Düşünmek Allah Emri.

Vaktiyle bir kardeşimiz, uçsuz bucaksız gökyüzüne bakarken dalar ve farkında olmadan dilinden 'Bu gökyüzünü yukarda nasıl...

Vaktiyle bir kardeşimiz, uçsuz bucaksız gökyüzüne bakarken dalar ve farkında olmadan dilinden “Bu gökyüzünü yukarda nasıl duruyor?” sorusu dökülür… Yanındaki yaşlı amcası, kızgın bir ses tonuyla: “Sus! Allah’ın yarattığına akıl ermez. Günaha girdin, hemen tövbe et!” diye azarlayınca işin aslını öğreninceye kadar gözünü yukarıya çevirmez…

Ancak Kur’ân ve Sünnet böyle buyurmuyor… İspatı Müslüman bir bilim insanı:

Astronomi, matematik, fizik, tıp, eczacılık, tarih, coğrafya, filoloji, botanik, mineraloji, dinler tarihi gibi yaklaşık 30 kadar ilim dalında çalışmalar yapmış bir mütefekkir… Yaşadığı çağın en iyi bilim insanı olarak kabul edilmiş biri…

Güneşe bakmaktan gözleri rahatsızlandığı için rasatlarını(gözlemlerini) güneşin sudaki yansımasına bakarak sürdürür…

Galileo’dan 500 yıl önce dünyanın döndüğünü ispat etti…

Newton ve Piscard, yaptıkları hesaplama sonucu ekvatoru 25.000 mil olarak buldular. Bunu, onlardan tam 700 yıl önce buldu.

Yunan ve Hint tıbbını incelediğinden otların hangisinin hangi derde şifa olduğunu çok iyi bilirdi. Eczacılıkla doktorluğun sınırlarını çizerek ilaçların yan etkilerinden bahsetti…

Ümit Burnu’nun varlığından söz etti…

Christof Coloumb’dan beş asır önce Amerika kıtasından, Japonya’nın varlığından ilk defa o söz etti…

Yerçekimin varlığını Newton’dan asırlarca önce ortaya koydu. Karaların kuzeye doğru kayma fikrini 9.5 asır önce dile getirdi.

Eserleriyle trigonometri konusunda bugünkü ilmî seviyeye tâ o günden ulaştı.

Cebir, Geometri ve Coğrafya konularında «Anlattıklarım arasında gerçek dışı olanlar varsa Allah’a tövbe ederim» derdi…

“Bir fil ağırlığındaki kitabı, bir fil ağırlığındaki elmasa tercih ederim.” Sözü ona aittir…

Dünyanın çapının ölçülmesiyle ilgili görüşü, günümüz matematik ölçülerine tıpatıp uymaktadır. Avrupa’da buna “Bîrûnî Kuralı” denmektedir.

Evet Tanıdınız dimi? Miladi 973’te bugünkü Özbekistan sınırları içinde bulunan Hârezm’in merkezi Kâs’ta domuş ve 1061 yılında Gazne’de vefat eden Müslüman bir bilim insanı…

Bîrûnî bilimlerle meşgul olma sebebini varlık üzerinden düşünmeyi emreden Âl-i İmran Sûresi 191. Âyeti olarak açıklar…

Âyetin meâli şöyledir: “Onlar ki, ayaktayken, otururken ve uyumak için uzandıklarında Allah’ı anar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde inceden inceye düşünürler: ‘Ey Rabbimiz! Sen bunların hiçbirini anlamsız ve amaçsız yaratmadın. Sen Yücesin! Bizi cehennemden koru!’”

Başka âyetler ise şöyle buyurur; “

Yeryüzünde dolaşın ve Allah’ın nasıl yarattığına bir bakın…” (Ankebut 20)

“Bakın, göklerde ve yerde inanmak isteyenler için ibret dolu mesajlar vardır.”(Casiye3)

Baştaki örneğin nedeni Kur’ân ve Sünneti hakkıyla anlayamamak olsa gerek…

Aklınızı kullanın, düşünün! Çünkü düşünmek/akletmek Allah emridir, Peygamber tavsiyesidir, insan olmanın bir gereğidir…

Bakmadan Geçme