Evimizin çınarı babalarımız

Herkesin küçükken bir süper kahramanı olur. Bu kahramanımız kimdir dersek bizi canı gibi seven, her zaman...

Herkesin küçükken bir süper kahramanı olur. Bu kahramanımız kimdir dersek bizi canı gibi seven, her zaman bizim iyiliğimizi düşünen, özellikle de kızlarının ilk aşkı, canımız, babamız. Yaşımız kaç olursa olsun baba figürü, hayatınızın en önemli faktörüdür. Aramıza bazen mesafeler, bazen de günler, aylar bile girebilir ama baba sevgisi, bunların hepsini aşabilecek kadar büyüktür. Babamızı sırdaşımız, yaşam rehberimiz ve hayatımızın geri kalanın güvencesi olarak görürüz. Babalarımız evimizin çınarıdır. Biz hangi yaşta olursak olalım yeri geldiğinde sert görünümleriyle bizi herkesten sakınmaya çalışırlar. Ayrıca kendimize olan özgüvenimizin ilk temelini atan babalar, o sert ve babacan görünümlerinin altında yatan naif sevgileri ile de ruhumuzu beslerler.

Babalarımızın hem sevgisi hem de sağlığı, bizim için çok önemlidir. Bize gözü gibi bakan babalarımıza yaş ilerledikçe bizlerin, onların sağlığına dikkat etmesi çok önemlidir. 40 yaş üstü erkekler, sadece kadınlardan daha az beklenen yaşam süresine sahip olmayıp önemli sağlık riskleri ile de karşı karşıyadırlar. Özellikle bel çevresi erkeklerde 94 cm, kadınlarda ise 80 cm geçtiğinde tehlike sinyalleri çalıyor demektir. Genel olarak erkeklerdeki bel çevresi yağlanma, hormonlara bağlı olarak daha fazla olmaktadır ve bunun sonucunda hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi gibi birçok kardiyovasküler hastalığa zemin hazırlamaktadır. Bu riskleri azaltmak ve onların daha sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamak için beslenme ve yaşam şeklinde yapılacak değişiklikler oldukça önemlidir.

Diyabet, en önemli kardiyovasküler risk faktörleri arasındadır. Ne yazık ki birçok ülkede diyabet sıklığı hızla artmaktadır. Diyabet sıklığının giderek yükselmesinin en önemli nedenleri; fazla kilo ve obezitenin artması, sedanter yaşam ve toplumun yaşlanmasıdır. Ülkemizdeki diyabet sıklığı ile yapılan bir çalışma sonucunda alınan verilere bakıldığında ülkemizdeki diyabet riski, diğer ülkelere oranla daha yüksek çıkmıştır.

Sigara kullanıyor musunuz?

Sigara, kalp-damar hastalıkları için ana risk faktörlerindendir. Koroner kalp hastalıkları, geniş ölçüde yaşa ve cinsiyete bağlıdır. Erkeklerde kadınlardan yaklaşık 10 yaş erken başlar ve oran daha yüksektir. İlerleyen her on yaş, hastalığa yakalanma riskini yaklaşık 2-2.5 kat arttırır. Sigara içenlerde koroner arter hastalığının sık görülmesi yanı sıra koroner arter hastası olanlar, sigara içmeye devam ettiğinde koroner arter hastalığı riski yüksek çıkmaktadır. Bu nedenle sigara içiciliğinin kontrol altına alınması, koroner arter hastalığından korunmak için önemlidir.

Ülkemizde ölüm nedenleri arasında koroner kalp hastalığına bağlı ölüm, birinci sırada gelmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre, 45-74 yaş kesiminde koroner kalp hastalığı kökenli ölümler erkeklerde kroner kalp hastalığının ve diğer kardiyovasküler hastalıkların gerek sıklığında gerekse ölüm oranlarında azalma sağlanabilmesi için öncelikle kardiyovasküler risk faktörlerinin kontrol altına alınması gerekmektedir. Bilindiği gibi hipertansiyon, hiperlipidemi, diyabet ve sigara içimi modifiye edilebilen ana kardiyovasküler risk faktörleridir.

Hipertansiyon

Hipertansiyonun oluşmasında beslenme ve genetik özelliklerin belirleyici olduğu, bunun yanı sıra vücut ölçüsü, fiziksel aktivite, sigara ve alkol kullanımı, stres gibi diğer pek çok bireysel özelliklerin de etkili olduğu bilinmektedir. Araştırmalar, hipertansiyonun kardiyovasküler hastalıklar için önemli bir risk etmeni olduğunu göstermektedir. Kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi için hipertansiyonunun erken tanısı ve tedavisi önemlidir. Kan basıncı ile beden kitle indeksi arasında önemli bir ilişki vardır. Bu nedenle yeterli enerji tüketimi ve fiziksel aktivitenin artırılması ile pek çok hastalığa zemin hazırlayan kilo alımının önlenmesi gerekmektedir. Bu da ancak yeterli ve dengeli bir beslenme programı ile sağlanabilir.

Hiperlipidemi

Yüksek kolesterol seviyeleri, koroner arter hastalığı risk faktörleri arasında önemli bir yere sahiptir. Lipit düşürücü etkin ilaçların özellikle ilaç kullanımı ile tedavi edilebilir hale gelmiştir. Yapılan çalışmalarda koroner arter hastalığı olan kişilerde yüksek kolesterol tedavisi ile riskin önemli oranda düştüğü görülmüştür. Başka bir çalışmada ise koroner arter hastalığı olmayan ancak kardiyovasküler riski yüksek kişilerde yüksek kolesterol tedavisinin koroner arter hastalığını önlediği sonucuna varılmıştır.

Bu yazı, gazetemizin 18 Haziran 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

Bakmadan Geçme