• Haberler
  • ihale
  • Geçmişinizin yaralarını tekrar fırsat vermeyerek pansuman edin…

Geçmişinizin yaralarını tekrar fırsat vermeyerek pansuman edin…

Merhaba kıymetli okurlarım bu makalemde sizlere geçmişinizde yaşadığınız üzücü kırıcı veya sizin üzerinizde derin yaralar bırakan...

Merhaba kıymetli okurlarım bu makalemde sizlere geçmişinizde yaşadığınız üzücü kırıcı veya sizin üzerinizde derin yaralar bırakan konulardan nasıl arınabileceğinizi naçizane anlatmaya çalışacağım.

İnsanlar geçmişin olumsuzlarına takılı kaldıkça gelmiş yaşanan günün ve geleceğin güzelliklerini maalesef ki göremez. Bu durumdan sıyrılmak geçmişin zindanından kurtulmak için daha geniş bir perspektifle bakmak gerek günümüzde her şey gelişiyor ilerliyor yenileniyor ama insanoğlu zihinsel olarak duygusal bir yapıya sahip oluğundan psikolojik olarak aşamadığı konulara takılı kalıp onlarla yaşaya ve çevresinde yaşatmaya devam ediyor.

Affetme kavramı ile karıştırılan bazı kavramlar vardır. Bunlar arasında unutmak, bastırmak, görmezden gelmek, olayı inkar etmek veya ciddiyetsiz bakmak. Bunun gibi birçoğu örneğin, birey yaşadığı olayın duygusal acısı ile yüzleşmeye hazır olamayabilir. Yada hata yapan kişiyi kaybetmekten korkabilir, incitici olay sonrasında duygularını ifade ederse duygularının inciten birey tarafından önemsenmeyeceğini düşünüyor olabilir, ya da duygularını açma konusunda genel olarak çok rahat hissetmeyebilir. Oysaki bunların dışında tevazu gösterip hataların insanoğluna has olabileceğini düşünecek erdemle konulara bakmak en doğrusudur. Hatalar ardı ardına yapılansa hata olmaktan çıkar kişi bunu artık karşısındakini bastırdığını ve bu duruma alıştırdığını düşünüp kendi yaptığının doğru olduğu bilinciyle bilinçlenir tabi ki bu çok yanlıştır. Bu şekilde çok insan var hayatında anlam eksiliğiyle yaşıyor olan.

Uyumlu insanları bastırılmış görmek, iyi insanları mecbur görmek. duygusal insanları zayıf görmek, affeden insanı ise aciz görmek ona öyle bakan kişilerin kendi algı eksikliğidir.

Başarmak her zaman bir zafere ulaşmak kazanmak demek değildir. İnsanın o yolda ne kadar adil ve mücadeleci olması demektir başarmak.

Herkesin diline pelesenk olmuş bir söz vardır ya hani hata insanlara mahsus diye, peki ya telafisi kime mahsus. İşte esas konu bu telafisini karşı taraftan bekleriz ya hep evet olması gerekende budur aslında. Ama eğer karşı taraf bu erdeme sahip birisi değilse ondan beklemek yerine aldığımız kararlarla bize yapılmış hataların telafilerini yine biz yapabiliriz.

Aile dışındaki konularda insan o kadar yıpranmaz ama aile içinde eğer dışarıdaki insanında size vereceğinden daha çok zarar veren birileri varsa uzak durmak ve her konuda istismar ve suistimal edilmeyi önlemek adına hatta size olan konularda siz affedici olabilirsiniz ama birinci derece ailenize yapılan bu durumları tekrar ettirmemek için uzak tutmayı ve uzak kalmayı en azından o kişilere de meydan verici olmamak adına yapmak gerekmektedir.

Her insan ayrı yaratılmıştır kişilik olarak duydu olarak huy olarak kader bizleri bir araya getirir ve aynı dünyalarda birleşiriz onun için eskiden bilinen olumsuzlukları olduğu yerde bırakarak yeni güzelliklere her zaman kapı açmamız gerek ardına kadar.

Bazen unutarak affedemezsiniz, geçmişinizle yüzleşip ama tekrar yaşamınızdaki o kişilere aynı fırsatı vermeyerek affedebilirsiniz.

Okuyan yüreğiniz dert görmesin kıymetli okurlarım, çok teşekkür ederim.

Sevgi ve sağılarımla sağlıcakla kalın.

Bakmadan Geçme