ENGEL OLMA YETER

Engellilere engel olmak yaşamdaki en büyük engeldir… 3 Aralık 1992 tarihinde Birleşmiş Milletler'in aldığı karar doğrultusunda...

Engellilere engel olmak; yaşamdaki en büyük engeldir…

3 Aralık 1992 tarihinde Birleşmiş Milletler’in aldığı karar doğrultusunda tüm dünyada kutlanılan Engelliler Günü için Özgün Kardelen Rehabilitasyon Merkezi’ne yolumu revan eyledim. Alanya’nın Oba kasabasında modern çağdaş eğitimin ilkelerine uygun harika bir eğitim yuvası. Burada eğitimciler de dahil tüm çalışanlar inanılmaz fedakarlıklar ile engelli çocuklarımızın topluma kazandırılmasına ön ayak oluyorlar. Kendileri ile yapmış olduğum söyleşiler ve onların çocuklarımıza olan yaklaşımları bana bu hissi kazandırdı.

Her şey para değil; manevi zenginlikler ruhumuzu besliyor…

İnanır mısınız, bin bir çeşit duygu düşünce ile dopdolu olarak vardığım merkezdeki çocuklar bana hayata bambaşka bir pencereden bakmayı sağladı, diyebilirim. Şükredeceğimiz o kadar çok şey var ki; farkında değiliz sanırım. Engelli olmasak da aslında hepimiz birer engelli adayıyız. Hayatın keşmekeşinden nedense bu düşünce, hatırımızdan çıkıveriyor.

Farkındalık eğitimine o kadar çok ihtiyacımız var ki; kendimizin bile farkında değiliz…

‘ Kendini Tanı’, M.Ö.6.yy’da Antik Yunan’da Delphi Tapınağı’nda yazılan bu anlamlı sözü yaşantımızda tatbik edebilmiş olsak öncelikle kendi hayatımızda daha sonra da çevremizde ne kadar önemli değişimler elde ederiz değil mi sevgili okur?

Kıymetini, şükrünü eda edemeden geçip giden yıllarımızı bir düşünsek diğer taraftan sahip olduklarımızın büyük bir bölümüne sahip olamayan engelli kişilerin hasretini çektiği nice nimetleri bir göz önünde bulundursak herhalde ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

Uzun yıllar görme engelli öğrenciler ile çalıştım. Onlara bir şeyler öğretmiş olabilirim; ama inanınız onlardan da çok şeyler öğrendiğimi itiraf edeyim. Her şeyden önce ne kadar zorluk yaşarlarsa yaşasınlar asla isyan etmemeleri beni çok etkilemişti.

Bir gecede şeker hastalığı yüzünden, aşırı tansiyon nedeniyle yıllarca gören gözlerinin artık görmediğini söyleyen öğrencim Ayten ile tanışıncaya kadar açıkçası gözlerimin değerinin bilincinde değilmişim.

İşte farkında olmak, kendini bilmek ile kastetmeye çalıştığım muradım bu idi.

Engelliler Günü olduğu için konuya çok daha fazla hassaslık göstermekle birlikte aslında her zaman bu konu ile yakından ilgilenmiş bir kardeşiniz olarak aynı zamanda bir engelli öğrencinin de manevi annesiyim. Kardeş aile olmak için maddi anlamda çok zengin olmaya gerek yok.

Sevgi zengini ve maddiyattan önce manevi yönden beslenmek büyümek gibi bir vizyona sahip iseniz; lütfen bir engellinin de manevi ailesi siz olun.

Hiçbir şey yapamam kusura bakma yazar hanım diyorsanız; o halde engelli olana engel olmayın, engel olanları uyarın lütfen diye ben de başka bir ricada bulunayım.

Allah’ın rızasını kazanmak sadece ibadet ritüellerini yerine getirmekle olmuyor, en önemli cihad bile, bir gönlü fethetmekten geçiyor; ne dersiniz?

Bakmadan Geçme