EFELERİN RESSAMI…

Geçtiğimiz günlerde emekli öğretmen ve bir dönem de milletvekilliği yapan Mehmet Özcan arkadaşımla birlikte  'Efelerin Ressamı'...

Haber

Geçtiğimiz günlerde emekli öğretmen ve bir dönem de milletvekilliği yapan Mehmet Özcan arkadaşımla birlikte  “Efelerin Ressamı” diye bilinen Mustafa Ali Kasap dostumuzu resim atölyesinde ziyaret ettik. Şehrin dışına doğru, bahçe arası diyebileceğimiz bir yerde bulunan iki katlı bir evin önünde Mustafa Ali arkadaşımız bizi kapıda karşıladı. Üst katları ev, alt katı tamamen resim atölyesi olarak kullanıyormuş.

Bizi birinci katta bulunan resim atölyesine davet etti. Orada biraz soluklanıp çaylarımızı içerken bir yandan da etraftaki resimlere, arkada asılı olan müzik aletlerine, bir masa üzerinde sergilenmiş kitaplara bakıyorduk. Mustafa Ali sosyal bilgiler öğretmeni olmasına karşın çok yönlü, kendisini yetiştirmiş bir dostumuz. Resim sanatının yanında çok iyi saz çaldığını ve birçok müzik aletlerini de seslendirdiğini biliyorum.

Çaylarımızı içtikten sonra meraklı bakışlarımızdan anlamış olmalı ki “sizi atölyemi gezdireyim” dedi. Hem atölyeyi gezdiriyor hem de sorularımıza cevaplar veriyordu. Bir masanın üzerinde çok sayıda kitapların sergilendiğini görünce “bunların kapak resimlerini ben yaptım, sağ olsunlar, basılan kitaplardan birer tane de bana göndermişler, kendi kitaplarımla birlikte onları da burada sergiliyorum” dedi.

Salonun bir tarafında da yurt içinden ve yurt dışındaki birçok kuruluştan Mustafa Ali Kasap’a verilmiş onur ve başarı belgeleri vardı. Bir köşede de resim çalışmalarında kullandığı ithal boyalar bulunuyordu. Doların artması ile birlikte baya masraflarının çok arttığını belirtti.  Paramızın değerinin düşmesi sanatı ve sanatçılarımızı da olumsuz etkilediği düşündüm. Atölyeyi çok sayıda okuldan öğretmen ve öğrencilerin de ziyaret ettiğini, burada çalıştıklarını belirtti. Atölyenin aynı zamanda bir okul görevi yaptığını da öğrenmiş olduk. Bu durum, Ödemiş ve resim merakı olan gençlerimiz için iyi bir fırsat oluşturmuş.

Yakından tanımayan okurlarımız için Mustafa Ali Kasap’ı tanıtmak iyi olacak sanırım. Mustafa Ali Ödemiş- Beydağ doğumlu. Ödemiş lisesinden sonra Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü sosyal bilgiler bölümünü bitirmiş, 25 yıl değişik okullarda öğretmenlik ve idarecilik yaptıktan sonra Ödemiş’e yerleşmiştir.

Çeşitli illerde resim sergileri açmıştır. Çok sayıda başarı plaketleri ve onur ödülleri almıştır. Amerika, Hollanda, Danimarka, Fransa ve Finlandiya gibi birçok ülkede özel koleksiyonlarda, Türkiye’de birçok kurum ve koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır. Ülkemizde ve uluslararası birçok sanat kuruluşuna üyedir.

Eserlerinde daha çok insanı ve doğayı konu almaktadır. Resimlerinde çoklukla Efe temasını işlediği için  “Efelerin Ressamı” olarak ün salmıştır. Özellikle kadınları ve onların özgürlüğünü anlatan “Efe kadınlar” resimleri görülmeye değer yapıtlardır.

Sergiyi gezince, Mustafa Kemal Atatürk’ün sanata ve sanatçıya verdiği önem ve sanatçıları yücelten sözleri aklıma geldi.  Atatürk bir konuşmasında şöyle diyordu. ”Efendiler hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta reisicumhur olabilirsiniz. Fakat bir sanatkâr olamazsınız”. Dilerim önümüzdeki yıllarda Atatürk gibi sanata ve sanatçıya değer veren yöneticilerimiz olur diye düşünüyor; arkadaşımıza gösterdiği konukseverlik ve sanata verdiği katkılar için teşekkür ediyorum.

Bakmadan Geçme