DÜNDEN BUGÜNE CUMHURİYET

95.yılını idrak ettiğimiz Cumhuriyet’imizin bu yılki törenlerini yakinen takip edebilmek için geldiğimiz Ankara’yı daha önce böyle görmedik desek yanlış olmaz.

29 Ekim sabahı Anıtkabir’de yediden yetmiş yediye pek çok yurttaşın elinde bayrağı, Atam İzindeyiz sloganı ile tek bir yürek olmasını heyecanla izledik.

Ardından( ADD) Ankara Atatürk Düşünce Derneği Genel Merkez’de Anayasa profesörü ve derneğin genel başkanı Sayın Prof. Dr. Süheyl Batum’la Cumhuriyet üzerine yaptığımız söyleşiyi sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Kendisine yöneltmiş olduğum, Dünden Bugüne Cumhuriyet’i nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna şöyle bir açıklamada bulunmuştur, aktarıyorum: ‘ Kim ne derse desin, Cumhuriyet 1923’ten bugüne esas niteliklerinden çok şey kaybetmiştir. Kurulduğu kısa süre içerisinde inanılmaz bir başarı kaydettik. Atatürk’ten çok haz etmeyen Armstrong bile Bozkurt adlı yazmış olduğu kitabında 1923-1933 yıllarının bu coğrafyada inanılmaz pırıltılı bir gelişmeye sahip olduğunu söylemiştir.

Bu görüşe yüzde yüz katıldığını söyleyen Batum, bugün milyonların tüm olumsuz karşıt fikirlere karşın hızla Ataya koşmasının en önemli nedeninin, cumhuriyetin tepeden inmeci bir cumhuriyet olmadığını herkesin fark etmesidir.

Cumhuriyet’in bir hedefi vardır. Atatürk Söylev Nutuk adlı eserinde, Türk milletinin baskıdan istibdattan kısacası her türlü korku ve zorbalıktan uzaklaşmasıdır. Bugün demokrat denilen ülkelerin en önemli ilkesi bu gerçektir.

Böylesi bir hedefe ulaşmak için 4 yöntem vardır.

1.Etnik köken de dâhil olmak üzere eşit bireylerden oluşan eşit yurttaş olan bir millet

2.Kadın ile erkek arasındaki sonsuz eşitlik

3.Eşit bir hukukun var olması; hukukun her konudaki üstünlüğünün var olması…

4.Laik ve eşit bir eğitim… Aynı değerleri ve ilkeleri paylaşan gençlerin yetişmesi; tevhidi tedrisat eğitim birliği ile aynı ilkeden her öğrencinin her gencin beslenmesi laik ve eşit bir eğitim için son derece önemlidir.

29 Ekim’in kutlanmasında bilinçli yurttaşların varlığını önemseyen Batum, dindar – kindar sorunsalına da değindi.

“Dini olanın kini olabilir mi? Bu sorunun cevabı yine aslında Cumhuriyet’in en önemli ilkesi ve yukarıda bahsetmiş olduğumuz 4. yöntemdeki Laiklik öğretisi ile açıklayabiliriz.

Her inanca anlayış ve saygı… İşte Cumhuriyet bizlere böylesi bir sevgi duygusunu da kazandırır.

Dünden bugüne Cumhuriyet’in asli gerçeğinden bazı yöntemleri maalesef yitirdik; bu doğruyu kabul etmekle birlikte 29 Ekim coşkusu bizlere yarınlardan fazlasıyla ümitli olmamızı öğretiyor.

Anıtkabir’de büyük fotoğrafa bakarken pek çok başörtülü hanımın ellerinde Atatürk bayraklarıyla ‘Atam izindeyiz’ sloganı ile heyecanlarını dile getirmelerini de son derece önemsiyoruz.”

Süheyl Batum’a onca yoğun programı olmasına karşın bizlere vakit ayırdığı için çok teşekkür ederiz.

Not: Cumhuriyet dersleri almış olduğum Kuvay-i Milliyenin Aydın’da Doğuşu kitabının yazarı merhum hocam Sadettin Demirayak ve nice vatan sevdalısı şehitlere Hakk’ın rahmetini dilerim. Cumhuriyetimiz payidar olsun…