erdal ile de gazete dolayısı ile tanıştım.

Önce haftada bir, sonra iki, ardından üç derken ilerleyen zaman içinde pazar günleri hariç haftanın her günü okuyucu ile buluşmaya başladık.

2015 yılının şubat ayında hayatını kaybeden Mustafa Erdal, her günlük başyazarımız olmuştu.

Mustafa Erdal’ı bize getiren Yüksel Balcı ile de ilk 10 sayıda birlikte olduk. Zaman içinde bazen ayrı düştük, bazen de yeniden beraber olduk.

Yaptığımız iş gereği yerel ve ulusal basında Ödemiş ve çevresi ile ilgili her haberi takip etmeye, başka yayın organlarında çıksa bile okumaya çalışırdım.

Uzun uzadıya yazmayacağım. Yüksel amcanın geçtiğimiz akşam üçüncü kitabı yayınlandı: ‘Haberlerimden Haberin Olsun 2021’

Her üç kitap da sırasıyla Yüksel Balcı imzası taşıyan, yerel ve ulusal sayfalarda çıkan haberlerin derlenip toparlanması sonucunda ortaya çıktı. Son kitapta da daha önceki iki kitapta yer almayan Ödemiş ve çevresinin haberleri yer alıyor.

Yüksel Balcı haberlerine genel anlamda baktığımızda gazeteciliğin en önemli kuralını görürüz: 5N1K

Yüksel Balcı, haberlerinde kılı kırk yaran bir titizliğe sahipti. 5N1K’den biri eksik oldu mu haber kalitesi düşük olurdu. Bu nedenle haberin altyapısını doldurmak amacı ile belki de üç beş kişi ile üç beş defa görüştüğü ve bilgileri teyit ettiğini görürdüm.

Onda bir fotoğraf altına bir yerlere mesaj veren “Vatandaş şöyle dedi” haberi olmazdı. Vatandaşın adı ne, görevi ne, yaşı kaç, bu sözü nerede ve ne zaman söylemiş… Sorular böyle uzar gider…

Yüksel Balcı haberlerinde sırıtan bir yandaşlık ve taraftarlık yoktur. Çamurluk ve tehditle birlikte parmak sallama hiç yoktur. Hatır gönül adına yapılmış haber olabilir ama onda da bir haber değeri vardır. Yani bir olayda haber değeri varsa o, Yüksel Balcı imzası ile çalıştığı basın yayın organlarına gönderilirdi…

Yüksel Balcı, Hasanoğlan Öğretmen Okulu mezunu olmasına rağmen Köy Enstitisü eğitimi almış bir öğretmendir.

Uzatmayalım dedim ya!

Geçtiğimiz akşam belediyenin Üç Eylül Fuarı standında küçük bir kitap imza töreni yapıldı. Belediye Başkanımız Mehmet Eriş ile basın kuruluşlarının emekçilerinin katıldığı törende yaptığı konuşmada, “Korkarak yaptığım haberler oldu ama kalemimi hiç satmadım. Sakın siz de kaleminizi satmayın” dedi.

Fiziki yaşı 83 ama sanki 38 yaşındaymış gibi enerjik…

Emeğine teşekkür Yüksel abi…