Haberiniz var mı?
Her gün teröre birer ikişer kurban veriyoruz. Önceki gün dört şehidimizi törenlerle yıldızlara uğurladık. Dün yine...
Her gün teröre birer ikişer kurban veriyoruz. Önceki gün dört şehidimizi törenlerle yıldızlara uğurladık. Dün yine iki şehit daha verdik (Ben yazımı hazırlarken dört şehit haberi daha geldi.)
Yazımın başlığı “HABERİNİZ VAR MI?” Zira eskisi gibi değil hiçbir şey. Şehitlerimiz ile ilgili haberleri görmek istedim ve tüm gazeteleri taradım. Ne acı ki, anımsadığım kadarı ile ulusal düzeyde yayın yapan 24 gazeteden üç ya da dördünün ilk sayfasında küçük haberciklerle yer verilmişti şehitlerimize. Dikkatle bakılmazsa fark edilmeyecek şekilde…
Cumhuriyet Gazetesi,“Şehitlere hüzünlü veda”, Yeni Şafak “Şehitler uğurlandı”, Sözcü de “Şehitlerimizi gözyaşları ile uğurladık” demişti…
Oysaki eskiden manşet haber olurdu şehitlerimiz.
Şimdi?
Alışkanlık yaptı galiba. Gayrı kimsenin ruhu duymuyor! Toplum bu konuda adeta duyarsızlaştı. Gündem, varsa yoksa 2019. Cenaze törenlerinde ilgili yerin belediyesinin ve siyasi partilerinin çabalarıyla büyük kalabalıklar oluşturuluyor. Teröre lanet okuyan birkaç slogan atılıyor. Tekbirler getiriliyor. Mezarlıktan ayrıldıktan sonra herkes dağılıyor.
Şehidimizin ailesinin yası ise ömür boyu sürüyor. Hani derler ya, AĞLARSA ANAM AĞLAR, GERİSİ YALAN AĞLAR.
“Tüm şehitlerimize Tanrı’dan rahmet diliyorum. Işıklar içinde olsunlar. Başta aileleri olmak üzere tüm ulusumuza da başsağlığı diliyorum.”
Yukarıdaki yazı, Düzce’den yakın arkadaşım Bedrettin Akgül’e ait. Bedrettin’i Düzce ve Bolu’da çalıştığım yıllarda tanıdım. Kendisi, emekli İngilizce öğretmenidir. Ülke sorunlarına çok duyarlıdır, her gün yazar ve yazdıklarını internette dostları ile paylaşır. Terörün yeniden azmaya başladığı bu günlerde “iki gün önceki yazısı” dikkatimi çekti, sizlerle paylaşmak istedim.
Toplum olarak nedir bu duyarsızlığımız? Sesimizi çıkarmamız için ille ateşin evimize düşmesi mi gerekiyor? Anayasa değişikliği ile yapılan halk oylamasında “Yüzde ellinin üzerinde oy verin, başkanlık sistemini onaylayın, terörü o gün bitiririz” diyenler nerede?
Hani barış ve iç huzur hemen sağlanacaktı, ekonomiden demokrasiye her şey düzelecekti? Atanamayan öğretmenler atanacaktı, eğitimde fırsat eşitliği olacaktı. Köylümüz desteklenecekti, üretim artacaktı, milletin cebine daha fazla para girecekti. Ülkemiz hızla kalkınacak, kişi başına düşen milli gelir, Avrupa ülkelerini sollayacaktı. Demokrasinin niteliği artacaktı.
Verilen sözlerin hiçbiri tutulmazken, ulusal varlıklarımız parça parça satıldığı halde dış ve iç borçlarımız çoğalırken, aslan gibi vatan evlatları haince şehit edilirken, şehit haberlerimiz gazete ve televizyonlarda haber niteliğini yitirirken bunlara çare bulamayanlara söylenecek bir sözünüz yok mu?