GÜNÜMÜZDE KONTROL EDEMEDİĞİMİZ EN ÖNEMLİ KONU: ÖFKEMİZ
Merhaba kıymetli okurlarım. Bu makalemde size stresli bir yaşamın getirisi öfkemizi kontrol edebilme yollarından bahsedeceğim. Hayatın...
Merhaba kıymetli okurlarım. Bu makalemde size stresli bir yaşamın getirisi öfkemizi kontrol edebilme yollarından bahsedeceğim.
Hayatın hızlı akışı, yaşanılan birtakım olumsuzluklar gün içerisinde bizi strese sokup öfke patlamaları yaşatabilir, aman dikkat edin. Bu durumu aşmak çok kolay aslında. Yaşadığınız olumsuzluğu önemsiz hale getirip sabırla o konuya takılı kalmadan üstesinden gelebiliriz.
Bazen trafikte bir anda yaşanan ağız dalaşı, o an öfkemizi ve stresimizi atmamıza neden olabilir. Tabi bu, karşımızdaki insanın sakinliğine göre değişken bir durum. Peki ya karşı taraftaki sürücü veya yaya, sizin gibi öfkeli olursa ne olur? Karşımıza çok olumsuz sonuçlar çıkabilir.
Öncelikle sabır nedir ?
Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi, dayanmak, tahammül etmek, olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden beklemek.
Yaşadığınız bir haksızlık karşısında o an öfkeleniyorsanız sağlıklı kararlar veremeyebilirsiniz. O an için başka konulara odaklanıp dikkatinizi başka yöne çevirerek öfkenizi tolere edebilirsiniz. Hayatınızda dönem dönem sırf sizi üzmek, sinir etmek için kasıtlı haksızlıklar bile yapılabilir. Siz bu durumu karşı tarafın amacına ulaştırmamak için sakin olmalısınız. Herkese tahammül etmek zorunda da değiliz tabi ki. Mesela iş yerindeki bir arkadaş, işin haricinde konuşmaları ve hitabıyla bize uyumlu birisi değilse iş hariç başka hiçbir konuya girmeden uzak ve mesafeli kalınmalı çünkü ona doğru gelen bir konu, size yanlış gelebilir. Ona iyi gelen bir şey, size kötü gelebilir. Bu, yalnızca iş yerindeki bir arkadaşla sınırlı değil; bir akraba, arkadaş, komşu, aile dostu olabilir. Elbette ki ikili ilişkiler, beşeri ilişkiler önemli fakat öfke kontrolünüzü yapamayacağınız bir boyuta gelip çok olumsuz şeyler yaşamaktansa uzak durmak daha doğru olur.
Sakin olmak, en baştaki kuralımız olmalı. Şu anda karşınızdaki şey, dünyanın sonu gelmiş gibi mi hissettiriyor? Bu bir söz değil fakat içinde bulunduğunuz durumu büyütmek onu iyi bir şey yapmaz, çünkü zaten içindesinizdir. Bu yüzden bırakın gitsin!
Mükemmeliyetçi insanlar sizi yorar, olduğunuz gibi kabul edenler sizi rahatlatır. Mükemmel değilsiniz, değiliz ve bu bir sorun değil. Bize mükemmel olduğunu iddia eden bir kişi gösterirseniz size bunun imkansız olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Kendinizin (ya da başka herhangi bir kimsenin) kusursuzluğu, sizi sadece strese sokacaktır çünkü bu mümkün değildir.
Aceleniz olması, her zaman enerjinizi boşaltır. Kontrolünüz dışındaki şeylere yakalanmak, sizi strese sokar. Bunun herkesin başına gelebileceği gerçeğini asla göz ardı etmeyin ve sakin olun. Unutmayın, bu dediğim şekilde sakin ve sabırlı olursanız kriz yönetmek yani öfkenizi kontrol etmek hem çok kolay hem de eğlenceli bir oyun haline gelecektir. Yeter ki takılı takıntılı kalmayın. Bazı hallerde sessizliğiniz de çok ses getirir.
Sevgi ve saygılarımla, sağlıcakla kalın.
Not: Bu yazı gazetemizin 16 Haziran 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır.