Efes Tarlası Yaşam Köyü'ne festival gibi açılış

Doğaya uyumlu üretim ile herkes için sağlıklı, besleyici ve erişilebilir gıdayı mümkün kılmak, üretici ve tüketiciyi...

Doğaya uyumlu üretim ile herkes için sağlıklı, besleyici ve erişilebilir gıdayı mümkün kılmak, üretici ve tüketiciyi buluşturmak; kadın, tarım ve tarihi bir araya getirmek amacıyla hayata geçirilen Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla açıldı. Açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP’li milletvekilleri, CHP’li ilçe belediye başkanları, CHP ilçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri ile vatandaşlar katıldı.

“Karar vermek zorundayız”

Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu bildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Her birimiz tek tek düşünüyoruz ne olacak bu memleketimin hali diye. Sizden bir isteğim var, sakın umutsuzluğa kapılmayın. Bu ülke babalarımız ve dedelerimiz tarafından kurtulmuşsa, en zor koşullarda bağımsızlığı sağlamışsa, Osmanlı’nın kaçırdığı sanayi devrimini yakalamışsa bizim umutsuzluğa kapılma hakkımız yok. Omuz omuza, kadın-erkek, yaşlı-genç çalışacağız. Türkiye’nin tarımda da sanayide de vasat bir düzeyde olduğunu biliyorum. Kötü yönetiliyoruz. Türkiye, bir aile şirketi gibi yönetiliyor. Yönetilemez. Adaletle, bilgiyle, erdemle yönetilmesi lazım. Bunlar olunca Türkiye’yi büyüteceğiz. Avrupa’nın tüm ülkeleri, 83 milyonu kim doyuracak diye bekliyor. Dünyanın parasını ödüyoruz Batı’nın egemen güçlerine… Unutmayın, Konya’dan küçük Hollanda’nın yıllık tarım ürünü ihracatı, 185 milyar dolar. Türkiye, 20 milyar dolar. Hollanda’dan neyimiz eksik? Her şeyimiz daha fazla. Dağlar, toprak, güneş daha fazla. Tüm bunları düşünerek karar vermek zorundayız” açıklamalarında bulundu.

“Moralinizi bozmayın, bana güvenin”

Vatandaşlardan kendisine güvenmelerini talep eden Kılıçdaroğlu, “Bu düzeni kararlılıkla, inançla düzelteceğim. Kamu görevlileri, devletin işini yapacak. Siyasi partinin memuru, polisi, subayı olmaz. Devleti güçlendirmemiz, saygın kılmamız lazım. Devlet, ürettiği zaman güçlü olur. Dünyada ses getirir. Bunların hepsini yapacağız. Moralinizi bozmayın. Büyük sıkıntılar var ama bunları aşmayı biliyoruz. Rehberimiz Atatürk. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Özgürlük ve bağımsızlık, benim karakterimdir’ der. Bu, siyasi bağımsızlık söylemidir. İkincisi ekonomik bağımsızlık. Türkiye, bugün Londra’daki bir avuç tefeciye hizmet eder hale getirildiyse ekonomik bağımsızlık tehlikededir.

Üretmek değerlidir. Üretmekten değerli bir şey yoktur. Tarlada, fabrikada, sanatta, kültürde üreteceksiniz. Üretim, sihirli bir sözcüktür. Bağımsız olmayan bir ülkenin üretim damarları kesilmiş demektir. Siyasi bağımsızlığımızı ekonomik bağımsızlığımızla taçlandırmak zorundayız. Tarımı desteklediğimiz andan itibaren çiftçimiz tüm Ortadoğu’yu, Avrupa’yı besler. Bunu yapacağız.

Bir şeyi daha unutmayın, Allah’ın izniyle iktidara geldiğimizde tarım yapılıyorsa o köye mutlaka bir tane ziraat mühendisi görevlendireceğiz. Hayvancılık yapılıyorsa bir tane veteriner görevlendireceğiz. Bunları yapacağız. Dışarıda işsiz var, çalışmak istiyor. Tarlalar var, üretmek istiyor ama siyaset buna izin vermiyor. Bu siyaset anlayışını yok edeceğiz… Güzel ve görkemli Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz” dedi.

İktidara tarım üzerinden eleştiri

Efes Tarlası Yaşam Köyü’nün İzmir Tarımı politikalarına güç kazandıracağını dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise Türkiye’deki tarım politikalarına yönelik eleştirilerde bulundu.

Soyer, “Küresel pandemi, günbegün daha da yoğun hissettiğimiz iklim krizinin etkilerini ve yakın gelecekte en temel sorunların başında su krizi, tarım ve sağlıklı gıdaya erişim gibi meseleler olacağını, tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi. Üzerinde yaşadığımız bu güzel topraklarda üretim yapmanın ve topraklarımızın bize sunduğu nimetlere sahip çıkmanın önemini, tükenen su kaynaklarımızın yaşamsallığını, bu süreçte bir kez daha kavradık.

16 yılda ülkemizde 3 milyon 500 bin hektar arazi, tarım dışına çıktı. Bu rakam, son 30 yıl için 5 milyon hektar araziye ulaşıyor. Bu miktarın içinde özellikle buğday ekim alanı olan 3 milyon hektarın yok olması, günümüzde buğday ve saman ithalatının temel sebebidir. Ülkemizde tarımın içine düştüğü bu çıkmaz, kendiliğinden olmadı; aksine bilinçli bir tercihin sonucu. Türkiye’nin gıda güvenliği ve kırsal ekonominin geleceği, ciddi tehdit altına girdi. Tarım alanları ve sektörü, yerli ve küçük üreticinin elinden büyük ve küresel tarım şirketlerine geçti. Kent ve kır yoksulluğu oluştu. Türkiye’nin su kaynakları, günbegün yok olmaya yüz tutarak toprağın kuraklaşması hızlandı ve ekosistemimiz çöküntüye uğradı” diye konuştu.

İki temel fark vurgusu

İzmir’den başlayarak yerli ve milli bir tarım politikasını inşa edeceklerini dile getiren Başkan Soyer, “İzmir Tarımı’nı Türkiye’de bugüne kadar uygulanan tarım politikasından ayıran iki temel fark, kuraklıkla ve yoksullukla mücadeledir. Ülkemizde suyumuzun yüzde 77’si, tarım için kullanılıyor. İzmir Tarımı ile ekonomik değeri yüksek ve suyu az tüketen stratejik ürünleri destekleyerek tarımda harcanan suyu yüzde 50 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Kuraklığa karşı çiftçimizi ve şehrimizdeki milyonları koruyor, içme suyu kaynaklarımızı teminat altına alıyoruz.

İzmir Tarımı, yoksullukla mücadeleyi de amaçlıyor. Tarımı sadece tarlada başlayıp tarlada biten bir faaliyet olarak görmüyoruz. İzmir Tarımı ile bunun çok ötesine geçiyoruz. Lojistiği, paketlenmesi, ürünlerin işlenmesi, markalaşması, satışı, ihracatı, Ar-Ge ve eğitim faaliyetleri ile tarım sektörünün tüm ayaklarını bir bütün olarak destekliyoruz. Başka Bir Tarım Mümkün vizyonumuz ve İzmir Tarımı; köylümüzün alın terine sahip çıkmak, kuraklık ve yoksullukla mücadele etmek, adil ve doğaya saygılı bir üretim yaparak işsizlik, enflasyon ve adaletsizliği sona erdirmek, hakça paylaşmak, sağlıklı, güvenilir ve ucuz gıdaya erişimi sağlamak gibi pek çok yönüyle İzmir’den başlayarak ülkemize yaygınlaştırmayı hedeflediğimiz politikalar bütünüdür” açıklamalarında bulundu.

“Yatırımlar sermayedarlara değil, geleceğe”

Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nü ilçeye kazandırmaktan dolayı büyük bir heyecan yaşadığını belirten Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel de, “Nasıl büyük bir heyecan içinde olduğumu size anlatmam mümkün değil. Sayın Genel Başkanımızın burada olması ve Selçuk’ta ilk defa kadın belediye başkanına inanan halkın ve çalışanların en büyük projemizde bizi onurlandırdınız. Öyle ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün köylülerin gözleriyle görebilecekleri, çalışmaları için örnek tutabilecekleri verimli, modern merkezleri kurma hedefiyle tohum merkezi, tarım müzesi, toprak okulu, üretici pazarı, uygulama plantasyon alanları ve seraları ile birlikte tam anlamıyla yeni bir yaşamı desteklemek için buradayız.

Belki çok büyük projelerimiz olmayabilir ama ‘İnsanların kalbine dokunacak ve çocuklarımızdan başlamak üzere geleceğe ciddi projelerimiz var’ demiştik. Göreve gelmeden önce belki çok büyük projelerimiz yoktu ama ‘Biz birkaç sermayedara değil, yatırımımızı geleceğe yaparız’ demiştik, sözümüzü tuttuk. Cumhuriyet döneminin köy enstitülerinden ilham aldık. Toprağa dair eğitimleri uygulamalı olarak vereceğimiz toprak okulu ile aile tarımını desteklediğimizi ve gelecek nesle emanet ettiğimizi belirtmek isterim” dedi.

Güçlü bir Türkiye için

Yerli tohumu fide haline getirip üretici ile buluşturup alım garantisi verdiklerini ifade eden Sengel, “Bundan sonra ücretsiz bir şekilde toprak analizi yapılacak ve çiftçilerimiz toprağın neye ihtiyacı var ona kulak verecek. Selçuk Belediyesi olarak park ve bahçelerimizin çevresel tüm atıklarını kompost gübreye çeviriyor ve onları tekrar üreticiye vererek yerel tohumdan oluşan fidelerin onlar tarafından yetişmesini sağlıyoruz. Selçuk’ta kadınlarımızı vitrinde tutmaktan yana değil, kadın kenti olan Selçuk’ta kadınlarımızı sosyal, ekonomik hayatta ve aile içinde güçlü ve özgür tutuyoruz. Geçmişten günümüze tarımı herkese anlatmak istiyoruz. Halkın içine girmediği, dair olmadığı hiçbir organizasyon başarıya ulaşmamış diyoruz. Bu gücü doğuran, esasında halkın kendisidir. Gıda egemenliğini savunuyor, halk ile birlikte yepyeni bir gelecek için Türkiye Cumhuriyeti’nin fabrika ayarlarına geri dönmesi için, üreten ve güçlenen bir Türkiye için çalışıyoruz. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında çocuklarımıza umut ve kararlılığı emanet ediyoruz. Biz biliyoruz ki yaşam, toprakta filizlenir” diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, alandaki Atatürk Anıtı önünde temsili nar kırdı. Ardından Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, Efes Tarlası Yaşam Köyü içinde yer alan Plantasyonlar, Toprak Okulu, İsmail Hakkı Tonguç Tarım Müzesi, Köy Enstitüleri Anı Odası, Küçük Çiftçiler Odası, Toprak Kütüphanesi, Tohum Merkezi ve serayı gezdi. Ayrıca Selçuk halkının ilgisiyle gerçekleşen açılış programında Selçuk Belediyesi Halk Oyunları Grubu ve Kent Korosu, renkli görüntüler sahneledi.

Onur Karagöz

Bakmadan Geçme