DİPTEN GELEN FELAKET

Deprem yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olarak tanımlanır. Türkiye’de birçok fay hattı bulunmasından dolayı deprem beklentisi yüksektir. Ülkemizde 1976’da Van depremi, 1999’ da Marmara depremi ve Düzce depremi, 1930’ da Hakkâri depremi gibi bizleri acıya boğan depremler yaşanmıştır.

6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’nin bu yüzyılda en büyük, ülke tarihinde de en büyük ikinci depremi gerçekleşmiştir. 7,7 şiddetindeki deprem on ilde büyük yıkımlara sebep olmuştur. Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Malatya, Gaziantep, Adana, Kilis, Osmaniye, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Elazığ’da resmi rakamlara göre 50 bin 783 kişi hayatını kaybetmiş olup 107 bin 204 kişinin de depremden yaralı olarak kurtarıldığı tespit edilmiştir. Fakat bilinmesi gereken en önemli husus; o ölen kişilerin sevdiklerimiz olmasıdır. Kimimizin annesi, kimimizin babası, selam verdiği komşusu, her bayram ziyarete gittiği bir büyüğü, abisi, ablası, kardeşi, akşam emzirip uyuttuğu bebeği daha sayamadığımız pek insanımız ya enkaz altında kaldı ya da yaralı olarak kurtarıldı.Enkaz altında yardıma muhtaç olan vatandaşlarımıza devletimiz ve insanlarımız hemen yardım elini uzattı. Devletimiz maddi manevi tüm imkânlarını kullanarak elinden geldiğince depremzedelerin ihtiyaç duyacağı malzemeleri toplayıp, bölgeye gönderdi. İnsanlarımızın giyim, barınma, yeme içme, sağlık, hijyen malzemesi, eğitim ihtiyaçlarını giderebilmek için tonlarca yardım toplantı. Bizim yardımlarımız dışında başka ülkeler de yardımda bulundu. Yani bu demek oluyor ki bir milletin yaşadığı kötü bir durum karşısında, bütün milletler tek yürek olarak birbirine yardım etmesi insanlığın ölmediğini gösteriyor.

Bugün itibariyle depremin üzerinden bir yıl geçti. Acılar ne kadar kabuk bağlamaya yüz tutsa da depremzedeler için yara hala aynı tazeliğini korumaktadır. Millet olarak devletimizin yanında olup depremzedelerin bir an önce eski yaşam koşullarına ulaşması için elimizden gelen desteği göstermeliyiz. Onların hala bizden yardım beklediklerini unutmayalım.

Deprem gerçeği ülkemiz için ne yazık ki kabul etmemiz gereken bir durumdur. Bu tür acıların tekrar etmemesi için bilimin ışığında gerekli tedbirleri almalıyız. Unutulmamalıdır ki deprem değil bina öldürür.

    Alara OTÇİKEN  8-A Sınıfı Öğrencisi

OVAKENT ORTAOKULU