Doğa tahribatı Anayasa suçu

Geçtiğimiz haftalarda Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen ormanlarını Limak ve İÇTAŞ’ın yapmaya çalıştığı kömür madeninden korumak için...

Geçtiğimiz haftalarda Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen ormanlarını Limak ve İÇTAŞ’ın yapmaya çalıştığı kömür madeninden korumak için bölgede nöbet tutan köylülere baskın düzenlenmiş, ağaç kesimi hızlandırılmış ve 65.000 ağaç kesilmişti. Ağaç kesiminin durdurulması için avukatlar tarafından verilen dilekçeler 3 kez reddedilirken, bilim insanları kesimin kalıcı sonuçları olacağını söyledi.

Akbelen bitti, Kazdağları başladı

Akbelen’deki ağaç kesiminin bittiği ve kesilmiş ağaçların tomruklanmaya başladığı günlerde bir kesim haberi de Kazdağları’ndan gelmişti. Bölgede Cengiz Holding tarafından yapılan maden hakkındaki dava sürmesine rağmen yürütmenin mahkemeler tarafından iptal edilmemesi sonucu Orman Genel Müdürlüğü’nün Kaz Dağlarındaki kesimden sorumlu olduğu iddia edildi.

Orman, yeniden ağaç dikilmesi ile oluşturulmaz

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği, Toprak İlmi ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Doğanay Tolunay bölgede yaklaşık 140.000 ağacın kesileceğini, boyu 1,30 metreyi ve çapı 8 santimi bulmayan bitkilerin bu rakama dahil edilmediğini, maden yapımı sırasında telef olacak hayvan sayısı hakkında hiçbir bilgi bulunmadığını ve bu gerçekleştiği takdirde bölgede geri dönülemez bir ekolojik yıkım gerçekleşeceğini söylemişti. Kazdağları’nda maden projesi yürürlüğe geçtiği takdirde yerden sıyrılacak toprağın içerisinde ve kesilecek ağaçlarda milyonlarca faydalı böcek; uğur böceği, arı, peygamber devesi, bombus arısı, yılan, karınca, köstebek gibi hayvanlar bulunuyor.

Doğa tahribatı, Anayasa tarafından yasaklanıyor

Çevre Ekoloji Avukatı Arif Ali Cangı, ekolojik kıyımı yasaklayan anayasa maddelerini sıraladı.

Cangı, ormanlar konusunda Anayasa’nın 169. Maddesi’ne dikkat çekti. Bu maddeye göre; “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir.

Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.

Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.”

Anayasa, doğa tahribatıyla mücadele için kapıları açık bırakıyor

Anayasa, birilerinin doğa tahribatı gerçekleştirmeye girişmesine karşı kişilerin, grupların, kurumların, kuruluşların, partilerin, vakıfların, derneklerin bu suçla mücadele etmesine de açık kapılar bırakıyor. Gerçekleştirilen doğa tahribatlarına karşı bununla mücadele etmek isteyen vatandaşların ve kurumların faydasına olabilecek pek çok madde bulunuyor.

Cangı, bu maddeleri tek tek sıraladı;

“MADDE 17 – Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

MADDE 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma” hakkına sahiptir.

MADDE 40 – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.

MADDE 56 – Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.

MADDE 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.

Anayasayı ihlalin cezası müebbete kadar uzanıyor!

TCK’da bulunan 309. maddeye göre “Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.”

Doğa talanının Anayasa’yı ihlal suçuna girdiğini belirten ve 309. maddeyi hatırlatan Cangı, sözlerini “gerçekten hukukun egemen olduğu yerde, soruşturma buraya kadar götürülebilir” diyerek noktaladı.

Utku Beycan

Bakmadan Geçme