ENKAZ EDEBİYATI!

70'li yıllarda siyasi hayatımızda bir 'enkaz devralma' edebiyatı vardı. İktidara geçen parti, önceki dönemi kötülemek için...

70’li yıllarda siyasi hayatımızda bir ‘enkaz devralma’ edebiyatı vardı. İktidara geçen parti, önceki dönemi kötülemek için ‘enkaz devraldık’ derdi. O yılları hatırlayanlar ya da bilenler bu sözlerin AP lideri Demirel ile CHP lideri Ecevit arasında gidip gelen kanıksanmış bir söz olduğunu hatırlarlar.

Bakmayın, Demirel ile Ecevit arasında dedim ama Ecevit’in öyle tek başına iktidar olmuşluğu falan yoktur… Kısa dönemler halinde birkaç kez ortak hükümet kurmuşluğu, o kısacık ortak hükümet etme dönemlerinde de Kıbrıs çıkarması ve haşhaş ekme yasağı nedeniyle ABD’ye kafa tutmuşluğu vardır o kadar.

Hani, zamanımızın kimi siyasetçileri sıkıştıklarında ‘eski Türkiye’ hatırlatması yaparla ya! İşte o eski Türkiye’de de Menderes ve Bayar’ın kurucusu oldukları Demokrat Parti ile onun devamcıları olan Adalet Partisi (Doğru Yol) ve Anavatan Partisi iktidarları yönetti ülkeyi.

**

Enkaz, Türkçe’ye Arapça’dan geçmiş bir kelimedir; ‘yıkıntılar’ demektir. Siyasi olarak da ‘bitmiş bir ekonomi’ anlamına gelir.

**

Türkiye’nin ne kadar borcu vardır bilemiyorum ama bildiğim kadarı ile bütün belediyelerimiz borç içindedir ve yatırım yapabilmek adına borçlanmayı daha da arttırmaktadırlar.

Bu anlamda belki de gerçek enkaz belediyelerdedir. Biri çıkıp da sadece bu borçları ödemeye kalksa, yeni dönemde kimse ona oy vermez. Çünkü yatırım yapmamış olacaktır!

**

Enkaz kelimesinden yola çıkarak deprem konusuna gelmek istiyorum.

Arada sırada evimin çatısına çıkar, bir olumsuzluk var mı diye kontrol ederim. Malum güneş enerjileri ve çanak antenler var. Çatıda gereksiz malzeme depolamayı sevmem. Nedeni de ya bir gün üstümüze enkaz olur çökerse diye düşünürüm.

Hemen hemen tüm Ödemiş’i görebildiğim çatıdan etrafa şöyle bir göz gezdirdim. Bildiğiniz gibi güneş bölgesinde olduğumuz için bütün çatılarda güneş enerjileri var. Büyük bir metal yığını…

Doğal olarak içindeki sularla birlikte toplam ağırlıkları, doğal olarak üstümüze ağırlık yapar.

6 Şubat depreminin ne kadar yıkıcı ve büyük olduğunu hepimiz gördük. 11 şehrimizde birçok bina yıkıldı veya kullanılmaz hale geldi. Koca koca şehirlerimiz ‘enkaz oldu’ desek yeridir. Ardından bir de sel vurdu…

Doğalgazın Ödemiş’e gelmesi ile birlikte şükür ki çatılarımız yavaş yavaş temizlenmeye başladı.

Madem büyük bir felaket yaşadık ve ‘ders aldık!’ Bence çatılarımızı acilen temizlemeli, gereksiz ağırlıkları hafifletmeliyiz…

 

Bakmadan Geçme