Gökte yaprak

Eskilerin bir sözü vardır sıkça kullanılan. Ve benim de pek sevdiğim bir söyleyiş 'Yerde yaprak, gökte...

Eskilerin bir sözü vardır sıkça kullanılan. Ve benim de pek sevdiğim bir söyleyiş;

“Yerde yaprak, gökte toprak”

Daha çok hiçbir şeye sahip olmayanlar için kullanılır bu söylem.

Orhan Veli’nin tabiriyle söylersek,

“Cep delik cepken delik,

Don delik mintan delik,

Kevgir misin be kardeşlik”

Kadına yönelik şiddet, almış başını gidiyor.

Bir tarafa karısını dövenleri koyun, diğer tarafa öldürenleri..

Kalan boş yerlere de duygusal şiddet uygulayanları… Yer var mı? Hala varsa tasalanmayın. Sokak ortasında küfrede küfrede, ana avrat düz giderek konuşanları koyun ki bunlar, “Taciz olsun, rahatsızlık vereyim” kastıyla da konuşmayanlar.. Bir nevi masum bile sayılabilirler.

Sarkıntılık edenler için de yer vardır hala. Yılışarak konuşanları da ayrı bir yere oturtun. Aslına bakarsanız yer de çok adam da çok oturtacak. Lakin bir noktadan sonra sıkıyor insanı. Bu kadar yararsız canlıyı sayıp dökmek.

Nereden çıkıyor buncası?

Arada merak edenler de olabilir bunu.

Merak iyidir. Soru sormak iyidir.

Yanıtlayalım hemen.

Bir eğitim sisteminin kalitesi, sokaktaki insan kalitesiyle ölçülür. Sokakta çok yaramaz insan varsa o eğitim sistemi bitmiş demektir. Yahut da bir sürü kusuru var.

Buyurun;

Kapınızın önüne ayakkabınızı çıkarıyorsunuz, iki dakika sonra yerinde yeller esiyor.

Pazarda görüp beğenerek aldığınız domates, eve geldiğinizde bir bakıyorsunuz. Çürük ve ezik.

İki gün sonra verilen sözün tutulması için aradan yıllar geçiyor.

İnsanlar, birbirinin hakkını ne kadar çok yerse kendini o kadar becerikli o kadar mahir görüyor.

Kısaca söylemek gerekirse büyük adam olduğunu sanıyor.

Sonra…

Sonra ne mi oluyor?

EMİNE BULUT, çocuğunun gözleri önünde öldürülüyor. Ve her yerde, yazılı basında, sosyal medyada insanlar isyanda. Tepkisini gösteriyor.

İnsan, sorgulamaya “BEN” diye başlamalı. Yoksa yararı yok tepki göstermenin. İsyan etmenin. Lanetlemenin.

Sevgi, dostluk ve umutla.

Bakmadan Geçme