'Fırsatçılık, ortadan kaldırılsın'

Son günlerde gündeme oturan patatesin kilo fiyatının marketlerde 6-7 liraya kadar çıkmasının yankıları sürüyor. İzmir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği adına gerçekleştirdiği birtakım ziyaretler nedeniyle yurt dışında bulunan Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa, yurda dönüşünün ardından konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Diğer bölgelerdeki patatesler çıkıyor

Daha önceki yıllarda ekilen ürünlerin tarlada kalması ve bu nedenle üreticinin çok zarar etmesinden dolayı ekimin bu yıl az olduğunu söyleyen Kocaağa, “Bunun yanında iklim şartları ve hastalık gibi nedenler de söz konusu idi. Kısa bir boşlukta arz talep meselesi nedeniyle fiyatlar, tarlada 2.5 liraya kadar çıkmıştı. Şu an havzamızdaki tarlalarda patatesin fiyatı 2 lira. 15-20 güne kadar diğer bölgelerdeki patatesler devreye girdiğinde inşallah üreticimizin para kazanabileceği, tüketicinin de normal fiyatlarda alabileceği duruma gelir diye düşünüyorum.

“İthalata gerek kalmaz”

Hükümetimiz, haklı olarak üreticilerimize ve tüketicilerimize denge unsuru olması amacıyla ithalatı düşünebilir. Şunu görüyorum ki 2.5 lira olan üreticideki patates, tarlada şu an 2 liraya gerilemiştir. Biraz önce de bahsettiğim gibi Nevşehir, Niğde, Sandıklı, İnegöl, Konya, Kayseri gibi patates ambarı olan, büyük arazilerde ekim yapılan birçok yerde 10-15 güne kadar hasada girilecektir. Patates fiyatının normal bir seviyeye geleceğini düşünüyorum. Bunun için de ithalata gerek kalmaz diye düşünüyorum” dedi.

“Tarım, üstü açık bir fabrika”

Ödemiş Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kocaağa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önce de kendimizce önerilerimiz oluyordu. Patates düştüğünde ‘Sosyal yardımlaşmalarda dağıtılsın’, ‘Devlet kademesindeki yemek menüleri biraz patates ağırlıklı olsun’ gibi önerilerimiz vardı. 15-20 gün sonra ithalata gerek kalmadan fiyatlar, normal bir seviyeye düşecektir diye düşünüyorum.

Fiyatlar önümüzdeki sezon da arttırılır mı arttırılmaz mı ayrıca tartışılır. Tarım, üstü açık bir fabrika. Doğa koşulları, hasat vs. ayrı bir denge unsuru oluyor. Onu şimdiden görmek çok erken olur. Hem üreticimiz para kazansın, ayakta kalsın hem de tüketicimiz sağlıklı ve kaliteli ürünleri dengeli fiyatlarla tüketsin isteriz. Patates ithalatına ihtiyaç kalmaz. Bölgemizde ikinci hasat ürünler de Kasım ayında devreye giriyor. Onun için ithalat veyahut ihracat için şu an bir şey söylemek olmaz. Şartlar neyi gösterirse o doğrultuda değerlendiririz. Fiyatlar, marketlerde 5 liradır, 7 liradır, 8 liradır bilmiyorum. Bizim üreticimizin eline geçen rakam bugün 2 lira.”

Alın teri ve emek vurgusu

Ödemiş Ziraat Odası 2. Başkanı Mehmet Dinlenmez, “Geçen haftalara göre fiyatlar biraz düşmüş durumda. Üreticinin elindeki mal, şu an 1.5 ila 2 lira arasında değişiyor malın kalitesine göre. Sayın Bakanımız Fakıbaba’nın ithalat açıklamasından sonra patates fiyatlarında bir gerileme oldu. Fakat önümüzdeki günlerde üreticimizin önü açılırsa daha da mutlu oluruz. Ödemişli patates üreticilerinin alın teri döküp emek verdiği ürünün karşılığını alması, en büyük arzumuzdur” diye konuştu.

“5-6 liraya satılması, fırsatçılığı gösteriyor”

Çiftçi bir ailenin çocuğu olduğunu dile getiren Ödemişli patates üreticisi Ali Bozkan, “Son günlerde ülkemizin gündemine oturan patates fiyatlarının gerçekleri yansıtmadığını söylemek istiyorum. Gördüğünüz gibi şu anda tarlada hasat etmiş olduğumuz ürünün fiyatı, 1.5 ila 2 lira arasında. En yüksek 2.5 liraya çıktı bu tarlada. Biz bunun terazide 5-6 lira ya da daha yüksek fiyatlarda olmasından rahatsızız. Tüketiciyi de düşünmek zorundayız üretici olarak. Yani bizden 2.5 TL’ye alınan bir ürünün 3-3.5 TL’ye satılması gerekirken 5-6 TL gibi fiyatlarla satılması, fırsatçılık yapıldığını göstermekte.

“Hem üretici hem tüketici eziliyor”

Burada hem üretici hem de tüketici ezilmekte. Bundan altı ay önce 50 kuruşa satılmaktaydı bu tarlada. 50 kuruşa satılırken terazide 1 liraya satılan patatesin tarlada en yüksek satıldığı dönem da fiyat, 2.5 TL oldu. Terazide en fazla 3-3.5 lira olur. Tüketicinin rahatlıkla alıp tüketebileceği fiyat budur. 5-6 TL olması, tüketiciyi mağdur etmekte. 2-3 yıldan bu yana tarlada kilosunu 50 kuruştan satan üreticiyi de üzmekte. Bunların önüne geçilecek çalışmaların yapılması gerçekten elzemdir. O yüzden üreticinin korunabilmesi ve tüketicinin de ihtiyacı kadar, sürekli tüketebilmesi için dengenin sağlıklı bir şekilde oluşturulması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Haber: Turgay KONURALP